Tarık Akan’ın dini bütün bi Müslüman olmadığını biliyordum ama öyle hepten gemi azıya aldığını bilmiyordum, bilseydim hiçbir filmini izlemezdim.

Aynı hatayı daha önce Aziz Nesin’de de yapmıştım; ben onu emekli müftü sanırken meğer adam ateyistmiş, iyi mi?

Nazım Hikmet’in vatan haini olduğunu öğrendiğimde iş işten geçmişti…

Cemal Süreya’yı şair biliyordum meğer adam çapkının tekiymiş…

Hele ki Murathan Mungan’ın evlere şenlik cinsel tercihini öğrendiğimde yaşadığım sükût-u hayali kelimelerle anlatamam.

Sonracığıma Ahmet Kaya’sı mı öyle değil, Selda Bağcan’ı mı, İlkay Akkaya’sı mı?

Domates güzeli Ayşen Gruda’sı bile anarşik düşünceler beslermiş meğer kafasında.A

Yaşar Kemal’i Adana’nın köylüsü bilirken adam azılı komünist çıktı.

Kemal Tahir de öyleymiş, Orhan Kemal de...

Zaten gerçek yazar ve sanatçı olsalardı cezaevine düşmezlerdi…

Müjde Ar’ın soyadının Ar olduğuna bakmayın, ne kadar arsız olduğunu hepimiz biliyoruz.

Çocukluğumuzun kahramanı Cüneyt Arkın desen adını değiştirmiş; tıpkı irili ufaklı birçok Yeşilçam artisti gibi.

Kime inanacağımızı, kime güveneceğimizi bilmiyoruz artık.

Tarık Akan’ın ölümüyle şunu anladık ki; sanatçı dediğin Müslüman olur, Müslüman olmayan biri de asla sanatçı olamaz. Sanatçı olmadığı gibi şarkıcı da olamaz, artist de olamaz. Sanatçı dediğin, şarkıcı dediğin, artist dediğin Müslüman olur. Sanatçı dediğin, artist dediğin rol icabı her rolde oynar… Rol icabı içer, rol icabı sevişir, tecavüz eder, tecavüze uğrar… Dikkat ediniz, rol icabı diyoruz…

Bütün bu roller de, rol icabı olduğu için dini bütün sanatçılara yakışır, öyle dinden imandan nasibini almayan Tarık Akan gibi hem solcu hem komünist hem anarşik sanatçılara değil. Eğer bir sanatçı ehli iman değilse çekivereceksin onun kuyruğunu…

Neymiş efendim, öyle taciz, tecavüz, bozgunculuk, soygunculuk, anarşik eylemler rol icabı da olsa dini bütün sanatçılara yakışmazmış. Kim demiş yakışmaz diye! Hangi densiz demişse çıksın ortaya açıkça desin, yakışmaz diye. Tarık Akan gibi anarşik düşüncelerle toplumu zehirleyen sanatçı bozuntularına, Müjde Ar gibi arsızca filmler çeviren aşüftelere her şey yakışıyor da benim dini bütün kardeşlerime neden her şey yakışmıyor.

Herkesten her şey oluyor da dini bütün sanatçılardan neden her şey olmuyor? Bir Müslüman sanatçı, ayrımcı, bölücü, yıkıcı ve kırıcı düşüncelerin için de rol icabı da olsa olamaz düşüncesinde olan bütün düşünceleri kınıyoruz, hem de en şiddetli bir şekilde…

Bundan sonra dikkatli olalım, okuduğumuz yazarların, izlediğimiz sanatçıların önce dinlerine bakalım, sonra özel hayatlarını bi güzel didikleyelim, sonra da haklarında hayırlı bir karara varalım.

Hırlısı var, hırsızı var, arlısı var arsızı var, delisi var, yerlisi var dimi yani…

"Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi

Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbi

Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın

Galip et çünkü bu son ordusudur İslâm'ın"

Mısralarının yazarı Yahya Kemal de meğer Mümini kâmil değilmiş…

Sonracığıma Cervantes, Victor Hugo, Puşkin, Dostoyevski, Ernest Hemingway, Emile Zola, hatta o bizden biri gibi bildiğimiz Tolstoy gibi sözde yazar ve sanatçıların nerdeyse tamamı gâvurmuş…

Nasıl okumuşuz bunları yıllarca, nasıl zehirlenmişiz bilmiyoruz. Bir Allah’ın kulu da bizi uyarmadı, “bakın bunlar böyle böyle adamlar, bunların yazdıklarına aldanmayın, çok tehlikeli adamlar bunlar,” demedi. Neyin ne olduğunu anladığımızda da iş istenen geçmişti artık. Bizi kandırmışlar, aldatmışlar, körpecik dimağlarımıza ne kadar zehirli düşünce varsa hepsini enjekte etmişler.

Yazıklar olsun, o sözde sanatçı, yazar ve artist bozuntularına.

Yazıklar olsun, rol icabı oynadıkları rollerle bizi aldatanlara.

Şimdi tevbe zamandır.

Allah bizi affetsin diyelim.

Ama biz, bizi aldatan o hainleri, o sanatçı ve şarkıcı ve yazar ve şair bozuntularını asla affetmeyeceğiz…

17 Eylül 2016

Tarık Akan’ın ölümünden sonra yaşanan tartışmalar üzerine

Bir 3 kişi, çocuk, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir