haberler ve olayları değerlendirdiğimizde, bu yaşam telaşı içinde aile içi ilişkilerini ve ruh sağlığını da önemli ölçüde koruyamadığına şahit oluyoruz.

Ülkemizin geleceği gençlerimize toplum sağlığının  yansıması : Madde bağımlılığı

Son yıllarda ekonomik açıdan her alanda yükselen fiyatlar sonucu azalan satın almak gücü ile barınma,ulaşım,yiyecek ve diğer temel ihtiyaçların karşılamaya odaklanmış korkuları,endişeleri ve işsizlik ile yoğurulmuş geçim derdine düşen ailelerin,medyada,basında ve sosyal platformlarda sıklıkla önümüze gelen haberler ve olayları değerlendirdiğimizde,
bu yaşam telaşı içinde aile içi ilişkilerini ve ruh sağlığını da önemli ölçüde koruyamadığına şahit oluyoruz.

Bu telaş içinde hangi ebebeynler,çocuklarına hangi ruh sağlığı ile gerekli sağlıklı kaliteli ilişki kurabiliyor ve gereken şefkat ve eğitimene odaklanabiliyor ?

Toplumun bu ağır yükü ile ilgisi ve kaliteli iletişimi azalan ailenin çocuklarının maddi ve manevi bu boşluklarını oluşturan ağır şartların
maduru olan ve uyuşturucu tacirlerinin ağına takılan,
çocuklarımıza suçlu  olarak damgalayıp cezalandırmak en kolay yol…

Peki asıl sorumlu kim? Ya da,kimler?

Bu sorun yaratan,çocuklarımızı zehirleyen nedenleri sorgulayıp ortadan kaldırmak için hangi yöntemler geliştirilmeli?

Toplumda maddi ve manevi boşluk ve yoksunluğu artan uyuşturucu tacirlerinin ağına düşmüş çocuklarımızın sayılara giderek artan uyuşturucu madurlarının bu girdaptan çıkarabilmek ve toplumun sosyolojik yapısının ortaya koyduğu mevcut durumu ortadan kaldırmak önemli bir mücalede öğesi olmalıdır.

Bağımlısının neredeyse zombiye dönüştüren ve iradesi dışında her bakımdan kullanılmaya uygun hale getiren bir madde bağımlılarının,
hasta olduğunu mutsuz olduğunu ve maddi manevi boşluk doldurma eğiliminde olduğunu göz ardı etmenin,yapılan uygulamanın sorunun
köküne inmeksizin bağımlı mağdurların cezalandırılması özgürlüklerini kısıtlanması ya da suçlu olarak damgalanması
birey ve toplum sağlığı açısından yarar sağlamadığı ortadadır.

Bu tür madde bağımlısı mağdurların suçlu olarak değil tedavi edilmesi gereken hasta olarak ele alınması ve çok yönlü değerlendirme yaklaşımı gereklidir.

Son birkaç yılda bakıldığında narkotik ekiplerince yapılan operasyonlarda ülkemiz sınırları ve limanlarımızda ele geçirilen uyuşturucu miktarları da,
yaygın bir uyuşturucu ticareti söz konusu olduğunu göstermektedir.

Tonlarca uyuşturucu yakalandı !

Yakalanan maddelerin, yasa dışı yollarla sağlanması ticaretini yapanların maddi manevi boşlukta ağlarını düşürdükleri hepimizin evlatlarıdır.

Toplum sağlığını doğrudan etkileyen çocuklarımızı boşluk ve yoksunlukta bağımlılık tuzağına düşüren tüm sebeplerin ortadan kaldırılması için,

Madde bağımlısı çocuklarımızı suçlanması ve cezalandırılması değil,korunması ve etkin tedavi yöntemleri için çok yönlü yaklaşımlar

benimseyen kararlı duruş ve mücadele sağlayacak kurum ve kuruluşların ülkenin her alanında yapılandırması ve desteklenmesi gerekir. 

Toplum sağlığı ile doğrudan orantılı olan ve müşteri olarak gördükleri mağdur ve hasta çocuklarımızla uyuşturucu tacirlerinin

çemberinden çıkarmak çocuklarımızı bağımlılıktan uzak tutmak için ailelerin,çocukları ile ilişkileri ve ilişki kalitesi önemli yer tutmaktadır

Çocukları ile kuvvetli ilişkisi olan doğru ve yanlışları öğretebileni,hatalı davranışları için eğitici ve uygulanabilir kurallar koyarak uygulanmasını sağlayabilen,

çocuklarını dinleyen,çocuğunun yaşı,sosyal çevresi ve ihtiyaçları için doğru harçlık miktarı belirleyebilen ailelerin ve değerlerinin doğruluk,dürüstlük,

sorumluluk ve kendine güvenmenin önemini vurgularken bu değerlerin karar almakta kendisini nasıl faydalı olacağını da,dile getirmelerinin bu konuda

konuşmalarını sıkça iletişimde olmalarının önemli olduğunu önemsenmelidir.

Aile bağlarının güçlü olması uyuşturucu tacirlerinin alanını kısıtlayacaktır.

Ayrıca aile içi iletişim ve olumlu etkileşimin yanı sıra çocuklarımıza sözlerden ziyade davranışlarınız ile model olmak etkili bir değer bilinci oluşturacaktır.

İşte ülkemizi yönetmeye talip olanların uyuşturucu tacirleri ile kökten mücadele etmesi için önem kazanan yerde tam da burası!

Toplum sağlığı!

Elbette devletin tüm kurum ve kuruluşlarının mücadelesi yanında ülkemizin ekonomik sorunlarının çözülmesi devleti yönetme gücüne

talip olanların asli görevlerinden olmalıdır.

Yanı sıra toplum olarak bağımlı mağdur gençlerimizin çığlıklarına kulak tıkamadan aspirin kriz çözmek yerine kalıcı,bilinçli bireysel ve STK'lar ile uyumlu çalışmanın da

önemi büyük ölçüde kanayan yaraya neşter vuracaktır.

Bireysel olarak en azından sokakta “Mendil Satan çocuklardan” bile alışverişi kesmek gerektiğini öğretmek ve yaygınlaştırmak önemli bir adım olacaktır.

Ülkemizin geleceği gençlerimizin topluma sağlıklı bireyler olarak katılabilmesi ile mümkündür.

Ülkemizin geleceği için gençlerimize sahip çıkalım ! Sorunu yaratan gençlerimiz değil,asıl sorun gençlerimizin iradesini esir alan,

sağlıklı düşünemeyen bağımlı hale getiren uyuşturucu maddedir.

Unutmayın hedefe giden yol bir adımla başlar.

Haydi hep beraber gençlerimizin çığlıklarına kulak verip bulundukları çemberin dışına çıkaralım.

Saygılarımla,
Kayberen
24/01/2024