Kazım Karabekir Lawrence’ ajanını anlatırken. Hatıralarında da kızına” yanlış bilgi felakete götürür” bunlar din, tarih ve dil de çok olur diyor. Aldanmam

Siyaset sorumlusu, geçenlerde bir öneri getirdi,hastanelerin “şifahane olmasını” söyledi. İlginçtir ki,siyasetin ve temsilcilerinin, sorumlularının,çoğunun ülkedeki, bu kadar zulümlere, adaletsizliklere, soygunlara, kayırmacılıklara, skandallara,çare teklifi, yapması gerekirken, epey düşündüm, meşguliyeti,bu kadar skandalları, örtmek mi diye?

Ülkemizde,yaşayan toplumumuzda, insanların,suretleriyle,siretlerini tanımamada, haklı oldu olduğunu,bu yüzden,  aldanabileceği aklıma geldi. Elbette ki insanları tanımak için, ya yolculuk yapmak gerekiyor, yada güç ve güçsüz oldukları dönemleri, izlemek gerekiyor. İnanç ve ideolojiler, siyaset simsarları vasıtası ile, kılık değiştirebiliyor. Dil farklı, kalp farklı olunca,ne yazık ki, bunu önceden bilecek, ayıracak,  bir teknoloji,  şu an görünmüyor. İnsan,sınanmadığı günahın masumu değildir. İnançlı ve ahlaklı insan,bu yüzden aldanabilir, ancak aldatmaz.Suretleri ile yanılmak bu yüzden olabiliyor.Gördüklerine inanmayanların, görmediğine inanmaları da, imanında ki bozukluğu göstermez mi?
Şeytan bile,müslüman mintanı giydi derdi Kazım Karabekir Lawrence’ ajanını anlatırken. Hatıralarında da kızına” yanlış bilgi felakete götürür” bunlar din, tarih ve dil de çok olur diyor. Aldanmamak, araştırmak gerekir diyordu.
Şu günlerde öyle algılar, yalanlar, ahlaksızlıklar görsel de arttı ki, milletin yaşam hakkı, açların feryadı, insanın hakkı, hukuksuz yere yok edilenlerin, hapishanelerde çürütülenlerin seslerini duyuracakları,  ahlaklı siyaset anlayışı yok edildi.Çıkar, döneklik, Tanrı ile aldatmalar, rant, çıkar siyaseti, zirve yaptı.Ahlaksızlar ve soyguncular, ahlak rollerinde oyuncu;çalanlar, münafık rolünde oyun sergiliyorlar.Kuran sayfalarını mızraklarına takmadıkları kaldı. Bu ülkede her kötülük var, sadece derde çare kalmadı. Gerçekten bunların tedavisi zor. İşin ilginç yanı bu ahlaksızlıklar,geçmişte olduğu gibi artarak, din ve ideolojileri, kirliliği kapatma aracı olarak kullanıyorlar.Evcilleşmiş beyinlerin,düşündüğü tek şey çıkarları ve servetleri, yandaşlarıdır.Makam, mevki ve ahlaksız kazançtır, despotluktur, adaletsizliktir.
Değerli dostum, Prof. Ali Fuat Bilkan” Kültürün İktidarı” eserinde, siyasal teoloji ve kültürel egemenlikten, yönetim süreçlerinin,rivayetlerle ve güç fetvalarıyla, geçmişten, günümüze,iktidar hırsının,dayanak noktalarını güzel anlatmış. Bugün halen bu sıkıntılar devam ediyorsa,asıl tedavi kurumları, bunu yaratan sorumlulara lazım. 17-25 Aralık konuları, kursiyerlerin hukuksuz uygulamalara maruz kaldıkları, 15 Temmuzun gizemli alanları, soygunlar , KHK ile keyfilikler ilginçtir ekranlara taşınmaya başladı. Peki bunlara,niçin zamanında tedbirler alınmadı? Kurumlar mı çalışmadı. Sahnenin içindekiler, dışındakilerin vesayetine mi uydu? Asıl tedavi olacak alanların sorumluları, bunlara sebeb olanlardır. “Sebebi bilinmeyen acıların, tedavisi olmaz diyor,”düşünür El Kindi.Adaletin olmadığı her yerde ahlaksızlık üretilir. Bunun tedavisi, adalettir, akıldır, bilimdir, demokrasidir, ahlaklı siyasettir. Bunu, yönetenlerin ve yönetilenlerin,sorgulaması, araştırması gerekir. Oguz Atay

” sahtekarlarla ne devrim olur, ne de ümmet kurtulur” derdi. Günümüzün siyaset simsarlarına ne güzel cevap vermiş. 
Can Yücel’de”Fark etmeli, farkında olmalı insan, kendisinin, hayatın, olayların, gidişatın, farkında olmalı, farkı fark etmeli.
Ömür dediğin üç gündür
Dün geldi geçti, yarın meçhul,
O halde ömür dediğin, bir gündür
O da, bugündür diyor.”

Yapacağın işleri, zamana bırakma, zamanın olmayabilir. Tedaviye ihtiyacın yoksa, insan olarak doğdun, insanca yaşa, insan gibi ömrünü tamamla. Amacın, mesuliyetin, iraden, eylemin hak ve hakikatten yana olsun. Tercihin bunlarla sürsün.Siyaset aktörlerinin, tedavi hastanelerine,ihtiyacın olmasın.🇹🇷17-03-2024 KEMAL ALBAYRA