Sosyal medyada bir video paylaşılmış ve özetle denilmiş ki; İlahiyatçı Prof.’u Büyükelçi yaparsan böyle olur, güleriz ağlanacak halimize!..

İlk defa izleyenlere garip gelebilir ama uzun yıllar yurtdışında yaşayan birisi olarak bu görüntüler bana çok normal geldi. Çünkü,bu trajikomik görüntülerden daha kötülerine ve beterlerine şahit oldum.

Adı üstünde Büyükelçi, ülkeyi ve milleti uluslararası ilişkilerde temsil eder. Peki, yabancı dil bilmeyenler? Usul, adap ve erkandan anlamayanlar? Kişisel bakım ve giyinmeyi beceremeyenler? Toplum içinde oturup kalkmasını, konuşmasını, davranışını ayarlayamayanlar?

Nasıl temsil edecek?

Öyle ki, yurtdışında özel günlerde yapılan kutlama ve kokteylerde yakasına parti rozeti takan resmi görevlilere bile denk geldim.

Büyükelçi deyip geçmeyin, bir ulusun itibarı, prestiji, statüsü ve değerleri bakımından çok önemli bir konumu ve misyonu vardır. Yeterli vasıflara sahip olamayanların temsil gücü olamaz ve olmamalıdır.

Yurtdışında, ülke olarak böyle gülünç durumlara düşmemek için, ilgili seçici kurulların ve atama birimlerinin daha hassas ve dikkatli davranması zaruridir.

Kriterler nedir? Eğitim, mesleki tecrübe ve teknik yeterlilikleri saymıyorum, çünkü birinci derecedeki bu tür liyakate haiz olmadan bırakınız hariciye üst düzey makamını, şef memur veya müdürlüğe atanmaması gerekir.

Yabancı dil; ana dili haricinde, minimum iki yabancı dili çok akıcı şekilde yazıp ve konuşabilmelidir. Büyükelçinin atanacağı ülkenin resmi dilini bilmesi önemli bir tercih hakkı doğurmalıdır. Bu Cumhuriyeti kurucusu Ulu Önder Atatürk, asker haliyle 6 dil biliyordu, bir zahmet Elçisi de iki dil bilsin.

Karizma ve vizyon; modern dünyanın ölçülerine uygun şekilde tasarlanmış kılık kıyafetinden tutun, sosyal davranış, oturma ve kalkma adabı, konuşma ve ikna yeteneği, minimum düzeyde kafi görülebilecek fiziksel (sağlık, yaş sınırı, boy, kilo, görüntü uyumu vs. gibi) özellikleri kapsamalıdır.

Genel kültür; global dünyanın beklentilerine karşılık verebilecek minimum seviyede, müzik, sanat, tarih, siyaset, edebiyat, matematik, ekonomi bilgisi ile sosyal medya, bilgisayar gibi teknolojik donanımı içermelidir.

Koordinasyon, iletişim ve liderlik ruhu; Görev dahilinde, ilgili kişiler, birimler ve ülkelerle üst düzeyde iletişim ve bağlantı kurabilecek, koordinasyonu sağlayabilecek, operasyonlar yürütebilecek, sorumluluk ve inisiyatif alabilecek ve alt kadroları yönetebilecek yetenek ve liderlik ruhu bulunmalıdır.

Sonuç itibariyle, ben yaptım oldu, ben atadım oldu ile Dış İşleri yürümez.

Olursa, böyle traji komik olur... Herkes kıçıyla güler.

İlgili kişiye değil elbet, ülkemiz ve milletimiz ile alay eder.

Çünkü görev süresi bitince, onun adını bile kimse hatırlamaz.

Bir acayip “Türk” Elçisiydi derler...

Biter...

(Şah Ali Yaşar)