İstanbul İstiklal Caddesi'nde terörist kadının bombayı patlatıp 6 kişinin ölmesine ve 81 kişinin yaralanmasına sebep olan olay; aslında Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilen bir mesajdır.

Zira Türk cumhuriyetlerine katılması ve 7 Türk Cumhuriyeti'nin bir araya gelip adeta İttihad-ı İslam'ın temelini atmak üzere giderken, bir gazetecinin kendisine sormuş olduğu soru üzerine; ABD Başkanı Biden’ın terörist başını koruduğunu söylemesi ve onun bu sözü üzerine bombacı kadının bombayı patlatması ile bir mesaj verilmiş oldu. Zira İçişleri Bakanı Soylu'nun da; Mesajı aldık, demesi ve ABD'nin taziye mesajını kabul etmediğini ifade etmesi aslında ABD’ ye verilen bir ültimatomdur.

ABD'nin de bize güya bir uyarısıdır.  

-Herkesin ortak olarak ittifak ettiği nokta; o teröristin arkasında Amerika'nın olduğu ve en azından istihbari destek verdiğini, kendisini yönlendirdiğini genel kanaat olaraktan ortaya konulmasıdır.

-Bir yandan da, bir araya gelen ve İttihad-ı İslamın çekirdeğini oluşturan Türk Devletleri Teşkilatına verilmiş bir mesaj olurken, diğer yandan sürekli kan kaybeden ve köşeye sıkışmış olan Pkk’ya da bir nefes aldırmadır.

****************  

Türkiye çevrelendiği daireden bir asırdır çırpınarak, gayret ve çaba göstererek çıkmaya çalışıyor.

Her yönüyle bütün organları bağlanmış durumda.

Bundan kurtulmaması için de her türlü hinlik ve hainlik ortaklaşa olarak yapılmaktadır.

Terörle bizi sindirmeye çalışmaktadırlar.

Besleyerek ve de büyüterek.

Dışa açılmamızı engelleyerek.

Bunun böyle olduğuna dair, devletin başta Sayın Cumhurbaşkanının ifadesiyle, üst düzey devlet yöneticilerin beyanıyla; terörün arkasında Abd’nin olduğu, desteklediği, bilgisi ve ilgisi dahilinde olduğu, Abd’nin başındaki Biden’ın da terörün başındakilerini himaye ettiğini gizlemeden ve de açıkça ifade etmektedir.

Kesin bir hükümdür ki; gerek İslam dünyasında gerekse de dünyada terörün arkasında en büyük gücün Abd olduğu tescillenmiştir.

Ve Abd dünyada diktatörlüğünü sürdürürken, önünde engel olanları da, tıpkı yüz sene önce Merhum Abdulhamid’e atfedilen diktatör ifadelerini yaftaladılar.

Zulmünün adı da; demokrasi ve hürriyet olmuştur.

-Siyaset gözleri kör, ağızları geveze, kalpleri katı, hisleri alevli, aklı ise devre dışı bırakmaktadır.

-Ayette belirtildiği gibi, gerçekten insan gayet nankör.
Bir yandan Allah’ın kendisi için ezelden takdir edip, ebedi alemin yolunu açar, sonsuz cennet hayatında nimetlerle donatırken, o insanoğlu Rabbisine şükürde yetersiz kalmakta hatta daha ileri gidip küfür, inkâr ve nankörlükte bulunmaktadır. 

************   

Allah'a çok şükür, bizim öldürülenlerimizin gideceği yer olan cennet ve yeri bellidir. Öldürenlerin de gideceği yer olan ebedi cehennem de bellidir. Varsın onlar düşünsün ve onlar bunun ateşine yansın.
Dünyada ateşe atanların ve yakanların ve de yakmasına yardım edenlerin, ebedi ateşi bol olsun.
-"Menfaati esas tutan siyaset canavardır.
Menfaat üzere çarhı kurulmuş olan siyaset-i hâzıra, müfteristir, canavar.
Aç olan canavara karşı tahabbüb etsen, merhametini değil, iştihâsını açar.
Sonra döner, geliyor; tırnağının, hem dişinin kirasını senden ister." Sözler. Lemeat.
-“Zalim ve vicdansız bir adam, birisini yere atıp ayağıyla onun başını kat’î ezecek bir surette davransa, o yerdeki adam eğer o vahşî zalimin ayağını öpse, o zillet vasıtasıyla kalbi başından evvel ezilir, ruhu cesedinden evvel ölür. Hem başı gider, hem izzet ve haysiyeti mahvolur. Hem o canavar, vicdansız zalime karşı zaaf göstermekle, kendisini ezdirmeye teşci’ eder. Eğer ayağı altındaki mazlum adam, o zalimin yüzüne tükürse, kalbini ve ruhunu kurtarır, cesedi bir şehid-i mazlum olur. Evet, tükürün zalimlerin hayâsız yüzlerine!” (29. Mektub) 

Dünyanın imtihanı devam ediyor, son nefesine kadar.. Son nefeslilere kadar.

Sayaç dönüyor, kum saati çalışıyor.

Sona doğru…

MEHMET ÖZÇELİK