Sayın Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşu ve büyük destekleri ile Kıbrıs’ta her zamankinden daha güçlü olduklarını ve bunu her alanda tepeden tırnağa hissettiklerini ifade etti.

SAMİMİ VE CANDAN CUMHURBAŞKANI ERSİN TATAR

İnsanoğlu yaradılışının gereği yaşadığı köye, şehre coğrafya ya, ülkesine ve hatta dünyaya karşı sorumlulukları ve yapması gereken öncelikleri vardır. Onun için yaşam, doğduğunuz noktada başlar ve orada vücut bulur.

Yaşadığınız şehrin gelişmesi büyümesi ve oradaki sosyal hayatın yaşanabilir şekilde dizayn edilmesinin temelinde kamu kadar, sivil toplum örgütlerinin de fonksiyonu büyüktür. Bu vesile ile sözümü hafta sonu GAP Gazeteciler Birliği'nin gerçekleştirmiş olduğu konferansa getirmek istiyorum.

Uzun gayretlerden ve uğraşlardan sonra davetimize icabet edip bizleri onore eden Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Sayın Ersin TATAR önemli mesajlarla şehrimizden ayrıldılar.

Sayın Tatar'ın Konferanslarından Adıyaman ile birlikte, Diyarbakır ve Malatyalı katılımcılar bilgilenme imkânı buldu. Kıbrıs meselesi ve Mavi Vatan başlıklı konferansa her üç ilde ilgi ve katılım büyüktü. Ve her üç ilde de Sayın Cumhurbaşkanı devlet erkânı tarafından karşılanıp ağırlandılar, son durak olarak da Adıyaman Üniversitesi'nde gerçekleştirdiği konferansın akabinde şehrimizden ayrıldılar.

Bizler gazeteciler olarak şehrimizin sorunları kadar sosyal ve kültürel konularına da eğilmek gibi bir görevimizin olduğunu bilincindeyiz. İşte bu görev bilinci ile ülkemiz için hayatı mesele olan Kıbrıs ve Mavi Vatan meselesini daha iyi idrak edip, olan biteni anlatmak ve gerçeklerin penceresinden bakarak Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın açıklamalarıyla Adıyaman’da tüm dünyaya seslenerek o kararlı mesajları vermek cemiyetimizin gayretleri ve girişimleri ile karşılık bulmuştur.

Sayın Cumhurbaşkanı Tatar’ın

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşu ve büyük destekleri ile Kıbrıs’ta her zamankinden daha güçlü olduklarını ve bunu her alanda tepeden tırnağa hissettiklerini ifade ettiler.

Birleşmiş Milletlerin ve Avrupa Birliği'nin yıllardır bize uygulamış olduğu çifte standartla Kıbrıs Türk Halkının hakları gasp edilmiş ve görmemezlikten gelinmiştir.

Adanın esas sahipleri olarak artık buna tahammüllerinin kalmadığını Türkiye'nin güçlü desteği de bu kararla adımları atmaya muktedir olduğunu ifade ettiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin garantörlüğü ile Kıbrıs Türk halkı,1974 yılında barış harekatı ile Türk ordusunun adaya ayak basmasıyla birlikte adada Kıbrıs halkının bağımsızlık ve özgürlüğü yeniden tahsis edilmiştir.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük destekleri ile

Yeni siyaset düzeninde, adada 2 ayrı devletin varlığının kabul edilmesi her platformda güçlü bir şekilde dile getirilmektedir. Batının yıllardır oyalama taktiği ile federal iki devletin varlığından bahsedip tek taraflı Güney Kıbrıs Rum kesimini destekleyen ikiyüzlülüğüne aldırmayan güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var artık. Kıbrıs meselesinin çözümünün iki devletli çözüm ile mümkün olacağını, başka hiçbir alternatifi kabul etmeyen bir anlayışı benimsediğimizi yeni siyaset anlayışımızın odak noktasına koymuş bulunmaktayız. Bu güçlü siyasi duruşumuzu sayın Erdoğan'ın destekleri sayesinde yıllardır kapalı olan Maraş’ın yeniden açılması ile ortaya koyduk. Bundan sonra da Türk halkının çıkarına olacak her türlü hak ve hukuktan kaynaklanan haklarımızın arkasında da durmaya devam edeceğiz.

Nasıl ki ;

Mavi vatanda  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Deniz sularında haklarının gasp edilmesine yeltenenlere, Türkiye devleti ile olan güçlü bağları bir kez daha ortaya koyarak, uluslararası sularda haklarımızın korunmasını tüm dünyaya gösterdik.

Son yıllarda Ada yakınındaki sularda yeraltı zenginliklerini paylaşmak isteyen ülkelere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kararlı duruşu TPAO’na bölgedeki sondaj çalışmaları ile KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının haklarının sonuna kadar korunacağının ve oradaki zenginliklerin Biz olmadan paylaşılmayacağın mesajını vermiş oldular.

Yer üzerindeki tahmin edilen toplam doğal gaz rezervinin 196 trilyon metreküp olduğu, bu miktarın yaklaşık yüzde 5’lik kısmının 9,8 trilyon metreküp doğal gazın Doğu Akdeniz’de olduğu tahmin edilmekte. Tabii bu durum bölgedeki ülkeler ile birlikte petrol şirketlerinin iştahlarını kabartmıştır. Bu durum Doğu Akdeniz'de Kıbrıs'ın Türkiye için önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Kıbrıs sadece Türkiye için jeopolitik  ve jeostratejik konumu ile de de önem arz etmektedir. Yunanistan'ın Ege sahasındaki kıta sahanlığı iddiaları Türkiye'nin dar alana sıkıştırılması elbette ki bizim için de kabul edilemez bir durumdur.

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kıbrıs'ın iki devletli bir yapıyla yönetilmesi mesajları dünya kamuoyuna son yıllarda daha güçlü bir şekilde verilmektedir.

Tatar konuşmasına son olarak; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci olarak katılmasının, Kuzey Kıbrıs Türk Devleti'nin tanınması ve Kıbrıs Türk halkının, halklarının korunması noktasına önemli bir adım olarak görmekteyim bu desteklerinden dolayı Sayın Erdoğan'a buradan, Adıyaman'dan teşekkürlerimi bir kez daha iletiyorum ifadelerini kullandı.

Evet kıymetli okurlarım bizler GAP Gazeteciler Birliği olarak bu tür değerleri şehirlerimize getirerek, insanlarımızın bilgilenmesi için dün olduğu gibi bu günde daha çok çalışmayı ve gayreti göstermeye devam edeceğiz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ın Diyarbakır Malatya ve Adıyaman'daki temasları bu şehirlerin Anavatandan, Yavru vatana daha fazla yakınlaşmasının oradaki vatandaşlarımızla bağların daha güçleneceği inancındayım. Bu anlamlı ziyaretleri ile şehirlerimizi şereflendiren Sayın Cumhurbaşkanımıza sonsuz teşekkürlerimi iletiyor hepinizi Allah'a emanet ediyor, selam ve saygılar sunuyorum. Kalın sağlıcakla...