Gün boyu kiralık daire peşinde koşanlar varken evleri sağlam olanların konteynerleri yazlık gibi kullanması ya da boşaltmaması bir zulümdür.

Adıyaman'ın şu anki en büyük sorunu barınma sorunudur!

Adıyaman'ın şu anki en büyük sorunu barınma sorunudur!

Adıyaman'ın şu anki en büyük sorunu barınma sorunudur!

Bu sorun çözülmeden bir şeylerin yoluna girmesi zor görünüyor.

Bu sorunun geçici çözümü depremin ilk zamanlarında konteynerlere yerleştirilen ve evleri hafif hasarlı olanların hala konteynerlerde kalıyor oluşudur.

Bunun herhangi bir deprem korkusuyla ilgisi bulunmamaktadır. Çünkü bu insanlar zaten günlerinin çoğunu hatta haftanın büyük bir bölümünü evlerinde geçirdikleri halde konteynerlerde kalıyor gibi yapmaktadır.

Bunların konteynerlerden ayrılmasının tek yolu ise konteynerlere elektrik sayacı bağlanmasıdır.

Konteynerlere elektrik sayacının bağlanmasından sonra orada kalmaya devam ediyorlarsa etsinler, ama böyle bir durumda binlerce kişinin konteynerleri terk ettiği görülecektir.

Böylece kalan konteynerlere evleri yıkılan gerçek mağdurlar ya da yüksek kira fiyatlarından dolayı bütçeleri ev tutmaya yetmeyenler yerleştirilecektir.

Bunun şimdilik geçici tek çözüm yolu budur.

Çünkü esas olması gereken kiracılara konteyner sağlanamamasıdır.

Her başvuruna konteyner sağlansa zaten elektrik sayacına da gerek kalmayacaktır.

Sayın valimiz bile konteynerlerde 24 saat klimaların açık tutulduğunu bizatihi itiraf etmiştir.

Hâlâ 3 aile bir arada yaşayan ve Adıyaman'a dönmek isteyen binlerce aile var.

Parklarda sabahlayan yüzlerce depremzede var.

Sırf barınma sorunu yüzünden insanlık dışı yaşam şartlarında yaşayanlar var.

Bir artı 0 stüdyo daireleri kirası 4000 liradan başlıyor.

1+1 dairelerin kirası 6.000 liradan başlıyor.

2+1 dairelerin kirası 10.000 liradan başlıyor.

Buna rağmen kiralık daire bulunmuyor.

Konteyner verilmediği için günboyu kiralık daire peşinde koşanlar varken evleri sağlam olanların konteynerleri yazlık gibi kullanması ya da boşaltmaması bir zulümdür.

Bu satırları büyük bir öfke ile yazıyorum.

Kiralar düşürülsün, ev sahipleri cezalandırılsın gibi hamasi söylemlerin zamanı geçmiştir. Kiralar gün içinde bile artmaya devam ediyor.

Geçen hafta 6.000 TL'ye kiralığa çıkan daire bugün 10.000 TL olarak güncellenmiş durumda.

Ya konteyner ihtiyacı olan herkese konteyner vereceksiniz ya da konteynerlerde kalır gibi yaparak evlerinde kalanları konteynerlardan çıkaracaksınız, hatta gerekirse elektrik sayacı bile bağlatmayacaksınız.

3-5 kişi feveran edecek diye, aleyhte birkaç sansasyonel haber yapılacak da yazı yazılacak diye ya da seçimlere gidiyoruz diye radikal kararların alınması ertelenemez.

Konteynerlerde kalan ama evleri de sağlam olanlar ne pahasına olursa olsun konteynerlerden derhal çıkarılmalıdır.

Bunun tespitini yapmak devlet açısından hiç de zor değildir. Bir günlük çalışmayla binden fazla konteynerin boşaltılabilir durumda olduğu görülecektir.

Bugün bin konteyner gerçek ihtiyacı olan bin aileye barınma imkanı demektir.

Ya yeni konteyner kentler kurulacak ya da İhtiyacı olmayanlar çıkarılacaktır.

Barınma sorunu yüzünden yaşananları burada yazmaya dilimiz varmıyor.

Çünkü gerçekten onların yaşadıklarından, yaşamış olduklarından düşmüş oldukları kötü durumdan utanıyoruz.

Onlara konteyner sağlayamayan sizler adına utanıyoruz.

Sizler adına utanıyoruz!

Sizler adına utanıyoruz!

Koskoca bir devletin depremde her şeyini kaybetmiş ve sırf barınma sorunu yüzünden ikinci büyük bir mağduriyet yaşayan ailelere konteyner sağlayamaması hepimiz adına bir utançtır. Konteyner ihtiyacı olmadığı halde konteynerde kalarak başkalarına mağduriyet yaşatmak da bir utançtır.

Bugün ihtiyaç duyulan 8000 konteynerin yaklaşık maliyeti 600 milyon TL'dir. Bu 600 milyon dediğimiz bir iş adamının silinen borçlarından bile daha düşük bir rakamdır.

600 milyon devlet için çerez parasıdır.

600 milyon devlet için para değildir ama Adıyaman'da barınma sorununu geçici olarak çözecek bir rakamdır.

Barınma sorunu için böyle bir bütçenin ayrılmaması ise hepimiz için bir utançtır.

Mevcut hasarlı evlerin kirası 10.000 liradan başlıyorken yeni yapılan evler hangi evsizin derdine derman olacak. Hangi bir asgari ücretli ya da dar gelirli 10 ya da 15.000 TL kira ödeyebilecek.

Enkazlarla, moloz yığınlarıyla, toz bulutlarıyla yaşanabilir ama evsiz, barksız, yurtsuz yaşanamaz.

Önümüz kış...

Barınma sorunu çözülmeden bu kış depremin kışından dahi daha zorlu geçecek.

Şehrin nasıl ihya ve yeniden inşa edileceğini işin uzmanlarına bırakalım. O işler zaten kendi yolunda kör topal yürüyor. Ama barınma sorunu çığ gibi artmaya devam ediyor.

Barınma sorunu çözülmeden Adıyaman'da hiçbir şeyin düzelme şansı yok.

Barınma sorunu çözülmeden Adıyaman'da hayatın normale dönme şansı yok.

Barınma sorunu çözülmeden şehri yeniden şehir yapmanın imkanı da yok.

Nice kadınlar parklarda evsiz barksız sabahlıyor.

Nice kadınlar kendilerine bir konteyner tahsis edilsin diye aylarca uğraş veriyor.

Nice aileler bir konteyner verilmesi durumunda Adıyaman'a gelmeyi bekliyor.

Ve nice memur aileler sırf fahiş kiralar yüzünden Adıyaman'dan gitmenin yollarını arıyor.

Biz buradayız, Rabbim kısmet ederse son nefesimizi de burada vereceğiz.

Şükür şahıs olarak bir barınma sorunumuz yok ama bu şehirde yaşayan herkesin yaşadığı her türlü sorundan sorumluyuz.

Yediğimiz ekmeğin, içtiğimiz çayın uyuduğumuz uykunun uyku olabilmesi için bir yerlerde gizli gizli kanayan bir yüreğin olmaması gerekiyor. İnsanların parklarda sabahlamaması gerekiyor.

Hiç kimsenin sırf barınma ihtiyacından dolayı insanlık dışı bir yaşama zorlanmaması gerekiyor.

Sorunun geçici çözümünü söyledik, ikinci geçici çözümü ihtiyacı olan herkese konteyner verilmesidir. Kalıcı çözüm herkesin ev sahibi olabilmesidir. Kalıcı çözüm zaman alabilir ama geçici çözüm için harcayacak bir tek günümüz yok.

Yazıktır!

Günahtır!

Vebaldir!

Barınma sorunu çözülmeden söylenen her şey havanda su demektir, hamasettir nutuktur...

Adıyaman'ın şu anki en büyük sorunu barınma sorunudur!

Barınma sorunu çözülmeden çözülecek her sorun evlerinde oturanların yaşamını rahatlatacaktır ama bu gerçek mağdurların insanlık dışı yaşamına herhangi bir olumlu katkı sağlamayacaktır.

30 Ağustos Çarşamba Zafer Bayramınız kutlu olsun.