İnsan bazen “artık yol bitti” der. O an görünmeyen bir el devreye girer. İşte o el, Rabbimizin rahmet elidir. Bir kapı kapanır, bin kapı açılır.
ALLAH BİRDİR KAPISI BİNDİR. Hayat, bir kapılar yolculuğudur…
Kimi zaman ardına kadar açık bir kapı bulur, sevinçle içeri gireriz. Kimi zaman da yüzümüze kapanan kapıların önünde kalırız, çaresizce bekleriz. Oysa bilmeyiz ki, her kapı bir sınavdır, her kapının ardı da bir hikmettir.
“Allah birdir, kapısı bindir.”
Ne kadar derin, ne kadar manalı bir söz…
Çünkü Rabbimizin kudreti sınırsız, rahmeti sonsuzdur. İnsanlar bir kapıyı kapatır, dünya sırtını döner ama Allah dilerse, ummadığın yerden bin kapı birden açar. Kimi zaman bir dost eli, kimi zaman bir selam, kimi zaman da küçücük bir fırsat olur o kapı.
İnsan bazen öyle bir noktaya gelir ki, “artık yol bitti” der. Ama tam o anda, görünmeyen bir el devreye girer. İşte o el, Rabbimizin rahmet elidir. Bir kapı kapanır, bin kapı açılır. Çünkü Allah hiçbir kulunu çaresiz bırakmaz. Biz yeter ki sabredelim, tevekkül edelim, duayı bırakmayalım.
“Sayısız kapın var Ya Rab, hayırlısını aç bize.”
Bu dua, hayatın özetidir aslında. Her insanın bir isteği, bir arzusu, bir hedefi vardır. Ama Rabbimiz bilir ki, her dilediğimiz bizim için hayırlı değildir. Bu yüzden biz, “ne olur bana istediğimi ver” değil, “bana hayırlı olanı nasip et” demeliyiz. Çünkü bazen kaybettiklerimiz, en büyük kazançlarımızdır.
Kapanan kapılara bakıp üzülmeyelim. Belki o kapının ardında bizim için hayırlı olmayan bir yol vardı.
Belki de Rabbimiz o kapıyı kapatarak, bizi bir felaketten korudu.
O yüzden her kapı kapanışı bir son değil, yeni bir başlangıcın işaretidir.
Hayatımızda karşımıza çıkan her insan, her fırsat, her zorluk bir kapıdır. Kimini hemen anlarız, kimini yıllar sonra fark ederiz. Bazen bir kapı bizi zenginliğe, bazen olgunluğa, bazen de sabra götürür. Önemli olan hangi kapının ardında olduğumuz değil, hangi niyetle o kapıya yöneldiğimizdir.
Rabbim, her kapısını kulunun duasına göre açar.
Kimine sabır kapısı, kimine rızık kapısı, kimine şifa kapısı…
Ama en güzel kapı, “gönül kapısı”dır. Çünkü Allah bir kulunun gönül kapısını açtı mı, artık dünya dar gelmez, dert ağır gelmez.
O yüzden her sabah dua ederken şöyle diyelim:
“Ya Rab, kapı çok, yol çok. Sen bizi yanlış kapılara yönlendirme.
Kalbimize sabır, dilimize dua, yolumuza nur nasip eyle.”
Hayatın sırrı, açılan kapının ardında ne olduğunu değil, o kapıyı açanın kim olduğunu bilmektir. Eğer o kapıyı Allah açtıysa, bilin ki o kapı size zarar değil, mutlaka hayır getirir.
“Sayısız kapın var Ya Rab, hayırlısını aç bize.” diye dua ederken aslında şunu isteriz:
Kalbimize huzur kapısı,
Evimize bereket kapısı,
Yolumuza doğruluk kapısı,
Gönlümüze merhamet kapısı açılsın.
Bazen kapılar kapanır, dostlar gider, işler bozulur, umutlar tükenir. Ama o anda bile bir “amin” kadar yakın bir rahmet kapısı vardır. O kapı çalınmazsa açılmaz, ama bir kez samimiyetle çalınırsa ardına kadar aralanır.
Unutmayalım:
Her kapının anahtarı sabırdır.
Her duanın karşılığı vardır.
Her gecenin ardında bir sabah, her zorluğun ardında bir kolaylık saklıdır.
Allah birdir, kapısı bindir…
Kapanan kapılar, umutsuzluk değil; yeni bir rahmetin habercisidir
Yeter ki kalbimiz doğru kapıya yönelsin.
“Şüphesiz ki Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara 153)