Bizler her olayda olayın sonucuna odaklandığımız için her defasında gelişmeler esnasında yaşanan haksızlıkları unutuyoruz.

Herhangi bir olayın ya da maçın gidişatıyla değil, sonucuyla ilgilenenlerin yazdıklarımı anlamasını bekliyor değilim.

Maçın sonucuyla değil, gidişatıyla ilgili yaptığım paylaşımda bunu anlatmaya çalıştım.

Spor kanallarında maç yorumcularını izleyenler Fenerbahçe aleyhine verilen haksız hakem kararlarını görmüştür.

Bunca rezil kararlara rağmen Galatasaray galip gelse Fenerbahçe aleyhine verilen haksız kararlar sabah olmadan unutulacaktı.

Maçın ya da herhangi bir olayın sonucuna etki eden gelişmeler, en az maçın ve olayın sonucu kadar önemlidir.

Bizler her olayda olayın sonucuna odaklandığımız için her defasında gelişmeler esnasında yaşanan haksızlıkları unutuyoruz.

Ve her defasında bize yaşatılanları sineye çekmek zorunda kalıyoruz. Bu, siyaseten de böyledir.

Nasıl yönetildiğimiz kim tarafından yönetildiğimizden daha önemlidir diye diye dilimde tüy bitti.

Fenerbahçe ile ilgili bir paylaşım yaptığımda nevri dönenler olaya sadece maçın sonucu açısından baktıklarından nasıl bir fanatizmin içinde boğulduklarının farkında değiller.

Halbuki ben futbol üzerinden hayata bakış açımı anlatmaya çalışıyorum.

Mevzu fenerbahçe-galatasaray mevzusu değildir. Mevzu sonucu etkileyen gidişattır.

Haksız bir hakem kararıyla bir maçı kazandığına sevinenler, çalınmış oylarla partilerinin galip gelmesine de sevinirler buldukları torpille mülakatlarda başkalarının hakkını hukukunu çiğnediklerine de.

Evet, futbol sadece futbol değildir. Başkalarının bakış açısıyla ilgilenmiyorum ama benim futbola bakış açım hayata bakış açından, hayata bakış açım futbola bakış açından ayrı değildir.

Bunun içindir ki geçmiş yıllarda ve geçmiş maçlarda Fenerbahçe lehine verilen birçok haksız kararı ve Fenerbahçe'nin aldığı haksız puanları yazmaktan hiç imtina etmedim.

Lehimize olan bir sonucu sineye çekecek olursam kendime büyük bir haksızlık yapmış olurum. Fenerbahçe lehine olan bir haksızlığı sineye çekersem hayatın başka alanlarında başkalarına yapılan haksızlığı yazacak yüzüm olmaz.

Burada çingene gibi hep kendimizden bahsetmiş olmayalım ama birçok arkadaşın defalarca hem de kalabalık ortamlarda adalet anlayışımla ilgili dediğini de buraya not düşelim; senin adalet anlayışın bize 40 gömlek fazla geliyor.

Adalet anlayışlarından şüpheye düşmediğim arkadaşlara 40 gömlek fazla gelen adalet anlayışımın burada olayın gidişatına değil sonucuna odaklanan bazı arkadaşlara birkaç gömlek fazla gelmesinin yarattığı travmayı anlamıyor değilim. Ama sırf onlar mutlu olacaklar diye, ya da dediklerinde kendilerini haklı sanacaklar diye doğru bildiğimi değil, doğru olanı söylemekten imtina edecek de değilim.

Kişi mümkün değildir ki bütün doğruları söylesin, ama gönül ister ki bütün söyledikleri doğru olsun.

Ben de burada en azından nasıl yaşıyorsam ve düşünüyorsam olduğu gibi yansıtmaya çalışıyorum... yaşadığımın ve düşündüğümün tersine inanmadığım bir şey yazıyorsam Galatasaray şampiyon olsun...