15 Temmuz ABD-FETÖ darbesinin 2 numaralı casusu.( Tüm FETÖ mensupları ABD’nin casusudur. )

Aslında hepsi “ ABD adına, vatan ihanetten, casusluktan” ve “TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ YIKMAK VE ABD ADINA ÜLKEYİ ELE GEÇİRMEKTEN” yargılanmalıdırlar.)
Bu süfli müsvette adam 2,5 yıldır tutuklu ve halen yargılanıyor.
Tek “kelime” örgütün çözümü istikametinde konuşmadığı ve her duruşmada, buna -savcının verdiği son mütalaasına cevabı da dahil- her fırsatta yaptığı mahkeme de ki konuşmalarında örgüte mesaj verdiği de bilinmekte.
Arkadaş konuşturulamamış.Koca koca Bakan ve iktidar sahibi AKP’lileri kandıran bu yerden bitme bücür casus kandıralamamış da.
Pişman olup itirafçıda olmamış.
T.C.HAVA KUVVETLERİ İMAMI imiş. Bu cümleyi yazmak dahi TÜRK ORDUSUNA TOZ KONMASINDAN YÜREĞİ BURKULAN, CİĞERİ YANAN bir Türk Milliyetçisi için o kadar zor ve üzücü ki !..

AKINCI ÜSSÜNDE o gece olanların bir kısmını gösteren bir kamera görüntüsü var.Kahredici, utanç dolu, askerlik ruhunu aşağılamaktan öte öldüren bir kare.Hakan Evrim denen aşağılık sözde Tuğgeneral bu karede Kemal Batmaz denilen sivil elbiseli “imamına” asker selamı vererek biatını teyidden esas duruş gösteriyor.

Bu kamera görüntüsü tüm askeri okullarda ibretlik ders olarak sürekli gösterilmeli ve bir askerin komutanından başka bir “imama”, “şeyhe” veya bir başka “sivil sosyal siyasi kimliğe” biat edip selam vermesinin ne kadar aşağılayıcı ve rezil bir durum olduğu, bunu yapanın değil asker, askerin tuvaletini temizleyen hizmetli bile olamayacağı iyice öğretilmeli.
Ve her komutan adayı asker, okul bitince beynine kazınırcasına bilmelidir ki böyle bir aşağılık durum tespit edildiğinde rezil edilerek ordudan ihraç edilip atılacaktır.

Bu ABD-FETÖ darbesinin 2 numaralı alçağı neye güveniyor ve yargılanan FETÖ’cülere “dik durun, çözülmeyin, merak etmeyin hepimiz kurtulacağız ve bunu bize yapanlardan yaptıklarının hesabını soracağız” mesajını neye güvenerek veriyor biliyor musunuz ?
ABD’ye !..
Ya yeni bir NATO’cu sivil- asker “Sisi” darbesi, o da olamaz ise ABD-TÜRKİYE savaşı sonrası mağlup olmasını kesin gözüyle gördükleri yenilmiş Türkiye’nin kendilerine teslim edileceğine olan inançları. 
“Bizim arkamızda ABD var, BATI var Türkiye dayanamaz. Biz eninde sonunda kazanacağız”.
Açığa çıkan ve gizlenen tüm FETÖ unsurları buna inanıyor ve bekliyor.
Tabanda birçok zavallının çete reislerinin “Mehdi” olduğuna inandıkları hususu ayrı bir yazı konusu.
Fakat üst yetkili çete elemanları kesin ABD’ye ve ABD’nin yapacağı hamlelerine güveniyorlar.

Savaş sonucu bir kenarda dursun.

Asıl önemli nokta şu.
FETÖ’cülerin böyle düşünüp ümitlenmesi bir “casus örgütü” için normal.
Anormal olan ise FETÖ’den korkan, hala bir gün olur, ya “ABD -İKTİDAR” anlaşır da bunlar geri dönerler ve tekrar güç ellerine geçerse” diye sinmiş, yapması gerekenleri korkaklığı yüzünden yapmayanların hala siyasette ve bürokraside görevlerinin başında olmalarıdır.

FETÖ’cüler için, ister içerdekiler, isterse dışarıdakiler için hangisi nerede olursa olsun korkacakları, çözülecekleri ve panikleyip şimdi mahvolduk diyecekleri tek bir çözüm var.

O da, “vatan hainlerine” karşı makam, imkan, siyasi ve bürokratik destek, para, ün, nam beklemeksizin mücadele hususunda mazisinde çile ve bedel ödemiş ve FETÖ’nün “mehdi” masallarına karşı, fikriyatı en sağlam ve tecrübeleri sınırsız “ÜLKÜCÜLERİ” hem YASAMADA, hem YÜRÜTMEDE VE YARGIDA ve hem de GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ÜST MAKAMLARINDA acil olarak göreve getirmektir.

“Vay anasına kandırılmışız” diyen ve bir gün ya geri gelirlerse diye kuyruğunu kıstırmış olanlardan kurtulmadan FETÖ mücadelesi asla hedefine ulaşamaz.
FETÖ casuslarının gerçekten korkacakları ve “korktukları”; FETÖ ile mücadelede etkili, yetkili makamlara getirilmeden bu beladan asla kurtulamayız.

Yerden bitme bücür, hain casus “çözülmemiş”, “konuşmamış”, “ötmemiş”.
Ötmez kardeşim ötmez. 

Ver onu N.Ç’ye, S.K’ye, B.K’ye, ve onların arkadaşlarına bak nasıl bülbül olup değil ötmek, senfoni bile yazar.
Kim mi bu arkadaşlar ?
Onu da 1981/7040 sayılı Ankara Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinin Askeri Savcısı Nurettin Soyerin iddianamesinde siz bulup okuyup çözün.

Türkiye çok hızlı bir şekilde ABD ve a-simetrik savaş unsuru çeteleri ile “açık savaş” durumuna geçmeli ve bunun için gerekli cesur adımları atmalı.

Zaten CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’ne bu günler için geçilmedi mi?
Hızlı seri karar alma mekanizmaları ve sistemi “et ve saman” sorunlarını çözmek için getirilmedi herhalde?.
Yoksa bütün itirazlarımıza rağmen “ Yürütme, Yargı ve Yasama”, “Cumhurbaşkanlığı” makamında niçin tek elde toplandı?.