“Atatürk’ü ölüm yıl dönümünde rahmet ve minnetle anarken, kendimizle bir muhasebe yapmamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü ülkemizde uluslararası camiada bu müstesna devlet adamının yeterince incelenip, anlaşılmadığı, bu yüzden de hakkında yalan-yanlış yargılara varıldığı kanaatindeyim

MUHSİN YAZICIĞLU’NUN EZBER BOZAN ATATÜRK AÇIKLAMASI

Sosyal medya aynasında Muhsin Yazıcıoğlu ile çektirdiği fotoğraflarla piyasa yapan ülkücüler görüyorum. Hepsi değil, bunların bir kısmı ne kadar Atatürk karşıtı isim varsa onlara özel bir ilgi ve sevgi gösteriyorlar. Atatürk’e açıkça karşı olmayı riskli gördükleri için açığa vuramıyorlar.

Peki bu kişiler Yazıcıoğlu’nun düşüncelerinin izinde mi?.. İşte orada işler karışıyor…Bunun üstünü örtmek için de “Muhsin başkanla fotoğrafım” kurnazlığına başvuruyorlar.

10 Kasım 2006’da Muhsin Yazıcıoğlu ezber bozan bir Atatürk açıklaması yaptı. Bakın ne diyor:

“Atatürk’ü ölüm yıl dönümünde rahmet ve minnetle anarken, kendimizle bir muhasebe yapmamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü ülkemizde uluslararası camiada bu müstesna devlet adamının yeterince incelenip, anlaşılmadığı, bu yüzden de hakkında yalan-yanlış yargılara varıldığı kanaatindeyim. Oysa Atatürk’ün hayatı, kişiliği ve görüşleri, başta ülkemiz olmak üzere diğer devlet adamlarına ışık tutacak, yol gösterecek muhteşem bir hazinedir. O’nu yanlış anlamak veya görüşlerini saptırmak, tüm insanlık için, özellikle de bizim için büyük bir hatadır.

Biz ülkücülerin de, doğal milli liderimiz olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında olumsuz propagandalara ve gelişmelere seyirci kalmakla hata yaptığımızı itiraf etmek isterim. Gençlerimizi önce komünizm ve kapitalizm tehlikesi hakkında eğitirken, milliyetçi saydığımız yazarların görüşlerine sarılıp, Atatürk’ü sağlıklı olarak öğretip, inceletmediğimiz kanaatindeyim.”

Özellikle son cümlede geçen “Milliyetçi saydığımız yazarların görüşleri” ifadesinin altını bir kere daha çiziyorum. Demek ki sıkıntının kaynağı işte o yazarlar. O kadar da çoklar ki… Ben birkaçının adını yazayım: Necip Fazıl, Kadir Mısıroğlu, Yavuz Bülent, Mustafa Armağan, Osman Yüksel …”

Muhsin Yazıcıoğlu’nun da bu yazarlardan beslendiği yıllar vardır ama son yıllarında yaptığı bu özeleştiri çok önemlidir.

Alper Aksoy