Bir arkadaşım 12 Eylül dönemine ait,
 fıkra gibi bir olayı yazarak göndermiş olay gerçekten olmuş mudur olmuş işe böyle mi olmuştur bilemiyorum ancak bana gönderilen fıkrayı sizinle paylaşarak ben de yaşanmış bir olayı akıllarda kalsın diye birazda ironi katıp, paylaşmak istiyorum önce bana gönderilen sonra benim yazdığım.
12 Eylül döneminde Ali Baransel,
Sadece TRT’nin değil tüm basından ,yayından sorumlu olarak atanır.
Bir gün gazetelerin birinde bir  fıkra yayınlanır,Fıkra şöyledir;
Güney Amerika’da bir uzmana sormuşlar darbe yapmak mı kolaydır yoksa hıyar turşusu yapmak mı daha Kolaydır.
Uzman soruyu cevaplamış” darbe yapmak daha kolaydır çünkü hıyar turşusu yapmak için aynı boy taze hıyarları seçeceksin onları uygun kıvamda tuz ,limon ,sirkeli suyun içinde uygun süre Bekleteceksin vs vs oldukça uzun meşakkatli bir iş ancak darbe yapmak için üç hıyarı yanyana getirmek yeterlidir”.
Kenan evren bu fıkrayı okuyunca derhal Ali Baranseli  çağırır,Başlar bağırmaya ve kızma ya bu ne rezalet böyle bir saçmalığın yayınlanmasına nasıl izin verirsin neden kontrol etmiyorsun diye çıkışır.
Ali Baransel,Ne olduğunu anlamak için gazetedeki fıkraya bir göz atar ve kenan evrene döner şöyle der;
“Sayın paşam boşuna üzülüyorsunuz bakın burada üç hıyar diyor beş hıyar demiyor ki der.
Kenan evren gazeteyi tekrar alır fıkrayı tekrar okur ve “Evet ya doğru diyorsun bu ayrıntıyı fark etmemişim”.
-Şimdi ben de yaşanmış bir olayı bir başka açıdan değerlendirerek anlatayım istiyorum.
Bir Türk Vatandaşı Köln Bonn havalimanından Türkiye’ye(İzmir)
Gelmek üzere uçağı biner yanına da tevafuk bir İngiliz yolcu denk gelir selamlaşır tanışır yol boyunca sohbet ederler bizimki İngiliz’e ,Türkiye’yi ve Türkiye’nin güzelliklerini anlatır insanlarını anlatır.
Sohbet ederek geldikleri için zaman çabuk geçer uçak İzmir üzerine geldiği zaman kaptan pilot anons eder “15 dakika sonra adnan Menderes havalimanı İçin alçalmaya başlıyoruz, lütfen yerlerinize oturun kemerlerinizi bağlayınn Koltuklarınızı dik duruma getirin”
Türk’ün yanındaki İngiliz bizimkine sorar” Adnan Menderes çok önemli bir kahramanınız galiba.”?
Evet der bizimki;”
o ülkeye çok büyük hizmetler olmuş bizim başbakanımızdır.”
İngiliz tekrar ”Hala başbakan mı iktidarda mı “diye sorar.
Bizimki biraz şaşkın düşünür ve “hayır ,hayır hayatta değil biz onu idam ettik “ der.
İngiliz iyiden iyiye şaşırmıştır “nasıl yani hem büyük hizmetleri olmuş hem havaalanına adını vermişsiniz hemde adamı idam ettik diyorsun şaka yapıyorsun herhalde” 
Bizim Türk sıkılarak yutkunarak “hayır doğru söylüyorum bize büyük hizmetleri olmuş bir adamı üçbeş tane hıyar, biz hiç tepki göstermeyince astı. hem de üçbeş tane adi ahlaksız cuntacı astılar adamı bizde hiçbir şey yapamadık
Yapmadık”
İngiliz daha çok şeyler soracaktıki uçak havalimanına,İnmiş herkes valizlerini almak üzere uçaktan ayrılmıştı zaten bizimkinin ya da bizlerin bu adaletsizlik karşısında bu karara tepki vermeyip sesimizi çıkarmadığımız için Suçluyduk ne diyecekti İngilize bizimki .?
Bazen susmak saatlerce konuşmaktan sayfalarca yazmaktan daha çok şey anlatır.
İnşAllah,Bir gün haksızlık karşısında susmanın büyük bir vebal olduğunu hep birlikte öğreniriz.