Yurt dışında bayram namazı için, ABD’ de bir eyalette, Pakistan camisindeydik. Sevinçli anları görsek te, ıstıraplı görüntülere, üzüntülere şahit olduk.
Yurt dışında bulunmamız vesilesi, Bayram namazı için, ABD’ de bir eyalette, Pakistan camisindeydik. Sevinçli anları görsekte, ızdıraplı görüntülere, üzüntülere şahit olduk. Çok değişik ülke insanlarının,ülkelerini zorunluluktan, terk ettiklerini gördük. Hukuk özlemi çektiklerini duydum.
Muazzez İlmiye Çığ”Coğrafyadan kopabilirsin ama, coğrafyanı kendinden koparamazsın” diyor.
İnsan anlamlı bir hayat yaşadıktan sonra, ne kadar yaşadığımızın önemi var mı?
Aristoteles “siyaseti, yönetimi” tanımlarken,çok şey söylüyor. liyakatın, bilginin, becerinin önemini belirtirken,insanların mutluluğunun, refahının temininden,daha çok bahsediyor. Nitekim belki de, bundan etkilenmiş olabilen Farabi’de insanların mutluluğundan, refahından bahsediyor. Uygarlık tarihine baktığımızda,insan,adil yönetimi,adaleti,özgür olmayı, refahı, mutluluğu, hep aramıştır. Azerbaycan şairi Resul Rıza” Ben isterim ki, her şey eğilsin insanın önünde, ama,insan insana, tutsak olmasın diyor.Ağaç bile sevdiği toprakta yetişiyor, çiçek açıyor, meyve veriyor. Bunları düşününce,ibadethaneye gelenlerden,farklı milletlerin mensuplarına, hüzünlerine,üzülmemek elde mi? Benzer ızdıraplar bitmiyor.Doğdukları topraklarda, uğradıkları adaletsizlikler, zulümler, boğucu egemenlikler bu insanları, mecburiyetten,yurtlarından etmiş.Ülkelerini nasıl terk ettikleri, konuşmalarından anlaşılıyor. Türkiye gibi güzel ülkemizde de, böyle değil mi? Despot ve kirli keyfilikler ne beyinleri, düşünürleri,helal sermayeyi, dışarlara kaçırmadı mı? Geçmişte,Ziya Paşalar, Namık Kemal’ler, Akif’ler,Ali Suavi’ler daha niceleri, istibdatın verdiği zulümlerden, ülkemizi terk etmedi mi?Dünün acılarından, niçin ders alınmıyor ki? İnsanların hak ve hürriyetlerini yok edenler, despot idareler,ne acı ki, kirlilerin, kirli düzenine dokunanı, yok ediyorlar. Arı kovanına yeter ki çomak sokma. Faydalı olma, yararında olmasın yeter anlayışı. Terör mensubu dediklerine çözüm diye, mahkemeleri, devletin kurumlarını, pkk nın, ayaklarına götürenler, cemaate hizmet hareketi deyip, programlarında protokol yeri kapma için yırtınanların,ağıt yakanların,birden rol değişimine baktıkça,iki yüzlülerin, sıfatlı, sıfatsızların münafıklığını gördükçe, bunların türlerini çözmek zor. Karşı oldukları, siyonist uşakları dediklerinin, bugün elini öpenlere, onlara diz çökenlere baktıkça , insan bozuldu mu,tedavisi zor diyen, Tanpınar’a hak vermemek olur mu?Bu ülkede,isyan edenlere hep kızılır, isyan ettirenler, kendi uydurdukları suç hikayelerini,düzenlerine karşı gelenlere,her dönem farklı isimlerle suç çeşidi yüklerler. Algılarla,yandaş ve tekelleşmiş medya aracılığı ile, hukuk dışı tanımlarla,suçlu bulurlar.Her meslekten yok edilenler, mağdurlar hep olmuştur. Bunlar için kural, hukuk, ahlak, adalet olmaz. Düzen aynı, düzülenler ayrı, aktörler farklı.Vicdan, merhamet, ahlak, hukuk, bunları görmez mi?
Gençler yok ediliyor, meslek erbabları, düşünürler, muhalif kesimler, daha kimle kimler. Böyle olunca, ülkede huzur ve güven olur mu? Adalet olur mu? İnsanlar hukuksuzluklar ve keyfiliklerle, yok edilirse, bunların,”sussuz olduklarını” kendilerince bile, beyan eden, sorunlu sorumlular bunları görür mü?KHK ile toptan cadı avı mantığı ile, ahlaklı ve liyakatlı insanları yok edenlerden,millete fayda gelir mi? Kin ve nefret üreten bu kirli rejimin elemanlarından, ülkede adalet olur mu?Suçlular, korunursa, masumlar yok edilirse, ülkede insan kalır mı? Ülke kalkınır mı? O ülkede mutluluk olur mu? Devlet ve kurumlar kalır mı? Toplumsal barış, kardeşlik sağlanır mı?Buna çözüm getirmek gerekir ki, herkesin sorumluluğu bunun üzerine olmalıdır. Güzelim ülkeyi, yaşanmayacak haline getirenler, adaletsizliğe göz yumanlar,kim olursa olsun, asıl hainlik budur. Karekteriniz neyse, kaderinizi yaşarsınız. Bunu görmek ve düşünmek gerekir
11-04-2024 Kemal ALBAYRAK