Yıllardır göç veren Pasinler’de fabrikalar kurulamadı, çünkü bazı toprak ağaları “tarlalarımızda çalışacak işçi bulamayız” diyerek kalkınmanın önüne set çekti.
Pasinler’in Kaderi Değil, İhmali Var
Yıllardır göç veren Pasinler’de fabrikalar kurulamadı, çünkü bazı toprak ağaları “tarlalarımızda çalışacak işçi bulamayız” diyerek kalkınmanın önüne set çekti. Oysa Pasinler’in kaderi göç değil, üretim olmalı. Herkes memleketini seviyor ama sevgi yetmiyor; ekmek kapısı, yatırım ve vizyon gerekiyor.
Devamlı Göç Veren Hasankale’m...
Oysa öyle bir memlekettir ki Pasinler; toprağı bereketli, insanı çalışkan, havası temiz, suyu şifalıdır. Ama bütün bu güzelliklerin gölgesinde yıllardır süren bir kader hikayesi var: göç.
Köyler boşalıyor, şehir merkezi sessizleşiyor. Gençler umutlarını sırtlayıp başka şehirlere, hatta başka ülkelere gidiyor.
Oysa imkân var. İş sahaları oluşturulabilir, sanayi kurulabilir.
Ama mesele şu ki, birileri istemiyor.
Engellenen Fabrikalar, Kaybedilen Umutlar
Yıllar önce Pasinler’de kurulması planlanan şeker fabrikası ve bazı sanayi tesisleri, kimi “tarla ağaları” tarafından engellendi. Gerekçeleri ise akıl alır gibi değil: “Fabrika kurulursa, tarlalarımızda çalışacak işçi bulamayız! İşte bu anlayış, Pasinler’in yıllardır geri kalmışlığının en büyük sebebi.
Kendi menfaatini memleketin geleceğinin önüne koyan bu zihniyet, ilçenin kalkınmasının önüne duvar ördü.
Fabrika demek iş, demekti;
aş, umut, gelecek demekti.
Ama birkaç kişinin çıkarı yüzünden binlerce insanın umudu ellerinden alındı.
Göçün Arkasındaki Sessiz Dram
Bugün evinde çocuklarına iş bulamayan baba, geçim derdine düşen anne, çaresizce göç etmek zorunda kalıyor. Yoksa kim ister doğup büyüdüğü toprakları bırakıp gitmeyi?
Herkes Pasinler’i seviyor, ama sevgiyi yaşatmak için ekmek kapısı gerek.
Belediyeler Vizyon Ortaya Koymalı
Seçilen belediye başkanlarına da birkaç söz düşüyor elbette.
Vaatler veriliyor ama görev süresi boyunca en büyük icraat, bir piknik alanına hizmet etmek, kaldırım taşlarını söküp yenisini yapmakla sınırlı kalıyor.
Oysa Pasinler’in asıl ihtiyacı, sanayi yatırımı ve üretim planlamasıdır.
Şehir merkezi kaderine terk edilmiş, esnaf dertli, gençler umutsuz, yaşlılar ise “bizden geçti” diyor.
Bir zamanlar “Doğu’nun verimli ovası” olarak anılan Pasinler, bugün engellenmiş fırsatların ve kaçırılmış umutların ilçesi haline geldi.
Artık Yeter!
Bu topraklar sadece ağaların tarlası değil, binlerce insanın vatanıdır.
Artık birilerinin değil, herkesin Pasinler’i olmalı.
Erzurumlu iş insanlarına da büyük görev düşüyor:
Yatırımlarını İstanbul’a, Ankara’ya, Bursa’ya değil, doğup büyüdükleri bu topraklara yöneltsinler. Çünkü bir memleketin geleceği, kendi insanının elindedir.
Pasinler’in Kaderi Göç Olmamalı
Yıllardır geri bırakılan bu güzel ilçe yeniden ayağa kalkabilir.
Yeter ki çıkar hesapları değil, memleket sevdası öne çıksın.
Yeter ki toprak ağalarının değil, halkın sesi duyulsun.
Unutmayalım. Bir memleketin asıl zenginliği toprağı değil, insanı ve umududur.
Ve Pasinler’in insanı hâlâ umut etmeyi biliyor.
Yeter ki birileri artık bu umudun önüne taş koymasın.