Hakikat yolculuğunda perdeler bir bir indirilecek kalp gözü açılacaktır. Bu öze dönüş çabası, hayata yeniden başlamanın sancılarıdır; bir adım at ve çık

KALBİMDE DOLANAN SIR
Uyan ey gönlüm, nice demdir susuzsun,
Yol yitirmiş çöllerde çarıksız, yurtsuzsun.
Nefs hududunda yenik düşmüş, güçsüzsün,
Gaflet uykusunda, uyurken tahtsız kaldın

At bir adım ileri, sıyrıl gafletin sisinden,
Ebedi azizliğe koş, kurtul çölün ye'sinden.
Her adım bir ışık sunsun, her nefes bir şevk versin,
Uyan ey canım, karanlıklar önüne serilsin!

Ağırmış saçlarım, yıllar büker telini kıvrılır,
Hasretle bekleyen ruhum, arar menzilini durur.
Doğan günün ardında saklanan sır,
Bir yumruk olup direnirim, ben.

Ürperen bir can gezer içimde viran,
Ne bir han kaldı ne de bir odun dalda, inan.
Lakin zamanla sıyrılır bu yük, bu gam, bu hicran,
Gül elbet boy verecek, beklenen ahir zaman.

Yürürüm adım adım kaderime
Allahtan gayrı, susar dilim her söze.
Aşk deme faniye, oturup da dinle
Kalbimde dolanan sır, içimde bir gece.

Gafletin uykusuna dalıp, tahtsız kaldığımızda hatırlamamız gereken en önemli nokta, asıl varlığın içimizdeki derinlikte bulmamızın gereğidir. İçimizdeki öz cevher bize hakikati gösterecektir. Hakikat yolculuğunda perdeler bir bir indirilecek ve insanın kalp gözü açılacaktır. Bu öze dönüş çabası, hayata yeniden başlamanın sancılarıdır; bir adım at ve çık o derin gafletten. Çöllerde viran olma. Yazık edersin kendine ve nesline. İnan kendine ve doğrul ki her nefeste bir umut vardır. Uyan, ey gönlümün savrulan, solan her yanı, elbette kararmış yollarımızı aydınlatan bir ışık vardır. Hayatımızın koşturmacasında ne kadar da hüzne ve yılgınlığa düşüyoruz ne kadar da dünya dertleriyle sınanıyoruz, kendi içimize bakmaya çalışmayıp üzerimize yapışan her bir dertte kendimize katlar inşa ediyoruz. Her daim doğan güneş içimizi ısıtması gerekirken buz dağlarında amansızca sürüklenişimiz nedendir? İçindeki bin bir zehri, gamı, hicranı bırak, açsın ahir zamanda yüreğindeki güllerin en güzeli ve umut olsun her attığın adım neslinden gelenlere bir şan olsun bir nefes olsun, eğer insan kendini bilirse neslindekiler onun ulviliğinden dolayı onu kendine referans kılar ve ruhu yüce gönlü yüce bir insan olmak için uğraşırlar. Biz kendimizi iyi ederek aslında en başta kendimize sonra da neslimize daha da faydalı bir insan olacağız ve hakikat sırrına kavuşacağız.
Bu sırrın sonunda tahtsız kaldığımız anlardan, çöllerde kaybolduğumuz zamanlardan sonra, renge renk güller hayatınızda olacaktır. Umut ile ışığımızı her daim kaybetmemek dileğiyle…

Süleyman YÜKSEL