Ah diyeceğim diyeceğim şu annem ; bu makaraları geri geri sarmak ve yaşananları hatırlamak çok can acıtıyor

Ah annem ; gelse o günlerimiz ..ortaya koca bir tepsi etli ,keşli cevizli mantı,yanına cacık .. Beş kardeş kapış ,kapış, çala kaşık ..Ah annem ; sabah yaktığın sobaya ;şarkılar söyleyerek ,doldurduğumuz talaş ..tabi gücümüz ne ,en fazla 10 yaş .. yeterince güçlü değildik anne ..iyice sıkışmazsa hemen çöküp ,yanıp bitivereceğini hesaplamaktan ziyade .. bize eğlenceydi talaş .. kayardık, kaşınırdık ,sen seslenince de soba tenekelerini aceleden , doldururduk ..o zaman kömür mü yoktu ,yoksa alamıyor muyduk ?

o soğukta nasıl ısınırdık ,toz talaşla bilmem ..sobamızın üstünde kanlıca mantarları ,içinde en tatlısından,en ssğlıklısından ..önünden maşayla kızartılmak için iliştirilmiş ,cazur ,cuzur sucuk veee kahvaltıda kızarmış köy ekmeğine sürdüğümüz mis gibi tereyağı .. Annem , ne o tereyağının tadında tereyağı var ne o fırından altı kömürle çıkan ekmeğin .. ah annem ,buz gibi soğuk mutfakta bardaklara ellerimiz yapışırdı ,cam daki buz öğlene kadar açılmazdı üzerine resim yapardık ,ya da bahçedeki karı görmeye ,şöyle bir karecik yer açardık . Ellerimiz donar ,doğru sobanın yanına ellerimizi ısıtırdık ..sobanın üzeri ,sıcak su lazım .. soba kazanı içinde saplı bakır tas .. üstte çamaşır askısı ..dışarıda don yemiş ,sertleşmiş,adam olmuş ,kazaklarımızın eriyen suları ,şıp şıp damlar ,kızgın sobanın üstünde dansederek ,suyun üç halini bize pratik olarak öğretir .. buz gibi kazak ,ısınır,damlar su olur ,düşer sobaya keyifle danseder ,buhar olur ,uçar ..elimiz yanar ,birinci derece yanığı öğrenirdik .. ne var ki bağırma ,üstüne yoğurt sür ,diş macunu sür , mentollü şey ne yakardı .. nedense salça bile sürerdik yanığa .. öyle ne eczaneye ufacık bir sıyrık için ,gelip ,uf puf diyenlerden olmadık hiç .. ecza dolabımız vardı oksijenli su, tentürdiyot ve pamuk ..yaralanana.yanana tedaviler evde yapılırdı bazen de enfekte olurdu ,akar akar ,kabuk tutardı. Demek biz tüm sistemi tıkır tıkır işleyen sağlıklı çocuklardık .. Diyeceğim şu annem ; bu makaraları geri geri sarmak ve yaşananları hatırlamak çok can acıtıyor ..ama artık ne sen ,ne mantı yapan var ne yapılanların tadı var .. özledim desem de gelen yok,giden yok .. ah annem (a.n. ö)