“üzülme” demek, bir kalbin yangınına su değil, daha fazla alev taşımaktır. Çünkü herkesin hüznü başka, herkesin karası ayrı düşer yüreğine.. Ama hepsi kutsaldır.
HERKESİN ACISI KUTSALDIR !
Bazen “üzülme” demek,
bir kalbin yangınına su değil,
daha fazla alev taşımaktır.
Çünkü herkesin hüznü başka,
herkesin karası ayrı düşer yüreğine…
Kimisi sessiz ağlar,
kimisi haykıra haykıra döker içini.
Ama hepsi kutsaldır.
Çünkü acının dili olmaz,
ölçüsü yoktur.
Ne garip ki,
acı çekene "güçlü ol" diyoruz.
Oysa güç bazen
katıla katıla ağlamaktan,
ruhun karanlık kuyusuna bakmaktan geçer.
Zorlamayın kimseyi iyileşmeye.
İyileşmek zamanla değil,
izin verilen duygularla olur.
Üzgün bir ruhu gülümsetmeye çalışmak,
simsiyah gökyüzüne
zorla güneş çizmek gibidir.
Toksik neşeler,
süslü cümlelerle yapılan olumlamalar
bazen tuz olur yaraya.
Çünkü mesele acıyı bastırmak değil,
onunla oturabilmek,
onu anlamaktır.
Bırakın insanlar hüzünlensin.
Bırakın içini dinlesin,
gözyaşıyla konuşsun,
bir şarkıda dağılsın…
Çünkü ruh özgür oldukça
bir gün yeniden yeşerir insan.
Ve unutma…
Hiçbir acı, kendine dokunmadan geçip gitmez.
Bazen bir bakışla,
bazen bir şarkıyla,
bazen bir suskunlukla hatırlatır kendini.
Sakladığını sandığın yerde filizlenir,
hiç beklemediğin anda elinden tutar.
Kırıldığın yerden yeniden başlamak için,
önce o kırığı sevmelisin.
Kırılan yerlerinden içeri ışık sızar.
Ve o ışıkla tanırsın kendini yeniden.
Bu yüzden bırak,
gözyaşların aksın.
Bırak kalbin konuşsun,
bırak hüzün içinden geçsin…
Çünkü iyileşmek, güçlü görünmek değil;
güçlü hissetmediğin hâlini de sevebilmektir.
Sen yaşadıklarınla büyüyorsun,
her acıyla biraz daha kendine yaklaşıyorsun.
Ve unutma:
Sen her hâlinle değerlisin. Her hâlinle tam’sın.
Kıymet Şahin
10 Temmuz 2025