Atatürk'le yüzyıllardır süregelen sıkıntılı döneme son verilerek, Türk yurdunun ihyası, insanının hak ettiği düzenin olması için yoğun çabalar gösterildi.
Sultan Vahdettin, İstanbul'dan bir daha geri dönmemek üzere ayrıldıktan sonra yaptığı ilk açıklamada, dikkat çekici bir nokta daha doğrusu bir itiraf vardır.
Bu partiler halk nezdinde siyasal, ekonomik krizler yada vaadini yerine getirememe, fikirlerinden sapma gibi nedenlerle, halkın aklında vicdanında yok oldular.
Türk kendi yaşamını önemsediği kadar milletin ve devletin varlığını da önemser. Hatta devletin ve milletin kalıcılığı bir çoğumuzda her şeyin önünde yer alır.
Uzun zamandır milliyetçilik ve özellikle Türk Milliyetçiliği üzerine tartışmalar sürüyor. “Türk Milliyetçiliği” denilince ben ne anlıyorum, önce onu söyleyeyim
Uzun zamandır milliyetçilik ve de özellikle Türk Milliyetçiliği üzerine hararetli tartışmalar sürüyor. “Türk Milliyetçiliği” denilince ben ne anlıyorum, önce onu söyleyeyim.
Malum Don Kişot, İspanyol şair ve romancı Miguel de Cervantes'in kendi dilinde yazdığı romanın ve o romanın kahramanının adıdır.
Türk Milleti, yüzyıllar boyunca göz göre göre aynen bugün olduğu gibi defaatle batağa saplanmış, batakdan ancak canla malla bedel ödeyerek kurtulmuştur
Yoksulluk diz boyu (Bu sorun halâ devam ediyor)...Bunu Soma ve Ermenek’teki maden kazalarında bir kez daha gördük. İnsanlar üç kuruş için canlı mezara giriyor
İngiltere, hedeflerini yakalayabilmek için, işbirliğine adamlar ararlar bulurlarsa etkin olurlar, bulamazlarsa bir Mustafa Kemal çıkar, Serv’i de tanımaz
Bu bağlantı sizi https://www.gapolaygazetesi.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.