Ermenistan işgal altında tuttuğu Karabağ hattında 27 Eylül sabahı sivillerin olduğu Terter'in Gapanlı, Ağdam'ın Çıraklı ve Orta Garvand, Fuzuli'nin Alhanlı ve Şükürbeyli, Cebrayıl'ın Çocuk Mercanlı köylerine saldırdı. Sivil kayıpların yaşandığı saldırı sonrası bölgede çatışmalar başladı.

12 Temmuz günü öğlen saatlerinde Azerbaycan-Ermenistan sınırının Tovuz’da Ermeni saldırıları ile başlayan silahlı çatışmalarla Güney Kafkasya’daki işgal sorunu uzun bir aradan sonra uluslararası gündeme gelmişti. Yaklaşık 2 ay sonra bu sefer işgal hattında 2. Ermenistan saldırısı gerçekleşti. Sıcak gelişmelerde Azerbaycan Ordusunun karşı saldırısı ile Ermeni tarafından kayıplar yaşandı.
Bişkek’te 1994 yılında imzalanan ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana iki ülkenin liderleri defalarca görüştü ancak hiçbir sonuç alınmadı. AGİT süreci tam bir fiyasko olarak devam etti. Ermenistan işgal altında tuttuğu yerlerde Suriye'den gelen Ermeniler için konutlar da inşa etti. Bunların çoğunluğu Karabağ bölgesinde yasadışı yerleşimci olarak getirildiler. Fransa ile üst düzey iş birliği içinde olan Erivan yönetimi ABD ile sıkı bir bağ kurmuş durumda. Ermenistan dışında yaşayan Ermeni Lobileri aslında Erivan’ın atacağı adımları birinci derece etkiliyor.
TÜRK DÜNYASININ ŞAH DAMARI
Azerbaycan ile Nahçivan arasına bir bıçak gibi inen, ‘Tarihi Zengezur’ bölgesi bugün Ermeni işgali altında. Bu hat Türkiye’nin Türk Dünyası ile Nahçivan üzerinden kara bağlantısını da koparmış durumda. Bu bölge Azerbaycan kontrolünde olduğunda Anadolu hem Hazar ile hem de Asya’da bulunan bağımsız Türk Devletleri ile adeta birleşmiş olacaktı. Bugün Hazar bölgesi enerji koridoru Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye’ye ulaşmaktadır. Tovuz bu hatların kavşak bölgesi durumunda. Bölgede yaşanacak istikrarsızlık  enerji güvenliği de birinci derece etkileyecektir.
AZERBAYCAN’IN ATACAĞI ADIMLAR
Ermenilerin tüm saldırılarına rağmen Bakü temkinli adımlar atıyor. Tovuz’daki saldırıya askeri gücü ile cevap verdi. Özellikle Ermenilerin hedefinde olan bölgedeki tepeler Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından savunuldu ve bölgede kısmi bir işgal engellendi. Tovuz’un ikinci bir Karabağ olmayacağı tüm dünyaya gösterildi. Türkiye’den gelen üst düzey destek açıklamalarının ardından askeri iş birliği alanında yeni adımlar atıldı. Türkiye’nin yerli üretim milli silahları Azerbaycan tarafından da kullanılacak. Elbette Ankara’dan gelen “Türkiye tüm imkanları ile Azerbaycan’ın yanındadır” açıklaması Kafkasya hattında yeni dengelere yol açacaktır. İleriki günlerde Bakü’nün cephe hattında atacağı adımlar tüm Güney Kafkasya’yı etkileyecektir. Rusya’nın bölgede yeni krizler istememesi ve iki ülkeyle ilişkilerini iyi tutmaya çalışması bir arabuluculuk çıkarmadı ve sonuç elde etmedi. İran’ı gelişmelerden uzak göremeyiz. Ülkesinde bulunan Türk nüfusu nedeniyle her zaman Erivan’ın yanında olan Tahran o bilinen derin ve sessiz diplomasisini yürütüyor. Unutulmamalıdır ki sözde Ermeni soykırımının anıldığı tek Müslüman ülke İran’dır.
TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR KAFKAS CEPHESİ Mİ?
Ne yazık ki Azerbaycan bölgeyi takip eden ender isimler dışında bizde krizler ile gündeme geliyor. Son olaylarda Türkiye için Suriye, Irak ve Libya’dan sonra yeni bir cephe mi açılıyor söylemleri medyamızda yer aldı. Halbuki Türkiye 1991 sonrası yaşanan sıcak gelişmeler ile Karabağ ve diğer Azerbaycan topraklarının işgalinde hep Bakü ile hareket etti. Askeri olarak uzun yıllardır alanda etki oluşturmuş durumda. Ankara bugüne kadar kendi toprakları işgal edilmiş gibi bir pozisyon aldı. Uluslararası alanda Erivan’ın işgali gayri meşru şekilde kabul ettirme hamleleri hep Ankara’nın engeline takıldı. Azerbaycan ve Türkiye büyük Türk Milleti’nin bağımsız iki devleti olarak aynı diplomasiyi her platformda devam ettiriyor.
Sonuç olarak Azerbaycan sadece Azerbaycan değildir.  Bugün işgal altında tutulan topraklar Türk tarihin derin sayfalarına medeniyetlerin izlerini taşıyor. Güçlenen Azerbaycan işgali sonlandırmak için mutlaka daha etkili adımlar atacaktır.

GÜNGÖR YAVUZASLAN