Ahmet Hoca meslek Yüksek Okulundan içeriye adımını atar . Okulun içi de dışı da, Dokunsan dökülecek, atıl bir halde bulur
Ahmet YILMAZ Hoca 2000li yılarda, Harran Üniversitesine bağlı Birecik Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğüne dışlanır. Hoca dışlandığı yeni görevine bir üst kademeye ataması yapılmışçasına işe koyulur. Ahmet Hoca Birecik’te okul binasının yerini , kime sorarsa, hak versin. kim yitirmiş, kim bula. bilene aşk olsun. Uzun uğraştan sonra tesadüfen karşılaştığı Birecikli bir avukat’a sorar . Avukat-bu saklı cennet misal sayılan Meslek Yüksek Okulun yerinin, HALİT EFENDİ konağında, iki bölümlük, dört sınıftan oluşan, yetmiş öğrencisiyle metruk binada eğittim vermekte olduğunu söyler.
Ahmet Hoca meslek Yüksek Okulundan içeriye adımını atar . Okulun içi de dışı da, Dokunsan dökülecek, çok katlı yaş pasta gibi. atıl bir halde bulur. Belediye Başkanı Üniversite idarecilerine kırgın olduğundan , okulu gözden çıkarmış , kestim çıktım etmişçesine ,her şeyden el etek çekmiş. Bundan sonrası beni bağlamaz inadına bağlanmış. Ahmet hoca tüm olumsuzlukları üç ay sonra seçilecek olan yeni Belediye Başkanına saklar . üç ay sonra Birecik İlçe Belediye başkanlığına Sayın Kadir YÜSEL seçilir . Ahmet hocaya iadeyi ziyarete bulunur. Ahmet Hoca Belediye Başkanı Sayın Kadir YÜKSEL beye, yıllar önce Meslek Yüksek Okulunun açılış konuşmasında yaptığı açıklamaların kaydını dinletir. Belediye Başkanı Kadir YÜKSEL bey hayretle! - Bende bu kayıt yok Ahmet hocam bunu nasıl sağladınız deyince, Ahmet hoca – öyleyse burada ki vadinizin cezasını iki katına çıkarıyorum. Tez elden taahhütlerinize başlayın, teminatınızı yakmayın diyerek İltifat dolu karşılıklı, sıcak dostane gülüşmeler başlar.
Belediye Başkanı Kadir YÜKSEL ziyaret sonrası, hemen den ilk iş olarak Fırat nehri kıyı şeridinde ki , seksen dönümlük yerini okula tahsis eder . Bin metre karelik yeri de, bodur taşlarla döşer. Bu arada Ahmet Hoca ise yeni yeni bölümler açarak, okul öğrenci sayısın yetmişten, Bin yüze çıkarır. Ahmet hoca o iş senin, bu iş benim. ha babam aşağı, yok anam yukarı. yarsa okul yoksa okul çabasında iken , esnaftan biri Ahmet hocanın huzuruna çıkar.
Esnaf - hocam okullar ne zaman tatil edilecek diye sormaya geldim . Ahmet hoca- niçin soruyorsun… ? Esnaf- vallahi hocam ona göre mal siparişi vereceğim çünkü benim çekilerim, senetlerimin hepsini burada okuyan öğrencilere göre yapıyorum. ödemelerimi bunlara göre ayarlıyorum. Allah senden razı olsun hocam der.
Akar sağlayan bir kurumun başına DUNKOF bir idareci getirilirse, elbette Akar sağlayan kurum er geç iflas edip zarar eder . İzmir ve Ankara ya bağlı , Dört yıllık Gün Çekirdeği İhtisasını , iki buçuk yılda tamamlayan Prof. Hacı Ahmet YILMAZ gibi becerikli birini zarar etmekte olan veya kapanmada olan kurumun başına getirirseniz , elbette iflas etmede olan kurum, iflastan, kapanmadan kurtulur, akar sağlar. Prof. Dr. Ahmet YILMAZ Hocanın halk tarafından yeri dahi bilinmeyen kapanmaya yüz tutmuş Birecik Meslek Yüksek Okulunu zirveye taşımasındaki emsalinde olduğu gibi. Söz konusu Ahmet YILMAZ Hoca gibi bilim adamlarını dışlamadan , layığı yerlere getirelim ki kurumsallaşma başarısı sağlansın.
Üniversiteler bünyesinde zarar eden veya kapalı olan bölümlerde kapalı kalmaya . bu düşünceler doğrultusunda, yıllardır Harran Üniversitemize Prof. Ahmet YILMAZ hocayla birlikte hizmet eden, bu günkü Harran Üniversitemizi TÜRKİYENİN TEK MODEL ÜNİVERSİTESİ KONUMUNA koyan , Harran Üniversitesi Rektörü Prof. İbrahim Halil MUTLU Hocayı kutlarken , Rektör Prof .İbrahim Halil MUTLU gibi aynı evsafta çalışmasını sürdüren bu günkü Harran Üniversitesi Rektörümüz Tahir GÜLLÜOĞLU’ hocamıza, Prof. Ahmet YILMAZ gibi Çabalayan birini ziraat fakültesi dekanlığına uygun görmesiyle Harran Üniversitesi emin ve de emniyetli ellerde demektir. şuan herkesçe böyle bilinmekte .Harran Üniversitesi Rektör sayın Tahir GÜLLÜ OĞLU gibi üniversitemizi TÜRKİYENİN TEK MODEL ÜNİVERSİTESİ ZİRVESİNE çıkarma çabasındaki bu günkü mevcut kadrosuna vede öğrencilerine yürek dolusu başarılar dileriz …!
BAŞTA DEDİK YA ….!
DEKANLIK AZ AHMET YILMAZ