Sanat ortamından kendi isteği ile emekli olmuş bir sanatçı olarak işim insanın yüreğine, ruhuna dokunmaktı.
Yılların insan birikimi insan odaklı mesleğim gereği psikolojik, sosyolojik edinimimi sağladı.
 İnsanların içinde onlara, onların yaktığı türkülerle seslenmek, yüreklere dokunmak, yıllarca o festival senin, bu etkinlik benim koşuşturmuş  bir sanatçı olarak gönül zenginliğinin yani sıra engin yüreklerine hitabeti de öğretti.
İğreti, kendinden olmayan, çiğ, samimi ve içten davranmayan sanatçının notunu halk hemen verir.
Ya bağrına basar, ya da alkışlamayarak tepkisini gösterir.
Nezaketen alkışlamaz sahnede kimseyi.
Çünkü sahne aslında onun yeridir, sanatçısını hep kendi yerine koyarak dinler.
Halk  yaktığı türküleri, türkü diyenleri, kendisi gibi dobra, engin gönüllü, halden hatırdan, yoktan vardan anlayan,  gerektiğinde onun yerine diklenecek onun sesi olacak sanatçı ister.
Bu nedenle halkın sanatçısı ünvanını verir sanatçısına.
Sarayın sanatçısını henüz görmedim.
Onlar Halkın  dilinde paraya tamah eden saray soytarılarıdır. 
İstendiğinde gelirler itirazsız.
Farklı konuşsanlar eleştirenler sanatçı bile değildir onların gözünde.
Bu durumda düzenin tetikçileri anında devreye girerler.
Yazmaya, halkın gözünde sanatçısını küçültmeye ve hatta para kazanacakları, kazandıkları yerleri tehdit diliyle konuşarak, işlerinden ettirerek  rızksız bırakırlar.
Yıllar önce ne güzel demiş halkın ozanı Nesimi 
Rızkımı veren hüdâdır.
Kula minnet eylemem.
Minnet eylemeyelere selâm olsun.
Patronlar, tröstler onların adamı olunca bu tetikçi gazeteciler, troller, anında muhalif sanatçıların seslerini  her yerden kesmeye çalışırlar.
Kara listeleye alınarak, hedef gösterilerek linç edilirler.
Sanatçılıkları da kalmaz, anında karşı tarafın adamı oluverirler.
Ancak halk onların yanında yer alarak karşı duran muhalif sanatçılarına sahip çıkar.
Gönül tahtına yalakaları asla oturtmaz.
Bu yüzden sahneden de indirir, gün gelir şahı  tahtından da eder.
 Hiç bu güne kadar yanıldıklarını görmedim, ben de yanılmadım.
Kimi sanatçıdır onların gözünde  kimi zanatçı. 
Yıllarca türkü diyen bir sanatçı olarak doğruları dillendirdiğim, sanatçı arkadaşlarımı savunduğum için Trt 'de cezalandırıldım ( 6 ay televizyona çıkmama cezası. Bir seneydi  rahmetli Radyo Dairesi Başkanı değerli hemşehrim Çetin Tezcan sayesinde 6 aya  indi) 
Aileden getirdiğim itiraz sesim başına dert olsa da kendime saygım baki kaldı.
Halkın sevgisine mazhar olmak her şeyin üstüne geçti.
Her devrin adamı sanatçıları da çok gördüm sanat hayatımda.
Hâlâ iş yapıyorlar yalakalar görüyorum.
Gelene ağam, gidene paşam diyerek işlerini yürütüyorlar.
Kendilerini yağlayan bu tiplere ekmek verenler de sanırım kendilerini ağa paşa olarak görüyorlardır.
Yaşamdan yaşayarak öğrendiğim  bir şey var.
O da yalakaları herkesin sevmesi.
Doğruyu konuşan insanların dili beklentileri olan insanlara  zehir gibi gelmiştir.
Eğri olan, her zaman eğri durana meyil etmiştir.
Herkese karşı  iyi olan,  iyi değildir.
Kötüye kapı açar aslında bu mantık.
Konumuz da o değil.
Konu tetikçi Gazeteci bozuntuları.
Televizyonlara konuşlanmışlar her biri muhalif olan herkesi hedef gösteriyorlar.
Parası mukabili ikballeri uğruna doğru olmasa da haber yapanların, yazı  yazanların, etik davranması beklenir mi?
SANAT da SİYASET gibidir.
Hitap ettikleri kitle  insandır, toplumdur.
Biz  sanatçılar mikrofonlardan alışığız yalın olarak Türkü söylemeye.
TÜRK'ü söyleriz.
Siyasetimiz TÜRK ve TÜRKÜ''dür
Türk'ün sesi kesilerse biliriz ki Türkü'nün sesi de kesilir.
Başkalarının sesi bu kubbede duyulur..
Müsade eder miyiz?
Hayır elbette.
Halkın türküsünü söylemek o kadar kolay değildir.
Sahne platformu halktan yükseğe  kurulsa da, spot ışıkları gözlerimi kör etmedi çok şükür.
Aynı hizada onların içinden çıkmış bir sanatçı olarak bana baktıklarında sevgi enerjilerini, sinerjilerini hep üstümde, yüreğimde hissettim.
Bu yüzden ne yaparlarsa yapsınlar, hoşlarına gitmese de yazdıklarım, fikrime düşüncelerime tiraz sesime dokunamazlar.
Yelkenimi halkın nefesiyle  halkın sevgisiyle doldurdum.


Türkülerimi de söyleyeceğim özgürce, yazmaya da devam edeceğim.
Ben yalnızca memleketimin değil TÜRKİYE ye mal olmuş bir sanatçıyım.
Bunu asla değiştiremezsiniz.
Boyun eğdiremezsiniz, yok da sayamazsınız.
Tetikçiler, kendilerini gazeteci sanan paralı troller size söylüyorum. 
Elim kalem tuttukça yazacağım.
Sesim ve nefesim yettikçe türkülerimi de söyleyeceğim.
Buradan size ekmek çıkmaz.
Başka kapıya..( neşe)