Yayınevinizin yakınındaki üç camiden ezan sesi giriyor içeriye, ikimiz de camiye gitmiyoruz; yazdığınız kitabın adı ise Mabetsiz Şehir.”

Bugün Adnan Adıvar Ünal ile konuştum. Bana 1969 yılında Osman Yüksel ile bir anısını anlattı. Adnan Adıvar Eğitim Enstitüsü müdürlüğü, 1979’da Alaca Belediye başkanlığı yapmış, soran, sorgulayan bir milliyetçidir.

1969’da Gazi Eğitim Enstitüsü’nde öğrencilik yıllarında Osman Yüksel’in Denizciler Caddesi’ndeki yayınevine sık sık uğramaktadır. Aynı yıl “Mabetsiz Şehir” kitabı yayınlanınca alır, okur ve yayınevinde alır soluğu.

“Osman ağabey" der, "kitabını aldım okudum. Bu kitapla aslında Cumhuriyete, Atatürk'e yumruk sallıyorsun, geçtim orasını. Kafama takılan soruları sormak için geldim. Kitabında Ankara’ya ‘Mabetsiz Şehir’ diyorsun. İkimiz de Ankara’daki bütün semtleri biliyoruz. Hangi semtte cami yok Ankara’da?..”

Osman Yüksel bu soruya hazırlıksızdır.

“Tamam, her semtte cami var ama yetmiyor ki…”

“O zaman gel beraber bütün camileri gezelim. Hepsinde önde iki, üç saf var, arkaları bomboş… Bak şimdi, yayınevinizin yakınındaki üç camiden ezan sesi giriyor içeriye, ikimiz de camiye gitmiyoruz; yazdığınız kitabın adı ise Mabetsiz Şehir.”

Osman Yüksel’in yüzü ekşir, bakışlarını Adnan Adıvar’dan kaçırır, suçüstü yapılmasından rahatsız olmuştur.

Alper Aksoy