11 Nisan Urfa'nın kurtuluşu günü son yıllarda bir konser programıyla geçiştiriliyor. Şanına yakışır kutlama yapılmıyor.

Müslüm Akalın'ın kişisel araştırmaları olmasaydı Urfa kurtuluşunu nasıl kazanıldığını bilmeyecektik.

Birçok kahramanın ismi dahi unutulup gidecekti. Onun araştırmaları sayesinde akademik çalışmalar yapanlar daha kolay kaynaklara ulaştı, daha zengin bir literatüre sahip oldu. Bir kurumun yapamadığını Müslüm Akalın bireysel olarak yapmış, Urfa kurtuluşu ile ilgili onlarca kitaba imza atmıştır. Hatta trajik olan kurtuluşla ilgili kitaplarının bir kısmını kendi cebinden bastırmıştır.

Urfa'nın kurtuluşu günü son yıllarda bir konser programıyla geçiştiriliyor. Şanına yakışır kutlama yapılmıyor. Oysa 11 Nisanla ilgili roman, hikaye şiir, tiyatro yarışmaları açılamaz mı? Büyük ödüller verilerek usta yazarlara roman, hikaye senaryo yazdırılamaz mı? Türk edebiyatına mal olacak bir romanın yazılması hem şehri hem Kurtuluş savaşını ölümsüzleştirecektir.

Maraş'ın Kurtuluş mücadelesini Necip Fazıl ve Cahit Zarifoğlu gibi usta yazarlar kaleme calmış, tayatrosunu yazmışlar. Maraş Mücadelesinin en az üç sinema filmi yapılmıştır.

Antep'in kurtuluşu aynı şekilde onlarca roman ve filme konu olmuştur. Bu şehirler arasında edebiyatı en zayıf olanı Urfa'dır. Urfa'nın Kurtuluşu resmi bir tören, yerel bir müzik faslıyla her yıl geçiştiriliyor. Güya geçmişte Bayram havasında geçen bu kutlu günü sahiplenmiş oluyorlar. Sahiplenme böyle olmaz. 11 Nisan'ı şanına yakışır şekilde edebiyata mal ederek yaşayabilirsiniz. Romanı yazılıp, tiyatrosu oynanıp filmi yapılırsa ancak o milli ruh,o kurtuluş mücadelesi anlamını bulur. Çünkü yeni yetişen gençlerin milli ruhu, kurtuluş mücadelesinin künhüne ancak edebiyat ve sanatla varabilir.