Sık adres değiştirenleri hele savunduğu her şeyi bir takım menfaat ve hesaplar uğruna bir tarafa bırakıp adres değiştirenleri hiç sevmem!

fikir ve inanç duruşlarında sadakatli samimi olanları takdir eder kıymet veririm. zamana ve mekana menfaate göre duruş değiştirenlerle her zaman mesafeli olmuşumdur .
Çevrenize bakın,Kaypaklar dönekler yalakalar,çoktur .
Bununla birlikte yağcılık yapanlar fırıldaklar da çoktur çok sık fikir değiştirenleri ve çok sık adres değiştirenleri hele savunduğu her şeyi bir takım menfaat ve hesaplar uğruna bir tarafa bırakıp adres değiştirenleri hiç sevmem!
 Bir de gamsızlar var ;
Onlar da tehlikelidir sinsi durur sessiz durur renk vermez tarafsız gibi görünürler (Tarafsızlık ifadesi içi boş omurgasız bir ifadedir hiç kimse hiçbir müessese tarafsız değildir bu ifade sinsi ve tehlikeli bir duruşu anlatır )tarafsızlık ifadesi ile çok kritik bir zamanda menfaatleri doğrusunda herkesi her değeri satmaktan çekinmezler .Kaypak kişiliksiz bir ifadenin adıdır “Tarafsızlık.”
Bütün bu karekterler içinde dikkat edilmesi gereken en ağır olanı en tehlikeli olanı ise :
İhanet edenlerdir. İhanet,her yönüyle ağır olduğu için kabul edilmez bir davranış bozukluğudur.
Bunun içinde en ağır olanı yol arkadaşlığına ,kader arkadaşlığına yapılan ihanettir.
İhanetin mazereti olmaz demişler çok doğru demişler.
İhanetin örneklerini bir çok açıdan farklı olsa da hayatımızın bazı zamanlarında yaşadıklarımız vardır .
Kötü sonuçları olan bazılarının,haberlere konu olduklarını biliyoruz ,duyuyoruz.
İhanet, af edilmemesi gereken “Aşağılk”bir davranış biçimidir.
İnsan karakter ve kişiliğine,ahlaki değerlerine inanç değerlerine insani sadakate aykırı olduğu için ihanete uğramış olana çok ağır gelir.
Tarihte ihanet ile ilgili yaşanmış ve kötü sonuçlarını bildiğimiz çok örnekler var fakat hiç unutmadığımız,
dilimize pelesenk Olmuş konuşurken örnek verme kültürümüze yerleşmiş “Sen de mi brutus”diye İfade ettiğimiz unutmadığımız insanlığın unutmadığı kötü bir örneklememiz var.
Orjinal ifadesi “Et tu brüte “olan Julius Caesar‘ın meşhur ifadesi .
Durup dururken bu ifadeleri yazmıyorum son zamanlarda Siyasette ve toplumun bir kesimi’nde kendini gösteren bu aşağılık hastalıklı ruh halinin bir kangren gibi toplumda yayılmaya başladığını görerek yazıyorum.
En son,CHP kurultayında Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Arkamdan hançerlendim” yakınmasını dinlerken bunlar geldi aklıma.
Takip edenlerin çok demokratik bir olgunluk içerisine geçtiğini ifade ettiği kurultay,hançerleme ifadesini duyduktan sonra benim için hiçte demokratik bir kurultay değildi artık.
Birlikte uzun bir süre yol yürümüş (Yoldaşların )birbirlerine karşı hiçte ahlaklı ve insani davranışlar,asaleti hassasiyetler içinde olmadıklarına şahit olduk.
İki bölünmüş,blok ve davranış içinde olan CHP kurultayının demokratik olduğu görüntüsünün aksine bir çok bölünmüşlüğün ve kutuplaşmanın çok derin olduğunun,görüntülü gerçeğini gördük.
13 seçim kaybetmiş yapinin Genel başkanı ve kadroları kaybettikleri her seçim sonrası seçim kaybetmelerinin nedenini seçmen nezdinde sosyolojik psikolojik olarak tahlil etmek ders çıkarmak yerine birkaç basit ifadeyle sadece oy veren seçmeni suçlayarak özeleştiri yapmışlardı.
Seçime ittifaklarla birlikte
Her parti bütün kadrolarıyla girdi.
seçim çalışmalarını birlikte yaptılar neticede hep birlikte kaybettiler.
Ama enteresan bir şekilde kaybedilmeye bir suçlu, mağlubiyete bir kılıf bulmak gerekiyordu.
Hem CHP’nin kendi içindeki vitrin yüzü olan Yönetici kadrosu hem ittifak ortaklarının hepsi birden bir günah keçisi bulma ve onu hedefe koyarak harcama kolayına gittiler.
Tam da buram buram ihanet kokan brütüslük bir haldi,bu.
Siyaset iyice kontrolden çıkmış durumda değişim adı altında yol arkadaşlarına ihanet edenler ,menfaatleri için işbirliği yapanlar ve söylemlerinde  seviye düşürerek Sokak jargonuyla kabadayı edasıyla birbirlerine karşılık verenlerle
Türk siyaseti hiçbir devirde olmadığı kadar seviye kaybetmiş görünüyor.
Meclis kürsüsünde konuşan kadın 
“Ben adamı arkadan hançerlemem ben yaparsam önden direk göksüne saplarım diyor.
Seviyeye bakar mısınız kimi örnek alacaksınız kime Genel başkan parti başkanı diyeceksiniz?
Kiminle kimlerle yol yürüyeceksiniz?
CHP’de hizip ve çatışma daha yeni başlıyor.
Siyasetin genç tecrübesiz agresif patavatsız dilinin freni olmayan bir genel başkanı var artık.
Bu akıl bu kapasite CHP’yi nereye götürür bilemem ancak bildiğim gördüğüm bir şey var;
CHP’nin Genel başkanı değişmiştir ancak
CHP nin halktan milletten kopuk politikalarının değişmediği, bu kongre sonrası net olarak ortaya çıkmıştır.
Artık CHP çok başlılıkla yönetilen bir partidir.
Bunun böyle olduğunu hep beraber yaşayarak göreceğiz.
Yıllardır milletten kopuk reçeteler uyguladıklarından Hiç başarılı olamamışlardır.
CHP’nin yeni genel başkanı agresif ve kontrolsüz bir karakter arz etmektedir.
Bir konuşmasında mukaddes kitabımız kur’anı kerim için “Ortaçağ karanlığının eseri “Diyerek milli ve manevi değerlerimizden ne kadar uzak olduğunu göstermiştir.
Meslek olarak eczacıdır Türk milleti
partilere oy verirken ülke meselelerinin tedavisinde kullanılacakları reçetelere bakarak oy verir.
Yeni genel başkan şayet reçete okuma kabiliyeti var ise milletin reçetesini doğru ve düzgün okuyup parti politikalarını söyleme davranışlarını buna göre yapması lazım.
Aksi halde gelen gideni aratır.
Raydan çıkmış görünen CHP treni inşAllah emperyalistlerin rayına girmez.
                        MTT