Kapısına gelecek bir yardım kolisini dört gözle bekleyen bir anne… Çocuklarının karnını doyurabilmek için umudunu komşunun getireceği bir tas yemeğe bağlamış.
Üzerinde rahat bir eşofman, kulaklığında en sevdiğin şarkı. Kapıyı kapattığın anda omuzlarındaki tüm endişe, korku ve telaş bir sis gibi dağılıyor
Kırmızı panjurlu, bacası kışın yazın tüten küçük bir evim var. Önünde rengârenk çiçeklerle dolu bir bahçe… Mahallemin sokaklarında çocuk sesleri hiç eksik olmuyor.
Hazırlıklar yapıldı, Çoluk çocuk yola koyuldu… Kimi biriken borcunu ödemek için, Kimi başlık parasını biriktirmek, Kimi de kışı rahat geçirmek ümidiyle Gurbet ellere çalışmaya gittiler.
Yaşlanıyorum 50’yi devirmiş yorgun yüreğimle hâlâ meydan okuyorum hayata. Bakışlardan bile anlar oldum kişinin şeytan mı, Tavşan mı, Melek mi olduğunu
Kışın karla kaplı bahçemde oyun oynayan çocuklar, yazın çiçek kokuları arasında kahkahalar atan insanlar var.
Duydunuz mu ? Bir anne evladını öldürmüş, canından canını almış. İçim titredi haberi okuyunca, elim titriyor bu satırları yazarken.
Yeni bir dünya istiyorum Savaşsız, yetişkinlerin yüzlerinde tebessüm, çocukların içinde korku, güvensizlik olmadan korkusuzca sokakta oynadığı yeni bir dünya
Susmak güzel hem de bağıra bağıra susuyorum .Bazen Gözyaşları ile bazen Bakışlar ile bazen susmak ile haksızlığa, düzensizliğe, kalabalık içinde kimsesizliğe
Ana kuzusunun madde ile uyuşmuş halinden utandım. Evinin ihtiyacını karşılayamayan işsiz bir babanın çaresizliğini başını öne eğdiğini görünce utandım.
Gençler umutlarını yurt dışında arıyor, onların ardından hüzünle bakıyoruz. Eğitim diyoruz, ama çocuklarımız iyi bir eğitim alabilsin diye borca giriyoruz.
Bu bağlantı sizi https://www.gapolaygazetesi.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.