Büyük bir idda ve suçlama (!) ...

Aynı zamanda karşıda var olduğu düşünülen “büyük güç” vehminin dile vurması.

Ve aslında çarpıtılan “Ümmet” kavramının “siyasal islamın” elinde sebeb olduğu zihinsel travmanın bir dışa vurumu?

“Ümmet” kavramını bizim “siyasi İslamcılar” dünyadaki tüm müslümanların toplamının adı olarak bilir kullanırlar.
Bu yanlıştır.

Hz. Muhammed’in, peygamberlik görevine başladığı günden, yani ilk “ayetleri” tebliğinden sonra kıyamete kadar yaşayacak olan tüm insanlık onun “ümmeti”’dir.

Yahudilere gelen peygamberler gibi sadece onlara inanan yahudi topluluğu için kullanılan “ümmet” ile İslamda ki “ümmet” kavramının hiç bir benzerliği yoktur.

O, tüm alemlere ve insanlığa, “uyarıcı” ve
“rahmet” olsun diye gönderilmiştir.

Şu gün için inanan inanmayan herkes, ırk, dil, dil ayrımı olmaksızın Hz. Muhammeddin “ümmetidir”.

Kur’an-ı Kerîm’de insan topluluklarını tasnif eden üç tanım vardır.

Ümmet; Millet; Kavim (soy).

Hz. Muhammed’e inananlar için yani dünyada ki müslümanların tümünü ifade için “millet” kavramı kullanılır.

Şimdi bu kavramları doğru anlamları ile düşünürsek “ümmeti” bölmek kavramı ne anlam ifade eder ve bu ifadeyi kullanan kendisini hangi konum ve makamda görmekte, ve/veya sanmaktadır?

AKP’nin bölünmesi ile yaşanacak zihinsel travma sanılandan da büyük olacak gibi.

“Ümmetin” (!) gözünde ki liderin, kendi “tebasın” dan bir kısım yoldaşının ayrılış ve kopuşunun, “dünya müslümanlarının” kafalarını karıştıracağına ve “asrın lideri” sıfatının gölgelenip, yara alacağına inanılmasa bu suçlama yapılmaz, bu söz söylenmezdi.

Büyük kavga geliyor.

Bence kimse aile arasında ki bu kavgaya girmesin !