Felaketler karşısında kenetlenmenin, kardeşlik duygularının kabardığı bugünlerde, insanlar daha da fazla bir birine yaslanıyor.

Deprem felaketini yaşayanlara milletimiz yardım yollamak için büyük çaba gösteriyor. Yardımların yollanmasıyla kalmıyor, çeşitli yardım kuruluşlarında yardım dağıtmak görev almak için gönüllü sıraya giriyorlar.

Her dernek, yardım kuruluşu, çeşitli siyasi partiler, holdingler hatta okullarda ilkokul öğrencileri bile cep harçlıklarından yardım malzemesi alıp göndermek için çaba gösteriyor.

Büyük millet olmanın, felaketler karşısında kenetlenmenin, kardeşlik duygularının kabardığı bugünlerde, insanlar daha da fazla bir birine yaslanıyor.

Yüce Rabbim bu kurum kuruluşlarda görev alanlardan Razı olsun. İyi ki bu güzel insanlar var.

Bunların yanı sıra enkazda define arayan, mağdurların evine iş yerine girip hırsızlık yapan, milletin mağdurun eşyasını yağmalamaya çalışanları da Yüce Rabbim ekmeğe suya muhtaç etsin.

Bu yardımların ilk günlerde dağıtılmasında koordinasyon eksikliği vardı. Sonrasında organizasyonlar düzenli yapılmaya başlandı; fakat yardımların adil bir şekilde mağdurlara ulaştırılması hususunda haklı sitemler öneriler oldu.

Yardım dağıtılan birçok yerde, aynı kişilerin ön saflarda olduğu çadır dağıtımında, sosyal yardım paketleri alırken ön saflarda canhıraş yardımlara ulaşmaya çalıştığına tanık oldukları söyleniyor.

Sade vatandaşlar, bu sebeple hasarlı semtlerde yıllardır oturan ikamet edenleri, bu yardımlardan yeterli yararlanamadı veya arzu edildiği şekilde yararlanamadı.

Bu yardım dağıtma şeklini usulünü geliştirerek, yardımları deprem bölgesinde ağır hasar gören mahalle ve yerleşim yerlerinde muhtarlar ve gönüllüleri de koordine ederek, semt semt mahallede kayıtlı kişilere ulaşmasını sağlamalıyız.

Yardımlar, oluşturulacak mahalle yardım depolarından haftada bir ihtiyaç paketleri verilmelidir. Hane hane sistem üzerinden yapılacak yardımlar böylelikle yerine ulaşacaktır. 

Muhtarlar ve mahalle gönüllüleri kimin mahallerinde nerede oturduklarını aşağı yukarı bilirler.

Kayıtlarda isminin olmadığını vs şikâyet edenler içinse nüfus müdürlüğünden veya başka sistem üzerinden oluşabilecek mağduriyetlerde önlenebilir.

İkamet adresini deprem sonrası deprem bölgesine alanlara da yardım verilmemelidir.

Deprem bölgesinde Hatay hariç bütün illeri gezdim gördüm. Genelde bu şikâyet ve temenni deprem bölgelerinde az veya çok var.

Adıyaman’ı örnek gösterecek olursak, benim kanaatim belki 1 milyon kişiye yetecek yardım geliyor, fakat bu aç gözlü tamahkar küçük guruplar milletin hakkını hukukunu adeta yağmalıyor, aldıklarının da çoğunu kullanmıyor çöpe atıyorlar.

Devlet görevlileri bu gibi durumlar için önlem almaya çalışıyor fakat, bu kadar yıkım olan yerde bu ihlalleri de ortadan hızla kaldıracak hamleler el birliğiyle yapmalıdır.

Deprem bölgesinde yapılacak çok iş var, yıllarca sürecek bu kanayan yaraya birer tampon vura bilirsek bizlere ne mutlu.

Ramazan ayından sonra, bilemedin seçimden sonra deprem bölgelerinde ki sıkıntılar bu günkü kadar gündem olmaz, ara da kaybolur gider.

Deprem bölgesinde yaraların sarılması uzun yılları alır, yapacak çok şeyimiz var.

Yüce Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.