Değerli dostum Mustafa Yücekaya'nın meclis üyeliğine adaylığı dışında Adıyaman Ticaret Sanayi Odası seçimlerinin hiçbir tarafında yoktum.

Değerli dostum Mustafa Yücekaya'nın meclis üyeliğine adaylığı dışında Adıyaman Ticaret Sanayi Odası seçimlerinin hiçbir tarafında yoktum. Dolayısıyla da bugüne kadar söz konusu seçimle ilgili hiçbir paylaşım yapmadım.

Bu paylaşımı da Mustafa Yücekaya'nın seçilmesine sevindiğim kadar, kaybedenler adına üzüldüğümü belirtmek için yapıyorum.

Söz konusu üzüntüm, kötü adamlar esas oğlandan dayak yerken de nükseder, rakip takım, tuttuğum takıma yenilince de... Ki bu yüzden boksa maçlarını bir, vahşi hayvanlar belgesellerini asla izleyemem.

Yani başlarda kazanmasını istediğimi birileri olsa bile, sonuçta kaybedenler adına hep üzülürüm. Bu üzüntüm yerel seçimler için de söz konusu, genel seçimler ve oda seçimleri için de.

Kazananın tebrik edeni çok olur, sevineni, mutlu olanı, hatta elde edilen başarıyı kutlamak için sıraya gireni çok olur. Kaybeden, kaybettikten sonra hep yalnızdır. Acısı, üzüntüsü, hüznü kendisinden ve birlikte yola çıktığı birkaç eş-dostundan ibarettir.

Bense hiç tanımadığım o kaybedenler adına burada kendi başımayken ben kaybetmişim gibi hüzünlenirim. Hatta kendim kaybetmişten daha öte. Ki, öğrencilik yıllarımda şiir yarışmalarında birinci gelirken bile sevinemezdim, kaybedenler üzüldüğü için.

Mustafa Yücekaya çok yakın bir dostum olduğu için buradan tebrik ettim kendilerini. Değilse desteklediğimi ve kazanmasını istediğim arkadaşlar kazandığında bile arayıp tebrik etmek gibi bir huyum yoktur.

Eğitim Bir-Sen seçimlerinde kazanmasını istediğim, kendimce çaba da gösterdiğim değerli Dostum Ali Deniz ‘i kazandıktan sonra arayıp tebrik etmedim mesela. (Kabul buyururlarsa buradan tebrik ediyorum kendilerini) Arayıp tebrik etmemem, kazandığına sevinmediğim anlamına gelmiyor tabii ki. Ama ben o saatlerde kaybedenin içinde bulunduğu ruh halini düşünürüm hep.

Sevincin paylaşanı çoktur, hüzünse hep yalnızdır. Benim payıma dostlarımın kazanmasına sevinmek kadar, kaybedenin hüznünü yaşamak düşüyor hep.