Bir çok arkadaşımızın kaygısı, Türk milliyetçilerinin, özelde de ülküdaşlarımızın siyasi iradesinin bölünmüşlüğü ve ülke yönetiminde etkisizliği idi.
Partileşme sürecinde Meral hanım milliyetçi-merkez sağ parti olarak siyaset arenasında ki konumlanma süreci sancılı oldu.
Fikri ve ideolojik çekirdeğe sahip partiler için kurulan ittifaklar da aynen organ nakillerinde olduğu gibi benzer bir dönem yaşarlar.
Bizim yaptığımız Türk Milliyetçilerinin ve “Ne Mutlu Türk’üm diyen !” vatansever herkesin oylarını tek hedefte birleştirmekti.
Depremde enkaz altında kalan siyasetin de yeniden yapılanmasını öncelikli olarak düşünmek mecburiyetindeyiz
Türk Milliyetçilerinin siyasi iradelerinin parçalanmış bölünmüş oylarını 1.Turda Türk milliyetçisi bir aday etrafında bir sandıkta toplamak hedefi “bölmemi?
İki olayın oluş şekli analiz edildiğinde yapılacak seçimin demokrasi zemininin bozulmaya çalışıldığını ve gerginlikle geçeceğini tahmin etme hiç zor değil
Fikri, ideolojik hareketlerde “hizip” olarak adlandırılan ayrışmalar ve çatışmalar potansiyel olarak vardır ve zaman zaman çok sert karşılıklı nefret ve ayrılıklar da vardır
İttifaklar, “liderleri” yani başkan adayları nefret, kızgınlık birikimleri üzerinden, toplumda kutuplaşmaya dayalı bir strateji ile oy hesapları yapmaktadırlar.
İmamoğlu, siyasi kabiliyetini bilmediğimiz bir adamdı. Sonra geçen üç yılda yavaş yavaş tanımaya başladık. Gördük ki “pişmemiş ham, geveze, hormonlu bir ergen siyasetçi.”