Devlet olarak da millet olarak da bölücü terör başta olmak üzere her türden terörün belini kırmaya, kökünü kazımaya, terörün yandaşlarına ve efendilerine rağmen haklarından gelmeye kararlıyız ve gelmekteyiz.

Ya olacağız ya öleceğiz!

Türkiye yerli ve milli olan sosyal ve siyasi kesimleri ile devlet millet el ele vererek, yediden yetmişe her zaman olduğu gibi dışarıdan ve içeriden yapılan bölücü, ahlaki, din maskeli, ekonomik ve organize siyasi terör saldırılarına karşı siyasi istikrarına sahip çıkarak, İstiklal ve istikbalini her ahval ve şerait içinde dahi kıyamete kadar devam ettirecek azim ve kararlılıktadır.

Devlet olarak da millet olarak da bölücü terör başta olmak üzere her türden terörün belini kırmaya, kökünü kazımaya, terörün yandaşlarına ve efendilerine rağmen haklarından gelmeye kararlıyız ve gelmekteyiz.

Milletçe yüreğimiz, ciğerimiz yanıyor. Evlatlarımız, gül demeti gibi güya müttefikimiz olanların beslemeleri tarafından kalleşçe şehid ediliyor.

Ay yıldızlı al bayrağa sarıp toprağa verdiğimiz her bir evladımızı milletçe aslında kalbimize gömüyoruz. Millet olarak biliyoruz ki toprak uğrunda ölen varsa vatandır.

Türkiye’nin; meşruiyetini uluslararası hukuktan aldığı haklarını kullanarak uyguladığı Ankara merkezli stratejileri dünyaya barış getirecektir.

Bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur ama bizim canımıza, toprağımıza, huzurumuza İstiklal ve istikbalimize göz dikenlere de hadlerini bildirmek en doğal hakkımızdır.

Kandil, Sincar, Afrin, Kobani, Münbiç adı ne olursa olsun bu terör yuvalarını siyasi maskeli yandaşlarına ve arkasında olan emperyalistlere rağmen yok etmek hem vatan hem de insanlık görevimizdir.

Tavsiyemiz odur ki, müttefikimiz olanlar her şeye rağmen öyle görmeye gayret ettiğimiz ülkeler de küçük hesaplar yaparak kendilerini küçük düşürmezler.

Küçük hesap yapan kim olursa olsun mutlaka küçük düşer, meşru olan da gayrimeşru olan da bellidir.

Küresel güç, büyük devlet iddiasında olanların, her türlü terör örgütlerini amasız ve fakatsız korumaktan ve kollamaktan vaz geçmeli, meşru ve aynı zamanda bedel ödeyen müttefiki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yani Kürt'ü, Arap'ı, Türkmen'i, Alevi'si, Sünni'si ile bin yıllık birliğin adı olan Büyük Türk Milleti’nin yanında olmalıdır, meşru olan budur.

o

Meşru olmayanın yanında ve arkasında olanlar bilsinler ki, on bin yıllık tarihi, üç bin yıllık ordu tecrübesi, iki bin yıllık devlet geleneği ve bu coğrafyadaki halklarla binlerce yıllık kan, can, din kardeşi olan Türk milletini üç-beş çapulcu isim kurnazlığı ürünü terör örgütüne tercih eden her kim ve her ne olursa olsun,

Türk Devletinden ve milletinden tarihte olduğu gibi bugünde karşılığını misli ile görecektir.

On binlerce kilometre ötelerden ‘güvenlikleri’ gerekçesiyle gelerek kara ve mavi sınırlarımızda ‘besleme’ bir devletle ve her türlü terör örgütleriyle iş tutan hukuk tanımaz terör sevicilere ne mavi topraklarımızdaki ne de kara topraklarımızdaki hak ve hukukumuzu çiğnettirmeyiz.

60 mil mesafemizdeki şehid kanlarıyla sınırları çizilen KKTC den vaz geçmez, aynı zamanda NATO sınırı da olan sınırlarımızın dibinde, kardeşlerimizin topraklarında da uydu bir terörist devletçiği kurdurtmayız.

“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’ün milli mücadele yıllarında yedi düvele, onların ‘devletçiklerine’ ve yerli işbirlikçi mandacılarına karşı dedelerimizin imanına ve irfanına olan inancı dile getirerek “Ya istiklal ya ölüm!” dediği gibi bu günde şimdiki Cumhurbaşkanımızın ‘Ya olacağız ya öleceğiz!” sözünün gereği için biz torunları olarak diyoruz ki istiklal ve istikbalimiz için “ölümüne ölümüne” senin yanında olacağız ve seni asla yalnız bırakmayacağız.

Vesselam

Yalçın Topçu

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı