Anılarımız arasında saygıyla yer alan siyasiler de o yanlış ezberleri demeçlerinde kullanmış ise artık ilahi bir nas gibi dokunulmazlık kazanırlar.

Üzerinde durup düşünmeden kabullendiğimiz, hatta kutsadığımız eski ezberlerimiz vardır. Yaş ilerlediğinde tarihi bilgiler ışığında yeniden mantık süzgecinden geçirdiğimizde yanlış olduğunu görürüz.

Bazılarımız da bu ezberlerin bozulmasından rahatsız olurlar. Çünkü başka yargılar o ezberlerin üstüne bina edilmiştir… Veya anılarımız arasında saygıyla yer alan siyasiler de o yanlış ezberleri demeçlerinde kullanmış ise artık ilahi bir nas gibi dokunulmazlık kazanırlar.

Olsun, biz yine de üzerinde durup düşünmeye, eski ezberleri bozmaya devam edelim.

Gençlik yıllarımızda “Müslüman olan Türkler, Türklüğünü kaybetmemiştir, Müslüman olmayan Türkler çabuk asimile olup tarihten silinmiştir” yargısını kitaplardan, dergilerden okuduk ve üzerinde düşünmeden kabullendik.

Peki Güney Doğu’ya yerleştirilen yüzlerce Türkmen aşireti Müslüman iken Türklüklerini kaybedip niye Kürtleştiler?.. Üstelik Kürtlerin baskın bir kültürü de yokken?..

Hindistan’da Babür İmparatorluğunu kuran Müslüman Türkler varlığını koruyor olmaları gerekirken niye Hintleştiler?..

Mısırda Kölemenoğlu Devletini kuran Müslüman Türkler niye varlıklarını devam ettiremediler?

Gagauz Türkleri Müslüman değildi ama milliyet duygularını kaybetmediler… Üstelik dört bir tarafı Slav kültürü ile çevrilmiş bir azınlıkken.

Demek ki Türklüğü koruyan, yaşatan din değil Türkçedir.

Türkçe yoksa Türklük de sizlere ömür…

Dil bayrağımız Türkçeyi Arapça ve Farsçanın işgalinden korumak ve kurtarmak Türklüğümüzün gereğidir.

Alper Aksoy