Sadece ekonomide mi kötü durumdayız?  Her konuda devlet tahrip edildi. En önemlisi inançlarımızın, kutsallarımızın siyasetin ayakları altına atılmasıdır.

Bazı illerde camiler parti şubesi haline getirildi. Dini vaazın yerini siyasi vaaz aldı. İnsanlar camilerden kaçar hale geldi...

İslam kolaylık ve rahmet dinidir. İnsanların siyasetine bakmaz, bir siyaset de telkin etmez. İslami açıdan A partisi ile B partisi arasında fark yoktur. O, partilerin emrine girmez, bir hayat rehberi olarak insanı ve toplumu iyileştirmeye çalışır.

Bu işin bir yanı, bir de başka yanı var: Cuma günleri vatandaş işini gücünü bırakıp camiye koşuyor. Ezan okunuyor vaiz efendiler konuşmaya devam ediyor. Bazen bu ezanın 10 dakika sonrasına kadar sarkıyor. Vatandaşın işi gücü kimsenin umurunda değil. Halbuki vaazın namaz vaktine göre ayarlanması gerekir. Konuşma orada bitmeli. Bitmiyor. Ezan okunmamış gibi nutuk devam ediyor. Bir de yanınızdaki kardeşinize sarılın, hacca gidenlere hakkınızı helal ediniz gibi konular var. Helalleşme böyle mi olur? Helallik istemesi gereken hacca gidecek olanlardır. Kimin hakkına hukukuna tecavüz etmiş ise onun hakkını ödeyerek veya helalliğini alarak gitmelidir. Kul hakkı falan hoca efendinin, filan zatın isteği ile ortadan kalkmaz.

Camiler şov yeri değil, vecd alanlarıdır. Dinimizi anlatın, toplumdaki hastalıklara neşter vurun, ahlâk öğretmenliği yapın, vatandaşın işini gücünü düşünerek vaazlarınızı zamanında bitirin, malumatfuruşluk yapmayın, örnek olun. Şu veya bu parti liderinin takdirini değil, Allah'ın rızasını kazanmaya çalışın. Böylesi, cemaat için de sizin için de daha hayırlıdır...

EMEKLİ, ASGARİ ÜCRETLİ, DAR GELİRLİ

Yılbaşı’nda asgari ücrete kabul edilebilir bir zam yapılarak 4 bin 253 TL, emekli taban maaşı da 2 bin 500 TL oldu. Verilen zammın bir anlam ifade edebilmesi için alım gücünü koruması, yani enflasyonun, hayat pahalılığının durması gerekir. Enflasyon sürdükçe verilen zamlar birkaç ayda eriyip yok olur. Rakamlarla söylemek gerekirse 1 Ocak 2022’de asgari ücret 4 bin 253 TL oldu. Aynı tarihte bir Litre benzin 12,31 TL idi.  Bir asgari ücretle 345 Litre benzin alınabiliyordu. Bugün asgari ücret yine 4 bin 253 TL, ama benzinin Litresi 27,26 TL. (iki gün önce 31 TL idi.)  Bugün asgari ücretle ancak 156 Litre benzin alınabiliyor. Demek ki asgari ücret yüzde 55 civarında alım gücünü kaybetmiş. Yılbaşı’nda asgari ücretle 345 Litre benzin alındığına göre, bugün asgari ücret 345 Litre benzin fiyatına çıkarıldığında işçiye 9 bin 404 TL maaş vermek gerekir. Bunun altındaki her rakam 1 Ocak'taki alım gücünün gerisine düşmektir.

Türkiye, kötü yönetim, yanlış yatırımlar, yolsuzluk, rüşvet ve savurganlık yüzünden çok zor bir dönemeçten geçiyor. Sabredin demekle karın doymuyor. Sabırla oluyorsa niçin ek bütçe çıkardınız? Sabırla oluyorsa niçin yandaşlarınıza 5 maaş, 6 maaş veriyorsunuz. Sarayda yaşayanın, gecekonduda yaşayana sabret demeye hakkı var mı? Emeklilerimiz, asgari ücretlilerimiz, dar gelirlilerimiz çok zor durumda. Herkes insanca yaşamayı hak ediyor. Temmuz zammı vicdanları rahatlatacak, insanların asgari ihtiyaçlarını giderecek oranda olmalı.

EYT'LİLER
Türkiye'de yaklaşık 4,5 milyon EYT’li (emeklilikte yaşa takılanlar) var.
 Bu insanlar çalışmış, alın teri dökmüş, prim ödemiş ve emekliliğe hak kazanmışlar. Ama yaşları kifayet etmediği için bekliyorlar. Bir ülkede bu kadar büyük bir kitlenin ihmal edilmesi, yakınmalarının kulak ardı edilmesi doğru değil. Yaş meselesi sonradan yapılan bir düzenlemenin sonucu. Bu insanların çoğu işe başladıklarında yaş sınırı daha aşağılarda ve yaştan ziyade sigortalılık süresi önem taşıyordu. Ama SGK iyi yönetilemediği için açık verdikçe emeklilik yaşı yükseltilerek telafi edilmeye çalışıldı. Yani fatura vatandaşa kesildi. Keşke bu fatura biraz da ülkeyi bu hale getirenlere kesilse. EYT’lilerin haklı yakınmalarına kulak verilmeli, en azından düzenlemeden önce işe girenler için emeklilik yaşı aşağı çekilmelidir. Her zaman bir çıkış yolu vardır. Yeter ki çözmek için niyetimiz olsun.