(Gelsin beni kuşatsın "ZAMANSIZLIK TÜNELİ"; Alsın "RUHUMU' gitsin orada "RÂHMET ELİ!"
ÖMUR;Ruhun bedendeki dünyevi/geçici hayat/memat miadıdır;Geçmiş ve gelecek zamandan ibarettir.. ZAMAN da, Ruhu-Bedeniyle beraber sarıp etkileyerek, güdüleyip tetikleyerek "DÜNYANIN İMTİHAN YOLCULUĞUNA" hazırlamak üzere Onun; Hayatına "KADERİNE" geçirilmiş geçici bir sermayedir!
ZAMAN?
Zamanın önemi yok-ancak,üstünde taşıdığı “olay Ve Olguların” çok değerli bir İBRETİ” vardır,ki önemli olan da-zamanın ibretiyle beraber “Hayatı” veren Yüce ALLAHIN; Yaratılış Ve İmtihan "SIRRINI" anlamak/gereğini yapmaktır..
O halde!
Şimdi bunu “ŞİİR” diliyle anlatalım..
ZAMAN
“Gelsin beni kuşatsın ”zamansızlık tüneli;
Alsın ruhumu gitsin Orada “Rahmet Eli”.
.
Güneşin kavuştuğu her alemde görünür,
Gece ve gündüzüyle hayatın örtüsüdür,
Su misali akarken bin bir şekle bürünür;
Göründüğü her şekil; bir KADER törpüsüdür.
.
ZAMAN, ömrün üstüne asılmış sermayedir;
İSTER UYKUYA HASRET, İSTER DOPDOLU YAŞA.
Yaşadığın her anın gerisi hikayedir;
Rüyalara dalıp da-başını vurma taşa..
Kır! “Seni senden alan” şu gaflet uykusunu;
UZANIVER HASLETLE İNSANLIK KULVARINA,
Kur! Akın himmetiyle bir Rahmet kuyusunu,
Sunuver “HAKK DOSTUNA” çarpmadan duvarına.
Her anın her zerresi bir işin mecrasıdır;
SAR O’NU YÜREĞİNLE-AKLIN VE HEVESİNLE.
Unutma ki! Yeryüzü ”İMTİHAN” mezrasıdır,
Onu “SEVGİNLE IŞIT,/ISIT” son nefesinle..
Yaklaşıver insanın en ince damarına,
Zerk eyle “ERDEMLİĞİN” büyülü iğnesini.
NE TÜKET HASRETİNİ, NE DE BIRAK YARINA,
Çıkarma kulağından BASİRETİN sesini..
Geçen an geri gelmez; BEYHUDE İSRAF ETME;
İSRAF ETME AKLINI! İlmini ve ruhunu.
ÇALIŞ-ÜRET VE PAYLAŞ,YARIM BIRAKIP-GİTME;
Yaptıkların kuşatsın TÜM ÖMRÜNÜN sonunu.
.
Meçhul değil, AŞİKAR! Görebilirsen eğer; Ruhunda ”Yüce HAKKIN-emsalsiz akışı” var;
İBRET ALIRSAN ONDAN-İKİ CİHANA DEĞER;
Her varlığın üstünde “O’NUN bir Nakışı” var.
Yarılsın yer, çöksün gök! KIYAMETİN ADINA;
Gelsin beni kuşatsın “zamansızlık tüneli”.
ÇÖKSÜN BAŞIMA ÇÖKSÜN ÖMRÜMÜN MİADINA;
Alsın ruhumu gitsin!Orada “RAHMET ELİ”..(İHB/Şiir Pazarı Şiirleri)
ZAMANIN RİTMİ?
Sevgili Dostlar!
Zaman,güneş sistemine dahil 'Güneş,Dünya Ve Ayın" (kendi ekseniyle birbirlerinin etrafındaki) dönmesinden meydana gelerek "İKLİMLERLE HAYATI Ve MEMATI" oluşturan;Sürekli/Dakik bir devinim ve dönüşüm(IŞIK VE GÖLGE)hâlidir,ki o da ne bir "ŞEYİ" doğrudan etkiler ne de bir "ŞEYDEN" etkilenir,ancak doğal olarak elbette bütün varlıklar Ve İNSANLAR elbette ki “ZAMANIN RİTMİNDEN“ oluşan bu doğal döngüsel devinim/dönüşümün "OLGU Ve OLAYINDAN" hem ruhen,hem de Bedenen etkilenirler..
Ancak!
Bununla beraber;
-Uğurlu ya da uğursuz,
-Mutlu ya da mutsuz,
-Hayırlı ya da hayırsız,
-Kutlu/umutlu ya da umutsuz bir zaman dilimi (Günler-Aylar-Yıllar) yoktur;Bu gibi sıfatları da elbet-etkilendikleri için- yine “İNSANLAR ZAMANA” isnat etmiştir..
Yani!
Aslında zaman,hiç kimseye de ilişmeden kendi menzilinde döner,ancak doğaldır ki varlıklar ve İNSANLAR, "Güneş,Ay Ve Dünyanın" bu (devinim ve dönüşümünden) yansıyarak meydana gelerek-birbirini tetikleyen ve beraberinde de çok yönlü,farklı,şekilli/biçimli renkli/desenli ve de etkileyici olarak beraberinde taşıdığı (ışıklı/aydınlıkla,gölgeli/karanlıklı, rüzgarlı, karlı, yağmurlu/boranlı,fırtınalı/tufanlı -depremli) Alt-Üst edici MED/CEZİR Olgu ve olaylarla "İNSANLARI Ve DOĞAL ÇEVRESİNİ" de değiştirici/şekillendirici etkileşimlere değişik anlamlarla tanımlar da yükleyerek-ZAMANI;Ya sahip olduklar kendi akıl ve izanlarıyla merak ederek düşünerek, bakarak,okuyarak anlamaya ve ona göre değişik tedbirler geliştirerek "ZAMANIN RUHUNU" konumunu/Ne olduğunu,neye yaradığını ve neden var olduğunu,nasıl bir rol ve misyona sahip olduğunu "TAHKİKİ" bir nazarla,ilmin ve Fen’in ışığında anlayarak üstüne düşeni de yaparak "HAKİKATE" ulaşırlar, ya da "ONA" içinde yaşadıkları çevrenin de etkisinde kalarak-geleneksel bir bakış açısıyla "TAKLİDİ" kurgusal hayaliyle bakarak Ve asla hiç bir tedbire de aldırmadan çevresinde olan/biten her "OLAY VE OLGUYU" tamamen "ZAMANA" yükleyerek-hiç bir tedbire de baş vurmadan-Kendi HAKİKATİNİ toplumun geleneksel HAYALİNE kurban etmek üzere akılsızlıklarının akamet ve ataletinde yaptıklarını ya da yapacaklarını da öteleyip-yok sayarak, Hayata dair Hayal ve Hakikatlerini/KADERLERİNİ de Zamanın Ritmine bırakarak;Ondan medet ummaya,umut beslemeye ve sürekli yardım dileyerek Ve adeta “MÜLKÜN/Alemlerin RABBİ(Hayatın,Mahlukatın Ve Nimetin“ gerçek yaratıcısı,maliki, rezzakı ve tedbircisi) olan yüce “ALLAH’I” da unutarak-sadece “ZAMANIN GETİRDİĞİNİ SANDIKLARI” şans,kader/talih gibi/AKIL DIŞI olgu ve olaylarla kendilerini AVUNUP/UYUTMAYA çalışarak,sanal/Hayali Arz,talep ve beklentileriyle-beraber yaşamaya devam ederler..
Evet/Bu manada!
Önce herkese sağlıklı akıl,ruh ve beden sağlığını Sonra da onu hayata geçirebilecek güçlü bir feraset ve cesaretle beraber;Mutlu ve umutlu geçecek bir zaman dilimini diliyorum..
Çünkü!
İnsanın KADERİ/Hayat yolculuğu,elbet Alemlerin/RABBİ,Maliki Ve Meliki olan yüce yaratıcımız “ALLAH” tarafından herkesin kendi boynuna/Aklına,izanına Ve vicdanına yani;Ahlâk Ve Ameline dolanmıştır, ki ona da hiç bir an ve zamanın da/İBRETİ dışında asla bir etkisi yoktur..
Demem o ki!
ZAMAN, yüce ALLÂH'IN takdir ettiği "SON SAATE" kadar/Biz İNSANLARA sadece ancak İBRETINİ de bırakmak üzere durmadan. dönecek;Her bir dönüşüyle beraber sınırlı olan fâni ÖMRÜMÜZDEN de bir taş alıp gidecek Ve nihayetinde-BİZİ,bizden dökülen her bir taşımızla beraber-biraz daha yüce “ALLAHA yaklaştırıp-VUSLATINA ulaştıracaktır...
SON/SÖZ;
YIL BAŞI?
Adam,üstünden beyhude yere akıp/geçen zamana/YILLARA ağlamıyor da, ancak meçhulden gelen/Yaşanmamış bir zamana/YILA UMUT bağlıyor..Halbuki UMUT, geçmiş zamanın/YILLARIN puslu kulvarına bıraktığı HATIRATINA sarıp tükettiği sınırlı/fani ÖMRÜDÜR,ki o da herkesin “Akıl,izan,ilim ve erdemliğiyle” dolu-dolu yaşadığı, ya da gaflet, hainlik ve nankörlüğüyle boşa harcadığı;Kendine ait ÖZEL hayat/KADER biçiminin-sahip olduğu DİN’DEN(Akıl,izan.irfan Ve vicdanından,) beslenen Ahlak ve Amelidir..
Sevgilerimle..
