Ahmet Aydın'a gelince; bu yaşananlardan sonra başta eğitim camiası olmak üzere sanırım birçok kesim de yokluğunun nelere mal olduğunu daha iyi anlamıştır..

Yalova'dan gelecek birine Milli Eğitimde alan açılması için depremde günlerce ve haftalarca çocuklarının yüzünü görmeyen ve okulların bir an önce eğitime hazır hale gelmesi için çaba sarf eden bu memleketin özbeöz çocuklarının sürgün edildiğini gördükten sonra insanın bu şehrin bir değil, beş Ahmet Aydın’a ihtiyacı varmış diyesi geliyor...

Hangi etkili ve yetkili isme konuyu sorsak, haberimiz yoktu ya da yapacak bir şey yok diyor.

Sendika başkanı bir dostuma, "Ahmet Aydın arasa sonuç yine böyle mi olur?" diyorum, "Ahmet Aydın burayla muhatap olmaz, direkt bakanlıktan halleder sorunu" diyor. İşin acı tarafı en yetkili ve etkili isimler dahi böyle olmayacağına itiraz edemiyor. Yani evet, Ahmet Aydın bu işle ilgilenirse sonuç değişir demeye getiriyor.

Ahmet Aydın da diyeseymiş ki, "5 vekiliniz var, onlara gidin, ne haliniz varsa görün."

Biz göreceğimizi gördük. Her biri bir diğerinden değerli 4 şube müdürünün eğitim yarı yılının tam ortasında sürgün edilircesine atamalarının yapılması başta sendikalar olmak üzere bu işte dahli olan herkes için bir ayıptır.

4 şube müdürümüz deprem sonrasında okullardaki hasar durumunun onarılması ve okulların eğitime hazır hale gelmesi için günlerini gecelerine katarken ne Milli Eğitim Müdürü vardı burada ne de Şube Müdürü yapılmak üzere Yalova'dan getirtilen söz konusu öğretmen.

Perre Uygulama Oteli de artık arpalık gibi kullanıldığından Şube Müdürü yapılmak üzere Adıyaman'a getirilen söz konusu öğretmen arkadaş da oraya ucuz yollu yerleştirilir artık. Ee, sonuçta konteynerde kalacak hali yok...

Herkes gibi şube müdürlerimiz de kendilerine henüz yeni yeni barınacak bir yer bulmuşken ve her birinin çocukları ayrı ayrı okullara yazılmışken 2023 - 2024 eğitim öğretim yılının tam da ortasında atamalarının yapılmasının cezalandırılmaktan başka bir adı olamaz.

Kendisiyle ilgili bugüne kadar neredeyse hiç yazı yazmadığım Ahmet Aydın'a gelince; bu yaşananlardan sonra başta eğitim camiası olmak üzere sanırım birçok kesim yokluğunun nelere mal olduğunu daha iyi anlamıştır..

Kendilerinin de başta sendikalar olmak üzere mevcut etkili ve yetkili isimler daha fazla rencide olmasınlar diye devreye girmediğini düşünüyorum.