Urfa Lİsesi'nde, tarih öğretmenimizdi. 1960'tan sonra uzun yıllar hiç karşılaşmadık. Ve bir gün İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak bir toplantıya başkanlık yapmak üzere Kabataş Lisesi'ne gitmiştim. Beni okul mürrünün odasına götürdüler.Nİhat Hocam misafirini kapıda bekliyordu. Beni görür görmez ceketini ilikledi:
"Hoş geldiniz müdür bey!." diyerek elini uzattı. Ben tarifi imkansız bir refleksle, saygıyla eğildim, avucum da tuttuğum eli saygıyla üç kere öptüm ve üç keresinde de alnıma götürdüm. Nİhat Hocam, şaşkın, birşeyler mırıldanarak elini kurtarmaya çalıştı ama nafile. Bırakmadım.
"-Hocam, ben sizin Urfa lisesinden öğrenciniz Mehmet Yaşar Duru" diyerek bir kez daha eline kapandım. İzin vermedi, boynuma sarıldı. O günlerden aklında kalan hakkımdaki tek bilgiyi tekrarladı.
"Yüzdoksan sekiz, değil mi? Yüzdoksan sekiz!.. Doğru değil mi?"
Doğruydu. Orta ve lise numaram 198 idi.
Nihat Hocamız 17 Kasım 2014'te vefat etmiş. Mekanı cennet olsun. Yarından başlayarak kıymetli hanımı ve benim de Müzik öğretmenim Merzuka Tünaydın hanım hakkında bilgiye ulaşmaya çalışacağım.
