Bu temel ülkü üzerine bina edilen ülkücü hareket; Devlet ve Millet aşkıyla yanar, vatanını ve bayrağını karşılıksız sever, yüreklerinde dünyevi çıkar duygusunun yeri olmaz.

Bu hareket; “Sokaklarda ıspanak fiyatına satılan” sözde demokrasi şampiyonluğu için değil, “Hakk yolu, hakikat yolu, Allah yoluna” Türk ülküsünü, Cihana hâkim kılmak için Ötüken’den yola çıkanların kutlu bir davasıdır.

Bu temel ülkü üzerine bina edilen ülkücü hareket; Devlet ve Millet aşkıyla yanar, vatanını ve bayrağını karşılıksız sever, yüreklerinde dünyevi çıkar duygusunun yeri olmaz.

“Haram, Helal ver Allah’ım,

Bizimkiler yer Allah’ım demezler.” Demediler...

Kendilerine yapılan iftira ve hakaret karşısında hiçbir şartta susmazlar ve onlara gerekli dersi gerektiği gibi verirler. Verdiler...

Eksen kaymasına uğrayarak temel referanslarını yitirmezler, harami sofralarına oturmazlar. Oturmadılar...

Önce “adam” oldukları için “fason dava adamı” olmazlar. Olmadılar..

Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir oluşumun içerisinde olmazlar. Olmadılar... Dünyalık menfaatler için ana kumanda merkezine “Pınar suyuna lağım suyunu" asla karıştırmazlar. Maziye olan vefayı, tuz-ekmek hakkını, Turan denen o kutlu sevdayı asla unutmazlar...

“Erde şan isteyen ülkü denen nazlı gelini” ölümüne sevdiler. Onlar! “Alınlarında namus lekesi taşırmadılar” Hak olan davalarından geri adım atmadılar ve “Vatanımın Ha Ekmeğini Yemişim, Ha Uğrunda Kurşun” sözünü kuru bir laf olarak söylemedikleri için, bu kutlu sözü Gazi Eğitimin Bolvadinli şehidi Alparslan Gümüş gibi kanlarıyla yazıp, canlarıyla mühürlerler...

O NESİL: “Ciğerine kadar Müslüman, dibine kadar Türk ve sapına kadar erkektirler.”

O Kahraman Nesilden geriye kalanlar, “Yaşarken Ölüyor!”