birçok arkadaşla görüştüğüm kadarıyla edindiğim izlenim üç-beş istisna hariç kimsenin Adıyaman'da yaşananları tasvip etmediğidir.

Kemal Kılıçdaroğlu'na Adıyaman ziyareti esnasında yapılanların önceden organize edilmiş provokatif eylemler olduğunu düşünmüyorum. Birilerine yaranma derdinde olan birilerinin işgüzarlığı olarak görüyorum yaşananları.

Ama Kahta'daki eylemlerin emniyet güçlerinin gerekli tedbirleri almadığından kaynaklandığı apaçık ortada... Bunun nedeni de hem CHP'nin hem de emniyet güçlerinin o kadar kalabalığın toplanacağını düşünmediğinden kaynaklanmış olabilir. Çünkü CHP öyle bir kalabalığı son yıllarda Adıyaman'da bile bir araya getirememişti.

Hem sosyal medyadan takip edebildiğim hem de değişik siyasi fikirlerden olan birçok arkadaşla görüştüğüm kadarıyla edindiğim izlenim üç-beş istisna hariç kimsenin Adıyaman'da yaşananları tasvip etmediğidir.

Kahta'da yaşananların önceden planlanmış provokatif bir eylem olması mümkün değil çünkü Kahta'da zaten siyaset 3-5 ailenin tekelinde sirayet ediyor.

Ve aynı ailelerden farklı kişiler farklı siyasi partilerde aktif olarak görev alabiliyor. Dolayısıyla aynı ailelerden farklı kişilerin önceden planlanmış bir çatışmayı göze alabilmesi mümkün görünmüyor...

Bizler Adıyaman'da gözlerimizi açtık açalı Kürtler ve Türkler Aleviler ve Sünniler olarak birbirlerimizin taziyesine gider ve Fatiha veririz. Fatiha bilenler de bilmeyenler de ellerini açar ve kendilerince dua ederler. Ne Aleviler taziye evinde kimseye neden Fatiha verdiniz diye hesap sorar ne de Sünniler kendi taziyelerinde Fatiha verilince el açan Alevilere siz Fatiha biliyor musunuz ki ne okuyorsunuz diye hesap sorarlar.

Mezarlıkta ve Safvan bin Muattal türbesinde yaşananlar karşısında insan olarak utanmamak elde değil.

Bizler burada yaşananlar sonrasında başkaları adına utanırken o birilerine yaranma derdinde olan birileri ne yazık ki utanma duygusunu yitirmiş durumda...

Bu tür olayların depremde ve sonrasında yaşanan acılara bağlanması ve masum gösterilmesi bir zihin tutulması olayıdır. Kaldı ki depremde yaşanan çaresizlikten ve zamanında alınmayan tedbirlerden dolayı hesap sorulacak son kişi de Kemal Kılıçdaroğlu ve muhalefet partilerinin diğer liderleri olmalıdır. Eşeğe gücü yetmeyenlerin hıncını semerden çıkarmaya çalışması da takdir edilesi bir olay değil olsa olsa acınası bir durumdur.

Şükür ki bizler Adıyamanlılar olarak hem sosyal medyada hem gerçek hayatta peş peşe yaşanan o utanç dolusu anları tasvip etmediğimizi cümle aleme duyurma şansını elde ettik bu vesileyle. O birilerine yaranma derdinde olanlar da bize yaşattıkları utançla utanç içerisinde yaşasınlar.