Siyaset iktidarın gücü ile ele alanlar devlet, meşruiyet, adalet, özgürlük, demokrasi, topluma verilen sözler, hukukun üstünlüğü kavramlarını uygulamalarda

Şaman öğretisinde” doğada hiç bir şey kendisi için yaşamaz.” Ağaç meyve verir, başkaları için, su akar, kendisi içmez, başkalarına yarar. Daha pek çok örnek vermek mümkündür. Ancak, insan ve bazı canlılarda ise, kendini yaşatmak önceliktir, kimi zamanda, diğerini yok ederek yaşatmak,düşüncesi hakimdir. 
Hayatın anlamını sorgulamak, insanın merakıdır. Merak da bilginin kaynağıdır.Hayat, zorlukları, iyi yönde fırsata çevirmekle değer kazanır. Kendini yaşatırken, zorlukları yenerken, diğerinide yaşatmak anlam kazanır. İklimi, diğerlerini, mekanları, doğayı, çok şeyi, taşıyacağın yük paylaşımı ile yaşatmak, insan olmanın gereğidir.Hayatta hep mutlu olursam hayalini, niçin diğerleri için de düşünmeyiz? Mevlana” gül düşünürsen, gülistan olursun, diken düşünürsen, dikenlik olursun” diyor.

Dil, düşünceyi şekillendiren, önemli bir unsurdur. Çevrenize ve kendinize karşı, olumlu bir dil kullanmak, olumlu ve pozitif düşünceye sevk eder.
Mark Twain ” hayatta iki önemli gün vardır; biri, doğduğunuz gündür, ikincisi, neden doğduğunuzu bildiğiniz andır' Yani kendini bilmek, insan olmanın başlangıcıdır.
Sekizyüz yıllarında yaşamış, müzik, sanat, bilim, doğunun ışığını, batıya götüren Ziryab” dünya aldatıcı ve baştan çıkarıcıdır, hased; en eski ve en kuvvetli hastalıktır der. Hasetlik, ötekini yok etme zehiridir. Edim Smit ” 1776 da yazdığı eserinde, orman, yaprak için değil, yaprak orman için olmalıdır' der. Burada sadece ben değil, sen de olmalısın, yaşamı getirir.Davranışlar akla uygun olduğu sürece ahlakidir.Ahlaki ilkeler, dinsel ve ideolojik yararı değil, toplumsal yararı gözetmelidir. Dikenin içinde gülü, gecenin içinde, gündüzü hayal etmek, insan olmanın gereğidir.
Bugün siyasetin temelinde kendini yaşatmak, diğerini yaşatmamak, yok etmek, zirve yapmaktadır. Siyaseti,  iktidarın gücü ile ele alanlar, devlet, meşruiyet, adalet, özgürlük, demokrasi, topluma verilen sözler, hukukun üstünlüğü, kavramlarını uygulamalarda, rasyonel davranmadıkları için, ötekini yok etme düzeni ile meşguller. Bu da toplumsal düşmanlığı körüklüyor, barışı yok ediyor. Siyaset, her dönem, toplumun üzerinde düşündüğü, tartıştığı bir alan olmuştur.

Heywood” insanların yaşamlarını belirleyen kuralların, yaşanan çatışmaların ve çakışan menfaatlerin çözüm süreci olarak, siyasetin varlığından bahseder. Kavga değildir, toplum yararına müzakere ve daha iyisini, toplumsal mutabakatla,ortaya koymadır. Bugünün iktidarı gibi, devlet imkanları ile, diğerlerini yok etme,onlara tuzak kurma aracı değildir. Yöneten ve yönetilenin,  payına düşen rolü en iyi ve doğru biçimde oynamasıdır ki, bu da akıl, bilim, hukuk, demokrasi ve ahlak rehberliğinde olur. Hak ve vazifede, hak kendini yaşatırken, asıl vazife, ötekini de yaşatmaktır. Nefret ettiğinle ilişki kurmak belki barışı getirir, ülke yararına olur. Bu iktidar, ne yazık ki,sadece kendini yaşatmak, ötekini yok etmek, siyaset tarzını güdüyor. Kendine cennet, ötekine cehennem, şatafat, israf saray taraftarına, cehennem, çoğunluğun sefaleti üzerine. Bu anlayış, toplumda kaosu körükler, otoriterliğe yol açar. Bunun sonu yoktur. Mirasları, kaderlerini getirecektir, böyle siyasetçilerin. Hikayeleri çok kötü olacaktır, bunu göreceğiz.

12-03-2024
KEMAL ALBAYRAK