Şanlıurfa'da bazı muhtar ve cingözler mera, hazine alanlarını para karşılığında, köylüye veya dışardan gelenlere satıyor.

Büyükşehir sınırlarında, ilçe ve köylerde hazine ve mera arazileri cingözler tarafından işgal ediliyor.

Kanun, kural, nizam takan dinleyen yok

Urfa’da ciddi hazine ve mera potansiyeli var, bu potansiyel giderek daralıyor, yok oluyor.

Son 10 yıldır hazine, mera alanları üzerinde tabiri yerinde ise talan başlatılmış gibi… Siyasi, Bürokratik ve STK olarak kendilerini güçlü gören herkes hazine ve mera alanlarına çöküyor. Köylerde dağlara kadar el konuluyor. Bazı muhtar ve cingözler mera, hazine alanlarını para karşılığında, köylüye veya dışardan gelenlere satıyor.

Bazıları (muhtarlar) işgallere seyirci kalıyor!.

Örnek isteyen yetkililer olursa, Şehir kırsalına, ilçe ve kırsallarına baksalar birçok yerde, Devlet arazisinin kıyımını, betonlaştığını görürler

İşgal, talan yöntemi böyle devam ederse,10 yıl sonra Urfa hayvan otlatılacak yer (dağlık) bulmak mümkün olmayacak.

İlgili kurumlar, Belediyeler ve Şanlıurfa Valiliği ivedi olarak bu konuda devreye girmesi lazım, sorun oldukça büyük ve derinleşiyor…

Mera, hazine alanlarını işgal edenlere caydırıcı cezalar verilmelidir.

İşgal edilen yerlere derhal el konulmalıdır.

Urfa’da ölümlü kavgaların en baştaki nedeni budur. Bilhassa köylerde hazine, mera alanlarının işgalinden dolayı çok kavgalar oluyor.

Jandarma ve Emniyet istatistiklerine bakıldığında bunun net olduğu ortaya çıkar.

Başka il'lere baktığımızda Mera, hazine alanlarının işgali ile ilgili durumların olmadığını, Devletin hakimiyetinin olduğunu görüyoruz.

Galiba Urfa için ayrı yasa, kanun uygulanıyor!

Başka yerde uygulanan kanunlar, nedense Urfa’da uygulanmıyor.

Kanunlar uygulanmayınca vatandaşta (cingözler) hakmış gibi bu arazileri işgal ediyor.

Urfa’ya genel baktığınızda bu alanların siyasiler, stk'lar, muhtarlar, kanaat önderler ve sözde ağalar tarafından işgallerin yapıldığını görüyoruz.

Aynı şahıs ve kuruluşlara deseniz ki "gelin Devletin bu malını rayici karışlığında size satalım. Bu hakta sizin olsun…"

Hiçbiri yanaşmaz, hepsi işgal ettiği yerleri anında terk eder!...

Adamlar Hazine alanıdır diye 20 dönümlük yere 150 metrelik evi dikiyor, böylece diğer arazininde üstüne konmuş oluyor.

Yine başka yerlerde 100 dönümlük yere kafasına göre tarım alanı yapıyor.

Konuyla ilgili çözüm odaklı gelişmeler olmazsa eğer; bu gibi konularda kavga, ölüm haberlerini biz çok daha duyarız urfa genelinde...

Aslında işin büyük kabahatı Büyükşehir ve İlçe Belediyelerine düşüyor. Belediyeler alınan yıkım kararlarının hiçbirini uygulamıyor. Hatta vatandaşa yol gösteriyorlar.

Buda kavga nedeninin başka bir boyutu oluyor.

Belediyeler seçim kaygısından dolayı Devletin arazisinin işgaline seyirci konumda.

Onlar için birkaç oy daha önemli; Devletin dönümlerce, devasa arazilerinin hebası, talanı umurlarında bile olmuyor Belediye Başkanların…

Sorumlulara yine değinirsek; Tarım il, Çevre ve şehircilik müdürlüğü, Büyükşehir, ilçe Belediyeleri, Mahalli idareler ve Şanlıurfa Valiliği konuyu ciddi irdelemeli ve gereğini yapıp; çözüm yoluna gitmelidir.

Haddi, sınırı, hududu belli olmayan arazileri yağma anlayışı var!.

Buna “dur” denilmelidir.

Devletin hazinesi, merası vasfı gereği var olmalı, yerinde kalmalıdır.

Bundan yine Devlet faydalanmalıdır yada değeri karşılığında açık ihale usulü ile satılmalıdır. En doğrusuda budur.

İyi seyirler Urfam