HDP, Türk ve Türkiye düşmanlığı yapmaya devam ediyor. Biden'ın -soykırım- açıklamasından sonra bu yüzünü bir defa daha gösterdi. Biden'ın açıklamasını alkışladı, diğer unsurlara da soykırım yapıldığını iddia etti.

Bu ülkenin bir partisinin -Ermeni diasporasının kindarlığı- ile aynı düzlemde olması manidar değil mi?  Üstelik bu kararı çıkaranların,  soyut bir soykırım kararı ile yetinmeyeceklerini bilmelerine rağmen.

Ermeni Diasporasının hedefleri arasında vilayet-i sitte (altı vilayet) denilen şehirler var. Bunlar Van, Bitlis, Diyarbakır, Ağrı, Erzurum ve Mamuratül aziz(Harput/Elazığ). Bu şehirlerin dünkü sınırları ile bugünkü sınırları bir değil. Geçmişte daha geniş bir alanı kapsayan bu şehirler Doğu ve Güneydoğu'nun neredeyse tamamını içine alıyordu. Mesela Mamutarül Aziz'in(bugünkü Elazığ) sınırları o tarihlerde Dersim(Tunceli) ve zaman zaman Malatya'yı da içine alacak kadar büyüktü. Aynı durum diğer şehirler için de geçerli.  Yani HDP ve PKK uzantılarının Kuzey Kürdistan dediği topraklar Ermenilerin -büyük Ermenistan- hedefinin içinde bulunuyor.

Bu ne anlama geliyor? Şu anlama geliyor: Soykırımı kabul ettirmenin arkasında önümüzdeki yıllarda ABD'nin gücüne dayanarak toprak ve tazminat talepleri gündeme gelecektir. Bu mücadele sadece soyut bir soykırım kararı için verilmedi. Bunu HDP de biliyor. Soykırım kararını alkışlamak aslında -büyük Ermenistan- hayalinin bu topraklar üzerindeki amaçlarını alkışlamaktır. Yani, bütün bir Doğu ve Güneydoğu üzerindeki emellerine destek olmaktır.

Buna alkış çalan bir partinin Kürtleri düşündüğü, yahut Kürt meselesi diye bir derdinin, davasının olduğunu söylemek mümkün mü? PKK/HDP bu haliyle Kürt kisvesi giymiş Ermeni diasporasının partisi gibi hareket ediyor. Çünkü tarih boyunca Kürtlerle-Ermenilerin çıkarları hep çatışmıştır. Ermeni'ye destek bu coğrafya'dan Kürtlerin atılması, sürülmesi, yok edilmesi ile eş anlamlıdır. Elbette ki Ermeni ifadesiyle bütün Ermenileri kastetmiyorum, bu ülkeye sadakatle bağlı, kültürüne renk katan binlerce Ermeni vatandaşımız var.

HDP bunu niçin yapıyor, Türkiye'ye zarar vermek için. Çünkü  Türk ve Türkiye düşmanlığı o hale gelmiş ki, bu  coğrafya Türklerin olacağına Ermenilerin olsun diyecek kadar gözlerini karartmışlar. Kin ve nefret gerçekleri görmelerine engel oluyor. HDP'nin Ermeni milletvekili  Garo Paylan, Erdoğan siyasetinin Türkiye'yi düşürdüğü müşkül durumdan istifade ederek  bu kini o kadar ileri götürdü ki, soykırımın tanınması için meclise kanun teklifi bile  verdi. Bu kişi Barış Pınarı Harekatını da -soykırım- olarak nitelemişti. Düşünebiliyor musunuz, bir ülke terör saldırısına muhatap olacak, karakolları basılacak, askeri şehit edilecek ama buna cevap verdiğinde soykırımcı olacak.Bu suçlamalarla Türkiye'nin elini, kolunu bağlayıp milli menfaatlerini savunamaz hale getirmek istiyorlar. Bereket ki, HDP tabanın çoğu  Paylan gibi düşünmüyor.

HDP hiç bir zaman Kürt partisi olmadı, hiç bir zaman bölgenin sorunlarını dile getirmedi. İşsizliği, fukaralığı dert edinmedi. bölgenin kalkınması için en küçük bir çaba harcamadı. Hatta hükümetlere talepte bile bulunmadı.  Hep kimlik siyaseti üzerinden bölge halkını kışkırttı. Kürdü sadece -emperyalizmin kendisine dikte ettirdiği- politikaları gerçekleştirmek için bir dolgu malzemesi olarak kullandı. Ermeni'yi dert etiği kadar Kürdü dert etmedi. Bunu Biden'ın soykırım açıklaması ile bir defa daha gösterdi. Onlarca, yüzlerce defa asıl derdinin, Kürt kökenli insanlarımızı gücünden yararlanarak Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak, zayıflatmak, bölgeyi emperyalizme açmak olduğunu ortaya koydu. Bunu herkes anladı, ama kendi Kürdümüz bir türlü anlayamadı.

Bu gaflet, bu aymazlık bitmedikçe ne terör, ne ihanet biter. HDP hep Kürt kisvesi giymiş bir Ermeni partisi gibi hareket etti. Hala da ediyor.  O elbiseyi onun üzerinden çıkarıp, gerçek hüviyetini göstermek en başta bölge insanına, sonra da hepimize düşüyor. Uyanalım artık!