38 yılını gazeteci olarak bu şehrin tomoğrofisini çekmiş biri olarak söylüyorum: Adıyaman’ın belediyecilik tarihi, tamamen üzüntü verici verici bir tablodur.

Belediye başkanı eser bırakmalı

Adıyaman’ın son 50 yılına bizzat tanıklık etmiş, 38 yılını gazeteci olarak bu şehrin tomoğrofisini çekmiş biri olarak söylüyorum: Adıyaman’ın belediyecilik tarihi, tamamen üzüntü verici verici bir tablodur. Çünkü yarım asırda kente gerçek anlamda hizmet etmiş, kalıcı eser bırakmış belediye başkanlarının sayısı iki buçuku geçmez.

Evet, yanlış duymadınız! On belediye başkanı gelip geçti, koltuklar değişti, makamlar el değiştirdi. Ama geriye dönüp baktığımızda, bu kente damga vuran, iz bırakan, “işte bu şunun eserdir” diyeceğimiz hizmet yalnızca bir iki kişinin elinden çıktı. Geriye kalanlar mı? Siyasi kavgaların, günübirlik işlerin ve boşa harcanmış yılların başkanları olarak tarihin tozlu raflarında yerlerini aldılar.

Mıhtat Harıkçı: İlkokul Diplomasıyla Tarih Yazan Başkan

1970’li yıllarda, Adıyaman’a çağın ötesinde bir hizmet kazandıran isim: Mıktat Harıkçı. Bir dozer, birkaç kamyon ve kazma kürekle, Gurlevik suyunu 35 kilometre uzakten çok zor şartlarda Adıyaman’a getirdi, bu gün modern araç ve binlerce personelle o suyun dağıtımı doğru düzgün yapılamamaktadır. Bugün hâlâ içtiğimiz su, Miktad Harıkçı’nın gayretiyle bu kente ulaştırıldı. Cumhuriyet tarihinin belediyecilikte en büyük eseri budur.

İlginçtir; Miktad Harıkçı ilkokul diplomasını dışarıdan aldığı söyleniyor, okuma yazmayı sonradan öğrenmiş bir insandı. Ama iradesi, vizyonu ve azmi öyle büyüktü ki, bugün ellerinde hukuk, tıp, mühendislik diplomaları olan nice belediye başkanlarının yapamadığını yaptı. İşte bu yüzden Harıkçı, ilkokul diplomasıyla profesörlere hukukçulara eseriyle taş çıkarmış, hizmetin diploma değil, kararlılık işi olduğunu kanıtlamıştır.

Mehmet Erdem: Modernleşmenin Öncüsü

1984 seçimlerinde, Türkiye’yi kasıp kavuran Anavatan partisi rüzgârına rağmen, Adıyaman’da Milliyetçi Demokrasi Partisi’nden seçim kazanan Mehmet Erdem, şehri adeta yeniden inşa etti. Belediye hizmet binasından Altınşehir Yapı Kooperatifi’ne, Bozbey Yolu’ndan Sümerevler Mahallesi’ne kadar pek çok adım onun eseridir.

Erdem’in döneminde kent merkezindeki dar, toprak evler istimlak edildi, şehir nefes aldı. Sanko Holding başta olmak üzere büyük yatırımlar Adıyaman’a onun girişimleriyle geldi. Dört yıllık görev süresiyle bile, birçok başkanın on yıllar boyunca yapamadığını yaptı.

Abdülkadir Kırmızı: Yarım Kalan Gayret

Üçüncü isim ise “yarım kalan bir gayretin” sahibidir: Abdülkadir Kırmızı. Refah Partisi’nden iki dönem seçildi, belediyeyi disipline sokmaya çalıştı. Taş ve mucur ocaklarıyla asfalt üretimine katkı sağladı. Gayreti vardı ama şehri ileriye taşıyacak büyük vizyonu yoktu. Onun için diyoruz ki, Adıyaman’ın belediye tarihinde iki buçuk başkan vardır.

Gerisi Kayıp Zaman!

Geriye kalan başkanlar, maalesef Adıyaman’ın kaderini değiştirecek tek bir büyük eser ortaya koyamadı.

Siyasi çekişmelerle vakit harcandı, fırsatlar heba edildi. Hele son 20 yılda Türkiye’nin dört bir yanında şehirler modernleşirken, Adıyaman aynı yerde saydı, hatta daha kötüye gitti, sorunlar çözülemez hale getirildi. Üstelik merkezi hükümetin desteğine rağmen, belediye başkanları bu fırsatı maalesef değerlendiremedi.

Bugün Adıyaman hâlâ modern bir şehir olmayı bekliyorsa, sebebi bu vizyonsuzluktur. Tarih bize açıkça şunu söylüyor: Adıyaman’ın belediye başkanları makamı doldurmuş ama şehri dolduramamıştır.

Son Söz

Adıyaman’ın yarım asırlık belediye tarihine bakıldığında, isimleri altın harflerle yazılan yalnızca iki buçuk başkan vardır: Mihtat Harıkçı, Mehmet Erdem ve Abdülkadir Kırmızı’nın yarım kalan gayreti.

Geriye kalanların adı ise halkın hafızasında “boşa geçen yıllar” olarak kalmıştır. Adıyaman artık kayıp yılları değil, büyük eserleri konuşmak, yapmak, görmek istiyor. Sandıkta verilen oy, egolarınız tatmin etmek için, makamda oturmak için değil; şehri geleceğe taşımak içindir.

Belediye başkanı makamında oturmanız hem kendinize, hem de kente yazık etmeniz için değil.