İsmailağa Tarikatı içerisinde yaşanan Cübbeli Ahmet krizi, sadece tarikatın iç işleyişine dair değil, aynı zamanda siyasi arenadaki etkileşimde dikkat çekiyor

İSMAİLAĞA TARİKATI’NIN 
“CÜBBELİ AHMET KRİZİ VE SİYASİ ETKİLERİ”

 Sayın Okurlarım,

Son dönemlerde İsmailağa Tarikatı içerisinde yaşanan Cübbeli Ahmet krizi, sadece tarikatın iç işleyişine dair değil, aynı zamanda siyasi arenadaki etkileşimleriyle de dikkat çekiyor. Tarikatın önde gelen isimlerinden biri olan Cübbeli Ahmet’in tarikattan kovulması, yerel seçimler öncesinde yaptığı açıklamalarla başladı. Ahmet Mahmut Ünlü, AKP’ye ve Cumhur İttifakı’na destek verirken diğer partilere oy vermenin caiz olmadığını savundu.

Ancak, İsmailağa Tarikatı’nın resmi sesi olarak bilinen Seyfettin İnanç’ın tarikat üyelerine yönelik açıklamalarıyla çelişen bir ses kaydının ortaya çıkması, krizi derinleştirdi. İnanç’ın, yerel seçimlerde herhangi bir partiye açık destek vermediklerini belirtmesine rağmen, Cübbeli Ahmet’in daha önceki açıklamaları ve tarikatın Binali Yıldırım’a desteğiyle çelişen bir durum ortaya çıktı.

Cübbeli Ahmet, İsmailağa Tarikatı yöneticilerinin Cumhur İttifakı’nın yerel seçimleri kaybedeceğinin ‘tüyosunu almış olabileceğini’ iddia ederek destek açıklaması yapılmamasını bu konuyla ilişkilendirdi. Ayrıca, tarikatın resmi sosyal medya hesaplarından bildirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsmailağa Tarikatı yöneticilerini ziyareti, krizin siyasi boyutunu daha da belirgin hale getirdi.

Bu gelişmeler, İsmailağa Tarikatı’nın siyasi arenadaki etkileşimlerini ve iç dinamiklerini yeniden değerlendirmeye yönlendiriyor. Tarikatın siyasi tercihleri ve iç tutumları, hem tarikat içindeki farklı görüşler arasındaki çatışmayı hem de tarikatın dış dünyadaki algısını etkiliyor. Ayrıca, tarikatın siyasi aktörlerle olan ilişkileri, toplumun siyasi tercihleri üzerinde de belirleyici bir rol oynuyor.

Tüm bu yaşananlar, İsmailağa Tarikatı’nın hem iç işleyişi hem de dış etkileşimleri açısından dikkatle incelenmesi gereken bir sürecin parçası olarak karşımıza çıkıyor. Tarikatın siyasi tercihleri ve iç dinamikleri, hem tarikatın mensupları hem de genel kamuoyu için önemli bir konu olarak değerlendirilmeye devam edecek gibi görünüyor. Bu noktada, tarikatın gelecekteki siyasi ve toplumsal rolünün nasıl şekilleneceği, önemli bir tartışma konusu olarak karşımızda duruyor.

Saygıyla Kalın,