Politikacı, milletvekilliği de yapan biri partisinin toplantısında esip, gürlüyor. Kendilerine dinci dendiğinden bahisle: “evet dinciyim. Ulan siz dinsiz misiniz ”diye sesleniyor kendilerini dinci diye nitelendirenlere...

Adamın söylediği küçücük cümle baştan aşağı yanlış. Eğer bu yanlış onun cahilliği sebebiyle ise hoş görülebilir. Ama vatandaş kendine vekil yapmış. Konuyu istismar ederek rant sağlamaya yönelikse hiç yakışık almıyor.

Gelelim “evet dinciyim, siz dinsiz misiniz” ifadesinin yanlışlığına. Türkçede -cilik - culuk ekleriyle özellikle meslek isimleri türetilir. Semer semerci, kalay, kalaycı, kahve kahveci, Temizlik temizlikçi, kitap kitapçı, saat saatçi, fırın fırıncı vb.

Dilimizde ayrıca çeşitli kavram adları önüne -ci -cu ekleri getirilerek sıfat üretilir. Milliyet milliyetçi, cumhuriyet cumhuriyetçi, ülkü ülkücü, şeriat şeriatçı, sağ sağcı, sol solcu vb.

Eski yıllarda milliyetçilik tartışmaları sırasında sık karşılaşırdık. Birçok insan, hatta kelli felli adamlar milliyetçi insanları güya susturmak için: “kardeşim siz milliyetçisiniz de biz milliyetsiz miyiz?” derlerdi. Artık bu söze cehalet mi, hainlik mi ne derseniz deyin.

Anlatmaya çalışırdık. Milliyetçiliğin zıttı milliyetsizlik değildir. Milliyetsizliğin zıttı milliyetli olmaktır. Ayrıca milliyetçilik bir kan meselesi olmayıp aynı kültür potasında erimiş olmak ve bir millete aidiyet, mensubiyet duymaktır. Milliyetçiliğin zıttı enternasyonallik, liberalizm vs.dir. Tabi ya cahil olduklarından anlayamazlar ya da hain olduklarından bildikleri halde milliyetçileri suçlamaya devam ederlerdi.

Şimdi de benzer bir durumla karşı karşıyayız.

Dincilik kavramı ekseriyetle her ortamda dini kullanan ve dinden rant (getirim) sağlayanlar için kullanılıyor. Dini yaşayana, inanan insana dindar deniliyor. Dini siyasete alet eden ve ondan oy (menfaat) sağlayan insanlara ise dinci deniyor.

Öyle ya da böyle hiç bir şekilde dinciliğin zıttı dinsizlik değildir. Bunu yalnızca ilkokul tahsili almış insanlar bile bilir.

Dincinin zıttı dinci olmayan, dinden menfaat sağlamayan, mütedeyyin Müslümandır.

Kısaca dinsizin zıttı dindardır.

Öyleyse bu siyasetçi-milletvekili: “evet dinciyim, siz dinsiz misiniz?” diye neden başkalarını suçluyor?

Bilmediğinden mi? Hinliğinden mi? Yoksa halkımızı cahil sandığı için mi?

Yine dinciliğe devam ederek rant (getirim) sağlamak için mi?

Televizyonda “Biri bana anlatsın” diye program vardı.

Gerçekten biri bunlara anlatsın:

Dinci olmanın zıt anlamlısı dinsizlik değildir.

Milliyetçiliğin zıt anlamlısı milliyetsizlik değildir.

Bütün bunlara rağmen anlamazdan gelerek aynı söylemlere devam ediyorlarsa yapacak bir şey kalmıyor.

O zaman “evet ben dinciyim, sen dinsiz misin?”

Ya da. “siz milliyetçisiniz de biz milliyetsiz miyiz?” diye abuk subuk konuşanlar iftira ve çamur atmak niyetinde değillerse Türkçe’ye biraz daha çalışmalılar.

Bildikleri bu ise “Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür.” sözü halen geçerliliğini koruyor demektir.