İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİNDE UZMANLARLA TOPLANTI ETKİNLİĞİ YAPILDI

“Doğru Bilgi, Güvenli Gelecek için Gençlik Katılım Zirvesi” Projesi Kapsamında, Projenin İlk Faaliyeti Olan "Uzmanlarla Toplantı" Etkinliği Gerçekleştirildi.

İnönü Üniversitesi koordinatörlüğünde, Yenilikçi Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (YESKAD) ve Ankara Kültürlerarası Araştırma Derneği (AKAD) ortaklığında yürütülen Erasmus+ KA154-YOU “Doğru Bilgi, Güvenli Gelecek için Gençlik Katılım Zirvesi” projesi kapsamında, İnönü Üniversitesinin ev sahipliğinde Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen “Uzmanlarla Toplantı” faaliyeti gerçekleştirildi.

9-10 Ekim 2025 tarihleri arasında iki gün süren etkinliğin ilk oturumuna İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Feyza Gizligider, GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz, akademisyenler, Gençlik temsilcileri, genç katılımcılar, medya uzmanları ve sivil toplum kuruluş temsilcileri katıldı.

Programa uzman olarak katılan RTÜK Strateji geliştirme daire başkanı Feyza Gizligider ve GAP gazeteciler birliği genel başkanı Zeynel Abidin Kıymaz Medya ve bilgiye ulaşmanın yanı sıra, dezenformasyonla mücadele üzerine değerlendirmelerde bulundular.

FEYZA GİZLİGİDER (RTÜK) – “İzlediklerinin İzi Kalır”

RTÜK Strateji Geliştirme Daire Başkanı Feyza Gizligider, medya içeriklerinin bireylerin değer yargılarını, davranışlarını ve karar verme biçimlerini nasıl şekillendirdiğini çarpıcı örneklerle anlattı.

“Her izlediğimiz sahne, her duyduğumuz kelime bir iz bırakır. Bu izler, farkında olmadan kim olduğumuzu ve nasıl düşündüğümüzü şekillendirir.” – Feyza Gizligider

Sunumunda, özellikle gençlerin dijital platformlarda maruz kaldıkları bilinçaltı mesajlar, şiddet içerikleri ve olumsuz rol modellerin fark edilmeden davranışlara nasıl yansıdığını açıkladı.
RTÜK’ün yürüttüğü Medya Okuryazarlığı Eğitim Programı ve Akıllı İşaretler Sistemi hakkında bilgi vererek, aileler, eğitimciler ve gençlerin bu sistemleri aktif kullanmalarının önemini anlattı.

Sunum sonunda yapılan kısa değerlendirme etkinliğinde gençler, izledikleri içeriklerin kendi algı ve kararları üzerindeki etkilerini tartışarak “görsel farkındalık haritası” hazırladılar.

Televizyon ve Radyonun biz farkına varsak da varmasak da birçok şeyi öğrendiğimiz kaynakların başında gelmektedir. Medyada bulunan bir içeriğin faydalı ya da zararlı olduğunun incelenip algılanabilmesi için medya okuryazarlığı kavramının anlaşılması gerekir, yaptığımız çalışmalarla bu eğitimler ve seminerler yoluyla sizlere bu beceriyi kazandırmaya amaçlıyoruz.

Zeynel Abidin Kıymaz (GAP gazeteciler birliği genel başkanı):

“Yerel Basında Doğru Bilginin Gücü”

Zeynel Abidin Kıymaz, gazeteciliğin toplumsal sorumluluk boyutuna dikkat çekti.

“Gazeteciliğin en temel görevi, topluma doğru ve güvenilir bilgi ulaştırmaktır. Gerçekleri çarpıtmadan aktarmak, bir basın mensubunun en büyük vicdani sorumluluğudur.” – Zeynel Abidin Kıymaz

Kıymaz, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri sırasında sahada görev yapan basın mensuplarının karşılaştıkları zorlukları ve dezenformasyonun yardımların koordinasyonunu nasıl zorlaştırdığını anlattı.
Yerel basının, afetlerde toplumun hafızası olduğunu belirterek, genç gazetecilere etik habercilik, kaynak kontrolü ve toplumsal duyarlılık konularında önerilerde bulunarak şunları söyledi:

GENÇLERİMİZ TÜRKİYEYİ GELECEĞE TAŞIYACAKLAR

Bu programda gördük ki baş dondurucu bir hızla yenilikler, değişim dönüşüm bilimsel yenilikler ortaya çıkıyor. Bizim milletler arası medeniyet yarışında geri kalmamamız için bilgiye ulaşmada kurumlar olarak teknoloji kullanımda ve yapay zeka asrında çok çalışmamız gerekiyor. Bir yandan bilgi diğer yandan da bilgi kirliliği ve yanlış bilgiden soyutlanarak doğru bilgi ile ilerlememiz gerekiyor.

Bizim kuşak bir geçiş döneminden çok şey görerek yaşayarak bu günlere geldi. Siz gençler bizlerden daha donanımlı eğitimli bireyler olarak. Bizlerinde tecrübelerini birleştirerek yarının Türkiye’sini inşa edeceksiniz. Çocuklarımız telefon vs araç gereç kullanımında bizden çok ilerideler. Türkiye’yi ileri taşıma sorumluluğu artık sizlerin omuzlarında.

PROJE DEĞERLENDİRMESİ – DR. HASAN TOMAN & PROF. DR. MEHMET SAĞLAM

Etkinliğin açılışına, İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sağlam da katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Sağlam, Erasmus+ programlarının gençlerin kişisel, akademik ve sosyal gelişiminde önemli bir rol oynadığını belirterek, projelerin üniversitelerin uluslararasılaşma hedeflerine de büyük katkı sağladığını vurguladı.

“Erasmus+ projeleri, gençlerimize sadece yeni bilgiler kazandırmakla kalmıyor; onları kültürlerarası anlayışa, dayanışmaya ve ortak değer üretmeye teşvik ediyor.” – Prof. Dr. Mehmet Sağlam

Sağlam, İnönü Üniversitesi’nin bu tür Avrupa projelerine verdiği desteğin artarak süreceğini ifade ederken, gençlerin bilgi çağında eleştirel düşünme becerilerini geliştirmesinin toplumsal ilerleme açısından önemine değindi.
Konuşmasının sonunda, projeye katkı sunan tüm kurum ve uzmanlara teşekkür ederek, etkinliğin Malatya’dan yükselen bir doğru bilgi hareketi olarak anlam kazandığını söyledi.

İTRAİL BÜTÜN İNSANLIK İÇİN TEHDİTTİR
İTRAİL BÜTÜN İNSANLIK İÇİN TEHDİTTİR
İçeriği Görüntüle

PROJE KOORDİNATÖRÜ DR. HASAN TOMAN –

“Doğru Bilgi, Güvenli Gelecek için Ortak Bir Sorumluluk”

İnönü Üniversitesi öğretim üyesi ve proje koordinatörü Dr. Hasan Toman, açılış konuşmasında Erasmus+ KA154-YOU projesinin gerekçesini, hedeflerini ve stratejik çerçevesini kapsamlı bir şekilde değerlendirdi.

Toman, dijital çağda doğru bilginin artık yalnızca bireysel bir hak değil, aynı zamanda demokratik katılımın ön koşulu olduğunu vurguladı.

“Doğru bilgiye erişim hakkı, modern dünyada bir vatandaşlık hakkı haline geldi. Bilginin gücü, onu doğru kullanan toplumların elindedir.” – Dr. Hasan Toman

Toman, projenin yalnızca bir eğitim ya da farkındalık etkinliği değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm modeli olduğuna dikkat çekti.
Katılımcıların, bilgiye ulaşma yollarını, medyayı sorgulama biçimlerini ve doğru bilgi üretme süreçlerini yeniden düşünmeleri gerektiğini belirtti.

“Yanlış bilgi; toplumların güvenini, sosyal barışını ve kriz yönetimi kapasitesini zedeleyen görünmez bir afettir. Biz, bu afetle mücadele etmeyi gençlerle birlikte öğreneceğiz.”

Toman ayrıca İnönü Üniversitesi’nin bu alandaki akademik birikiminin projeye bilimsel katkı sağladığını, YESKAD ve AKAD’ın sivil toplum deneyimlerinin de gençlerin toplumsal farkındalıklarını güçlendirdiğini söyledi.
Konuşmasını, projenin en büyük çıktısının “gençlerin bilinçli medya kullanımı ve doğru bilgi kültürü geliştirmesi” olacağını belirterek tamamladı.

GENÇLERİN AKTİF ROLLERİ VE ERASMUS+ KATILIMI

Etkinlik boyunca, gençler Erasmus+ programının temel ilkelerinden biri olan aktif katılım ve akran öğrenimi çerçevesinde sürece doğrudan dahil oldular.

Katılımcı gençler, sadece dinleyici değil, aynı zamanda etkinliğin yürütücüleri oldular.
Bazıları oturum moderatörü, bazıları raporlama sorumlusu olarak görev yaptı; bir grup genç de etkinliğin medya görünürlüğü ve sosyal medya paylaşım planını yönetti.

Gençlerin yönettiği “Gençlerin Gözünden Bilgi Çağı” başlıklı kısa forumda, dezenformasyonun bireysel yaşam üzerindeki etkileri tartışıldı.
Katılımcılar, “doğrulamadan paylaşmama”, “bilginin kaynağını kontrol etme” ve “dijital etik farkındalığı” konularında kişisel taahhütlerini paylaştılar.

Bu bölüm, Erasmus+ KA154-YOU projesinin katılımcı gençlik ilkelerini örnekleyen en etkileyici uygulamalardan biri olarak öne çıktı.

BÜLENT ÖZDEMİR (AFAD) – “Afet Sonrası Propaganda Kaynaklı Olaylar ve Sonuçları”

AFAD İyileştirme ve Psikososyal Destek (İYPSD) Eğitmeni Bülent Özdemir, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş (Pazarcık–Elbistan) merkezli depremler sırasında sahada görev almış bir uzman olarak, afet dönemlerinde yanlış bilginin ne denli büyük bir yıkım yarattığını örneklerle anlattı.

“Depremde yalnızca binalar değil, doğru bilgiye olan güven de sarsıldı. Sosyal medyada yayılan manipülatif paylaşımlar, sahadaki ekiplerin işini zorlaştırdı, insanların korku düzeyini artırdı ve toplumsal koordinasyonu sekteye uğrattı.” – Bülent Özdemir

Özdemir, afet dönemlerinde yayılan söylentilerin ve yanlış bilgilerin kamu güvenliğini tehlikeye attığını, bu nedenle afet iletişiminin şeffaf, hızlı ve güvenilir biçimde yürütülmesi gerektiğini belirtti.
Sunumunda, AFAD’ın sahadaki bilgi akışı deneyimlerinden, sosyal medya kaynaklı kriz örneklerinden ve bilgi kirliliğiyle başa çıkma stratejilerinden örnekler sundu.

Genç katılımcılar, Özdemir’in yönettiği atölye bölümünde afet iletişimi senaryoları üzerinde çalışarak, kriz anında doğru bilgilendirme sürecine nasıl katkı verebileceklerini tartıştılar.

DOÇ. DR. SADIK ÇALIŞKAN – “Dijital Medya, Dezenformasyon ve Algı Yönetimi”

İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Sadık Çalışkan, dijital çağda bilginin hızla üretildiği, ancak aynı hızda bozulabildiği bir dönemde yaşadığımızı ifade etti.

“Bir görsel, bir cümle, bir video... Artık hepsi birer algı aracıdır. Hızla tüketilen bilgi, hızla manipüle edilir.” – Doç. Dr. Sadık Çalışkan

Çalışkan, dezenformasyonun yalnızca yanlış bilgi değil, aynı zamanda duygusal manipülasyon ve toplumsal yönlendirme aracı olduğunu vurguladı.
Sunumunda; “clickbait” haberler, yanlış bağlamda kullanılan görseller, yapay zeka ile üretilmiş sahte içerikler ve dijital yankı odaları üzerine örnekler verdi.

Gençlerle birlikte yürüttüğü uygulamada, katılımcılar sahte ve doğru haberleri ayırt etmek için fakt-checking araçlarını (Doğruluk Payı, Teyit.org vb.) kullandılar.
Oturumun sonunda, dezenformasyonun demokratik süreçler üzerindeki etkisi ve bireysel sorumluluk bilinci tartışıldı.

DR. CEMAL KARADAŞ – “Eğitim ve Algı Yönetimi”

Dr. Cemal Karadaş, bilgi çağında bireylerin dünyayı algılama biçimlerinin eğitimle doğrudan ilişkili olduğunu belirtti.
Eğitimin yalnızca bilgi aktarımı değil, aynı zamanda eleştirel düşünmeyi ve zihinsel farkındalığı geliştirme süreci olduğunu vurguladı.

“Gerçekleri sorgulamadan paylaşmak, farkında olmadan dezenformasyon zincirinin bir halkası olmaktır. Eğitim, bu zinciri kırmanın en güçlü aracıdır.” – Dr. Cemal Karadaş

Karadaş, “bilişsel önyargılar”, “gaslighting” ve “yarım gerçeklik” kavramları üzerinden bireylerin manipülasyona açık hale geldiğini anlattı.
Sunumunda, gençlerin sosyal medya ve haber kaynaklarına karşı bilinçli bir tutum geliştirmeleri için bilişsel savunma stratejileri önerdi.

Genç katılımcılar, Karadaş’ın yönettiği atölye kısmında “bilinçli okuma ve sorgulama” temalı kısa yazılı egzersizler gerçekleştirdiler.

PROF. DR. GÖKHAN TUNCEL – “Sivil Toplum Kuruluşları, İnformel Gruplar ve Algı Yönetimi”

Prof. Dr. Gökhan Tuncel, sivil toplumun demokratik katılımı güçlendiren bir sosyal yapı olduğunu ve gönüllülük kültürünün toplumun güven dokusunu oluşturduğunu vurguladı.

“Algı yönetimi, etik değerlerle uygulandığında iletişimi güçlendirir; manipülasyon amacı taşıdığında toplumsal güveni yıkar.” – Prof. Dr. Gökhan Tuncel

Tuncel, STK’ların doğru bilgi yayılımında kritik bir aracı olduğunu, özellikle kriz dönemlerinde sivil inisiyatiflerin doğru bilgilendirme görevini üstlenmesi gerektiğini belirtti.
Ayrıca, informel grupların (arkadaş toplulukları, gönüllü platformlar, dijital ağlar) bilgi paylaşımında ne kadar etkili olabileceğini örneklerle anlattı.

Sunum sırasında genç katılımcılar, kendi gönüllü deneyimlerinden yola çıkarak “sosyal medya ve sivil toplum arasındaki güven ilişkisini” tartıştılar.

PROF. DR. MURAT SEZİK – “Siyasal Yönetimler ve Propaganda”

Prof. Dr. Murat Sezik, siyasal propaganda tekniklerinin medya aracılığıyla toplumsal algıyı nasıl şekillendirdiğini örneklerle açıkladı.
Modern propaganda anlayışının yalnızca seçim süreçlerinde değil, günlük yaşamda da birey davranışlarını etkilediğini belirtti.

Katılımcılara tarihsel ve güncel örnekler sunarak, “bilgi kirliliği, popülizm ve siyasal manipülasyon” arasındaki bağlantıları anlattı.
Gençler, “etik sınırlar içinde siyasal iletişim” konulu bir mini tartışma oturumuyla oturumu tamamladılar.

HACI MEHMET ŞİMŞEK – “Erasmus+ Programı ve Youthpass Anahtar Yetkinlikleri”

Hacı Mehmet Şimşek, Erasmus+ programının gençlere sunduğu uluslararası hareketlilik, öğrenme ve beceri geliştirme fırsatlarını anlattı.

“Youthpass, bir belgeden öte, öğrenmenin farkına varma sürecidir.” – Hacı Mehmet Şimşek

Şimşek, sekiz anahtar yeterlilik alanını (iletişim, dijital beceriler, öğrenmeyi öğrenme, girişimcilik, sosyal vatandaşlık, kültürel farkındalık, matematiksel ve bilimsel düşünme, yabancı dil yeterliliği) detaylı örneklerle açıklayarak gençlerin bu becerileri nasıl geliştirebileceğini anlattı.
Ayrıca, Erasmus+ projelerinin yalnızca yurt dışı deneyimi değil, gönüllülük bilinci, kültürlerarası iletişim ve Avrupa vatandaşlığı kazandırdığını vurguladı.

Genç katılımcılar, Şimşek’in yönettiği uygulama kısmında kendi öğrenme çıktılarının farkına vardıkları “Youthpass Öz Değerlendirme Formu” çalışmasını tamamladılar.

Haber: GAP olay

Muhabir: Zeynel abidin Kıymaz