Gençlik çağlarımızda internet yoktu, uydu yayını yoktu. "Batı medeniyeti çöküyor, İslam medeniyeti yükseliyor" yalanları ile 68-78-88 kuşağını kandırdılar.

ESKİNİN KOCAKARI MASALLARI

Ülkücüler ve Milli Görüşçüler 60'lı, 70'li, 80'li yıllarda aynı kaynaktan beslendiler. O yıllarda çıkan dergi yazılarında, kitaplarda Batı konusunda hep şunlar vardı:

"Batı medeniyeti çöküyor; ahlak, aile, adalet yerlerde sürünüyor. Sıkın dişinizi gençler, az kaldı; İslam medeniyeti şahlanışa geçti".

Aradan geçen sürede gördük ki Batı medeniyeti çökmedi, teknolojik üstünlüğünü sosyal devlet ilkesi ile sağlamlaştırdı, adalet, demokrasi, insan hakları konusunda Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan, İran, Afganistan, Pakistan'ı çok gerilerde bıraktı. Müslümanlar Batı'ya sığınmak uğruna ya Akdeniz'deki sandallarda boğuluyor, ya da Yunanistan sınırında gaz yiyorlar. Rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlıkta İslam dünyasının tozuna bile yetişen yok.

Avusturalya Başbakanı Julya Gillard sadece göçmenlere değil tüm Müslümanlara bakın ne diyor:

"Niçin Suudi Arabistan, Afganistan ya da İran'da ikamet etmiyorsunuz? Niçin İslam dünyasını terk ettiniz? Siz Allah’ın İslam ile mübarek kıldığını söylediğiniz devletleri terk ediyorsunuz ve "kafir" olduğu söylenen memleketlere göç ediyorsunuz.

Hürriyet, adalet, refah, sağlık güvencesi, sosyal güvenlik, kanun önünde eşitlik, adil çalışma fırsatı, çocuklarınızın geleceği, yorum ve düşünce hürriyeti için değil mi?.. O halde bize fanatiklik ve nefretten söz etmeyin. Biz size kaybettiğiniz her şeyi verdik. Bize saygı duyun, ya da burayı terk edin!.."

Bizim gençlik çağlarımızda internet yoktu, uydudan yayın yapan tv kanalları yoktu. "Batı medeniyeti çöküyor, İslam medeniyeti yükseliyor" yalanları ile 68-78-88 kuşağını kandırdılar.

Z kuşağını bu kocakarı masalları ile şimdi kandıramazsınız.

Alper Aksoy