Diz kapağı kanamış ama gururundan ağlamamış bir kız çocuğunun Kıymet in iç sesi bu. Mahalle, toz, ip, kahkaha, düşmek, kalkmak ve gözyaşını içine akıtmak

"GÜLERDİK YARALARA RAĞMEN"

Mahallem toprak kokardı,

İpin ucunda sabır, ortasında umut saklıydı.

Zıplamak sadece bedeni değil,

Hayalleri de havalandırırdı.

Düşmek utanç değildi bizde,

Dizini kanatmak,

Oyunun hakkını vermekti.

Ağlarsan içine ağlardın,

Çünkü gözyaşın yere değil,

Yüreğine damlardı.

İp dönerken dünya da dönerdi bizim için,

Her “bir, iki, üç”

Yeni bir cesaretti.

Ve biz…

İpin üstünden geçen çocuklar,

Aslında büyümeye hazırlanıyorduk,

Ama kimse fark etmiyordu.

“Ağlarken bile yaranın gururu vardı” diyorum ya

Bu bir şiir değil, bu bir çocukluk manifestosu!

Gulme

Diz kapağı kanamış ama gururundan ağlamamış bir kız çocuğunun Kıymet in iç sesi bu.

Mahalle, toz, ip, kahkaha, düşmek, kalkmak ve gözyaşını içine akıtmak…

İp Atlarken: Ağlarken Bile Yaranın Gururu Vardı

Bizim mahallede ip atlamak, sadece oyun değildi.

Bu bir yarışma değildi,

Ama her zıplayışta kalbimiz yükselirdi gökyüzüne.

İpin bir tarafında komşunun kızı Gönül,

Diğer ucunda ablam ya da o sabırlı kuzenim…

Ve ortada ben.

Kalbim dizlerimde çarpar,

Çünkü ip hem oyundu, hem sınav.

“Bir… iki… üç… gir!”

diye bağırırlardı.

Ben zamanlamayı hep biraz geciktirirdim.

Ya erken girer,

Ya ip ayak bileğime dolanırdı.

Ve bir anda yere çakılırdım.

Avuçlarım, dizlerim

Toprağın kokusuyla yan yana.

Ağrırdı elbette.

Dizimde çizikler, avucumda toprak.

Ama o an…

Etrafımda 4 çocuk, 2 teyze ve bir balkon seyircisi varken

Ağlamak ne mümkün!

Yutkundum.

Burnumu çektim sessizce.

Ve dizimdeki yaraya şöyle bir baktım…

Gururla!

Çünkü o yara,

zıplayabilenlerin, düşmekten korkmayanların

Alnına yazılan onurlu bir nişandı.

Ağlamazdım.

Ağlasam da içine ağlardım,

Yaraya bakarken kendi kendime:

"Bu da geçer kızım,"

derdim.

İpin ritmini yeniden bulur,

Kalkar ve bir daha girerdim.

“Bir… iki… üç… gir!”

Ve bu sefer

Daha uzun, daha hızlı,

Daha umutlu zıplardım.

Çünkü bilirdim,

Hayat da ip gibi:

Bir düşersin,

Bir kalkarsın,

Ama önemli olan

Yaranı taşıyışındır.

Şimdi aynaya baktığımda,

Dizimde belki iz kalmadı,

Ama yüreğimde hâlâ

O küçük Kıymet’in cesareti duruyor:

Ağlarken bile yaranın gururu vardı…

KIYMET ŞAHİN/ 2025