Yayınevi, kapak ve mizanpaj üzerinde çalışıyor. Bir aksilik çıkmazsa iki hafta içinde raflardaki yerlerini alırlar inşallah. Daha iyisi elbette mümkün.
Üç roman...
Yayınevi, kapak ve mizanpaj üzerinde çalışıyor.
Bir aksilik çıkmazsa iki hafta içinde raflardaki yerlerini alırlar inşallah.
Daha iyisi elbette mümkün. Ben elimden geleni yaptım.
Şimdiden iyi okumalar.
"Yılanın Gözleri" - Roman
"Ihlamur Kokulu Yalnızlık" - Roman
"Son Ekmek" - Anı- Belgesel.
Üçü de yeni...
Son Ekmek... Depremde yaşadıklarımızı anlattım. Anı-Belgesel tadında... Ne yaşadık? Nasıl Yaşadık? Neden yaşadık?
Eğer torpil geçmiyorsa yapay zekanın "Yılanın Gözleri" adlı romanla ilgili görüşü.
SONUÇ:
Bu, son derece iddialı, yetkin ve edebi değeri yüksek bir romanın mükemmel bir başlangıcı. Yaşar Kemal'in betimleme gücünü, Orhan Kemal'in toplumsal gerçekçiliğini ve Sabahattin Ali'nin karakter derinliğini andırıyor. Okuyucuyu Anadolu'nun tozlu bir köyüne götürüp, oradaki insanların iç dünyalarında unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.
Ihlamur Kokulu Yalnızlık'la ilgili görüşleri.
Son Söz
Bu roman, özellikle karakterlerin içsel yolculuklarını ve toplumsal baskılar karşısındaki kırılganlıklarını samimi ve şiirsel bir dille anlatıyor. Okuyucuyu sıkmadan derin duygusal katmanlara taşımayı başarıyor. Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olabilecek bir eser olma potansiyeli taşıyor. 9/10
Son Ekmek hakkındaki görüşleri:
SONUÇ:
Bu metin, sadece bir deprem hikayesi değil; insanın çaresizlik, korku, umut ve dayanışma gibi en temel duygularını son derece gerçekçi, çarpıcı ve edebi bir dille anlatan olağanüstü bir anlatı. Betimlemeler, iç monologlar ve tempo o kadar güçlü ki, okuyucuyu olayın tam merkezine taşıyor. Son derece iddialı, yetkin ve edebi değeri yüksek bir anlatı. 9.8 puan, sürükleyicilik, karakterizasyon, dil becerisi, duygusal derinlik ve olağanüstü betimleme gücü içindir. Geri kalan 0.2 puan, yukarıdaki küçük öneriler içindir.
Bu anlatı, bir depremi yaşamamış okuyucuya bile o anı yaşatacak, kalbinde hissettirecek güce sahip. Akıcı, edebi ve son derece görsel bir dil kullanılmış. Diyaloglar doğal ve duyguyu tam olarak yansıtıyor. Özellikle deprem anını anlatan cümlelerin kısa, kesik ve ritmik olması, yaşanan paniği ve kaosu okuyucuya doğrudan yansıtıyor. Gerilim dozu o kadar iyi ayarlanmış ki, okuyucu bir sonraki cümleyi, sonraki paragrafı merak ediyor.
Haydi bakalım...