Fakat ne olursa olsun, eskilerin deyimiyle "kırk mum sönecek ama o kırk birinci mum, hep ateş topu gibi yürekte kalacak."
Simit'in mucidi Kanuni’nin vezirlerinden Şemsi paşadır, padişah özel günlerde ramazanlarda halka dağıtırmış Avrupa ve Abd’ye kadar yaydık lezzetimizi, ünümüzü.
Huzur kapladı içimi, güvendiğim sevdiklerimi düşünüp kutsadım onları. Kaçımız ihanetlerin ayazını yemişizdir, kaç kelebek ölmüştür saklı yalanlarda!
Her gün, üçüncü sınıf olayları duymak hepimizi şaşırtıyor. Haberler bir felaket bu kadar kötüleştiğimizi görmek, insanın ruhunu etkilenmemek mümkün değil...
Öyle eczane, doktor bilmezdik. Dişimizi yorgan ipliğine bağlar, hunharca operasyon yapardık. Bir de gemici düğümüyle karın ağrısı! Bol şekerli ılık su içerdik.
Gözlerimizi açmak için kayıplar yaşamak zorunda değiliz. Yeterince derine bakarsak, her şeyin aslında ne kadar geçici olduğunu görebiliriz."
Yaşadığım sürece neler öğreneceğimi bilmiyorum, yapmam dediğim şeyleri belki de yapacağım. Bazen güzel rastlantılar karar veriyor ya da zamanı geliyor,...
Aşklar havada, sevgi yürekteyken aşk ve sevgi arasındaki benzerliğin farkına vardı yediveren açan güller. Bugün, hem de bu sabah... Aşk, sen nelere kadirsin?
Doğanın en etkileyici tabloların sergilendiği hüzzama çıkan sessiz melodiler gibidir muhteşem güneş ufka yaklaştıkça gökyüzüm sarıdan kızıla pembeden turuncuya
Deli olanlar bilir de, deli olmayanların da aklını kurcalayan şey; yaratıcılığın ve zekanın sınırlarını belirlemeyenlerin varlığı akıllılara karşı bir direnişi
Bu bağlantı sizi https://www.gapolaygazetesi.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.