Kalbimin derinlerinden gelen bir fısıltı gibi. Tanıyorum onu. Yıllardır benimle yaşayan, çoğu zaman susturduğum, görmezden geldiğim iç sesim bu.

"KALBİMİN DERİNLİKLERİNDEN GELEN FISILTI"

"İÇ SESİM O BENİM"

Bazen biri kulağıma eğilir gibi oluyor. Ne tam bir ses, ne de bir düşünce… Daha çok kalbimin derinlerinden gelen bir fısıltı gibi. Tanıyorum onu. Yıllardır benimle yaşayan, çoğu zaman susturduğum, görmezden geldiğim ama asla gitmeyen iç sesim bu.

Eskiden onunla alay ederdim. “Abartıyorsun,” derdim. “Herkes böyle değil,” diye ikna etmeye çalışırdım kendimi. O susardı. Ben yanlış insanlara sarılırdım. O yine susardı. Her susuşunda biraz daha yorulurdu ama asla küsmezdi bana. İşte yıllar geçtikçe fark ettim: O susarken ben yanılıyormuşum.

Şimdi ise ne zaman içimde bir huzursuzluk başlasa, ona kulak veriyorum. Kimse bir şey demese bile, o bir şeyler söylüyor. Bazen sadece bir bakışta, bir sessizlikte, bir gecikmede fısıldıyor: “Uzak dur.” Bazen de bir tebessümde, içten bir bakışta kucaklıyor beni: “Yaklaş, güvenebilirsin.”

En acil karar anlarında bile panik yapmıyor. Telaşsız, sakin, olgun… O benliğimin en kırılgan ama en güçlü tarafı. Yıllarca üstünü örttüğüm, görmezden geldiğim kadın aslında. O yüzden bu sesi duymayı öğrenmek, kendime yaklaşmak gibi.

Bazı yolları onunla yürümek zor olsa da sonunda iyi ki demeyi öğretti bana. Bazı insanlardan vazgeçmek, bazı kelimeleri yutmak, bazı vedaları sessizce kabul etmek… İç sesim sayesinde oldu. Kimine “hoşça kal” bile demeden sırtımı döndüm. Çünkü o, “hak etmiyor” dedi. Dediklerinin çoğu doğruydu. Azıcık geç kaldım, ama öğrendim.

Şimdi artık bir karar almadan önce içimdeki o derin kadına soruyorum: “Sen ne diyorsun?”

Ve o gülümsüyor sadece.

Çünkü biliyor, artık duyuyorum onu ve dinliyorum

....

KIYMET ŞAHİN/2025