Elbet hem seçkin “DİN ADAMI” sıfatıyla ve hem de, (toplumun) önde gelen bir “KANAAT ÖNDERİ” Alim olarak; Sayın “MÜFTÜ HOCA’DAN” sessiz kalması beklenemezdi

DİNİ İSTİSMÂR VE İSTİSKAL ETMEK.?

(Din'den Siyasal Mağduriyetler Devşirmek Doğru mu) ..!?

Sayın Adıyaman Müftüsü!

HALKI, "Geçen hafta İSVEÇ'TE Haddini bilmez sapkın-SAĞCI Ve IRKÇI bir MECZUP tarafından “ Yüce KÛRÂN'A karşı yapılan alçakça saldırıyı kınayıp-LÂNETLEMEK üzere; Bir PAZAR Günü- Sabah Namazında “ULU CÂMİ'YE" Davet etmişti,. Ki elbet hem seçkin bir “DİN ADAMI” sıfatıyla Ve hem de (toplumun) önde gelen bir “KANAAT ÖNDERİ” Alim olarak;Sayın “MÜFTÜ HOCA’DAN” sessiz kalması beklenemezdi, Bana göre de üstüne düşeni yapmıştır..

Ancak!

Ben bu davetin sadece "ADIYAMAN'LA" sınırlı kalamayacağını Ve "ÜLKENİN BÜTÜN İL VE İLÇELERİNİ" de kapsayacak şekilde yaygınlaşarak-Gerçekleşeceğini düşünüyorum ama-Dileriz ki;Bu da,benzer “OLAYLAR’DA” olduğu gibi  “LAFTA” kalmadan Ve  elbet asla “İSTİSMAR VE İSTSKAL” edilmeden hemen “HÜKÜMET” tarafından da  kararlı Ve caydırıcı “SİYASAL” bir  tavır Ve tedbirle beraber “ULUSLAR ARASI” ilgili “KURUM VE KURULUŞLARA” da iletilerek gereği yapılmış olsun.

Yoksa!

Zaten, "HER GÜN Yüce ALLAH'A KARŞI İBADET VE İTAAT YAPMAK ÜZÉRE HALKI hem de Tam 5/VAKİT CAMİYE DAVET EDEREK-Elbette;Yüce ALLAH'IN EVRENSEL VE MEDENİ İLÂHİ MESAJININ-Yüce KİTABIMIZ/KÛR'ÂNLA sabit Ve sağlam şekilde (Takdir,Tedbir Ve Tahkim edilmiş) olan "EMİR Ve YASAKLARINI" Ahkam ve Adabıyla beraber tam ve eksiksiz "DOSDOĞRU" anlatarak açıklamak da Sayın "MÜFTÜ İLE DİN ALİMLERİNİN" asla hiç Vazgeçilmez "GÖREV VE SORUMLUK ALANI" değil mi?

Şüphesiz ki!

Elbet her gün "HALKI CÂMİYE VE SALAT'A" Davet ederek (Yüce ALLÂH'A karşı Dua,Namaz Ve Niyazıyla KULLUK görevini ile İNSANLARLA tüm MAHLUKATA karşı da vazgeçilmez İNSANLIK yani Sosyal Sorumluluk görevini tam ve eksiksiz yerine getirmek adına)Yüce ALLÂH'IN DİN'İNE VE KÛR'ÂNA uygun "İBADET,İTAAT VE İNFÂK" etmenin "AHKAM VE ADABINI" tam ve eksiksiz DOSDOĞRU anlatarak;İNSANLARİN Dünyasal "AHLÂK VE AMELİNİ" yüce HÂK'IN rızasına göre doğru yaşamasına katkı yapmak DİN ALİMİNİN Ve en başta da bu-asla ihmale gelmez,ertelenip ötelenmez önemli işe(DEVLET TARAFINDAN) Memur edilerek "GÖREVLİ/SORUMLU" tutulmuş olan Sevgili "MÜFTÜLERLE İMAMLARIN" asli görevidir..

Lâkin!

Ben Şahsen,böyle "DÖNEMSEL" ve de her türlü Akıl, izan ve Vicdandan da yoksun olarak “NERDEYSE ÜLKEMIZ'DEKİ HER SEÇİM AREFESİNE DOĞRU AVRUPANIN ÇEŞİTLİ ÜLKELERİNDE İSLAM'A KARŞI-SİYASAL BİR AMACA DA ULAŞMAK İÇİN BİLEREK YAPILAN BU SANAL(Nokta)SİYASAL EYLEMLERİN de Ve BUNA KARŞI-ÜLKEMİZLE İSLÂM ALEMİNDE GÖSTERİLEN TEPKİLERİN de Elbet; ASLA HİÇ BİR CAYDIRICI,VAZGEÇİRİCİ VE KÖKTEN SONLANDIRICI FAYDA VE YARARININ OLACAĞINI SANMIYORUM,Ki bu manada Yüce ALLAH'IN DİNİ Yeryüzünde yaşamaya devam ettikçe-KIYAMETE KADAR yeryüzünde şu sahte ve sanal "DÜNYANIN SİYASETI" adına başlanan "HAÇ VE HİLÂL" Savaşının da asla kesilmeden devam ederek "DÜNYAYI" yaşanmaz kılacağını düşünüyorum..

Evet!

Sözde kendine(MİLLETİNE)münhasır “BENCİL BİR MEDENİYET MEZRASI” olan “BATI ALEMİ”, buna benzer münferit “OLAYLARI” sürekli yapıyor Ve ne yazık ki ; Beraberinde “İSLAM DÜNYASI için çok menfi “SİYASAL RANT” amaçlı  çirkin kirli  bir “SENARYO” da taşıyan böylesine zem edici “AŞAĞILAYICI” oyunları kısa vadede önlemenin de çaresi yok-Çünkü dedik ya,bu “TARİHTEN” akıp günümüze gelen ve  de bana göre “KIAMETE KADAR” sürecek kadim bir “HAÇ VE HİLAL” savaşı..

Bu manada!

Batsın Sizin "SİYASETİNİZ", Batsın Sizin kendi kokuşmuş kirli "SİYASETİNİZE" alet ederek-Kendinize "DİN" yaptığınız sahte "DİNİNİZ" batsın;AVRUPANIZLA BERABER (Yüce İSLÂM DİNİNİ Şahsi-Siyasetine Alet eden) SİZLER EY GAFİLLER, CEM-İ CÜMLENİZ TOPTAN! Batsın-diyorum…

Ulan Ey HÂK'SIZLAR!

-Siz "KİMSİNİZ VE NESİNİZ Kİ;Yüce HÂK'IN DİNİ Ve KİTABI/KÛR'ÂNIYLA (Alay) EDİYORSUNUZ.!

Ve de Ulan Ey  HÂD'SİZLER!

-Sizler "KİMSİNİZ VE NECİSİNİZ" Ki;Yüce HÂK'IN DİN'İNİ/Kitabını-KÛR'ÂNINI henüz Kendiniz bile daha doğru/dürüst okumadan,anlamadan Ve de bilmeden,kavramadan "HALKINIZA/DOSDOĞRU" tam eksiksiz anlatmadan,öğretmeden,elbet "HÂDDİNİZİ" de aşarak(güya) "HALKINIZLA BERABER" kalkıp  "DİNSİZ/KÛR'ÂNSIZ-İMANSIZ" Bellediğiniz şu işbirlikçi-HÂMİ Dostunuz "BATI ALEMİNİ" zem ve ilzam ile "TÂHKİR VE TÂHRİF" ediyorsunuz..

Yahu!

Sizin Onlardan 'FARKINIZ" Ne; Hadi diyelim ki ONLAR(Duasız/Namazsız) sapkın birer "MÜLHİT YA DA MÜŞRİK" Ve SİZLER de (İnfaksız/Namazlı) birer "MÜNAFİK" Güruhu-Farkınız(!)  Sadece bu değil mi!?

Yani!

SİZLER, Kendinize kadim "DÜŞMAN" dediğiniz Ve başta "ABD" olmak üzere şu "BATI ALEMİNE" de göbekten "BAĞLI VE BAĞIMLI" değil misiniz ki-DİNİNİZE yaptıkları bir hakarete bile hemen balıklama dalıp sarınarak-Ondan;Hemen Yerli /Milli  bir "SİYASAL MAĞDURIYET RANTI DEVŞİREREK "sanki hiç bir şey olmamış gibi "YOL'UNUZA" emin adımlarla devam ediyorsunuz-NEDEN..!?

Edin-Edin!

SİZİ gidi "YOL" bilmezler Sizi!,Ulan-Siz;Yokluk ve yoksulluktan "DİNİ/İMANI" adeta Kendi külünde kavrulup gevremiş olan-şu garip Ve bikes "HALKI" kökünden kör,sağır, lâl, bi'hal Ve bi'Akıl, bi'idrak mı sanırsınız-Haydi edin bakim-edin nereye kadar?

Evet!

“Sizi bilmem,ama-Benden bu günlük ancak bu kadar; Sevgili DOSTLAR,Zira-bu işi fazla uzatmanın bir alemi yok..!”

Demem o ki!

Yüce ALLÂH, Nasıl ki geçmişte "EHLİBEYTİNİ" sapkın "EBLEHE/FİL ORDUSUNA" Karşı “EBABİLLERLE” kollayıp/koruduysa elbet;Bugün de  İlah Evrensel Medeni  Mesajı "DİNİNİ/Kitabını/KÛR'ÂNINI" da her türlü “MÜŞRİK VE MÜNAFIK GÜRUHUNA" karşı  “SEVGİ_HİKMET-RAHMET VE MERHAMETİYLE” kollayıp koruyacaktır;Hem de  "KIYAMETE KADAR.!" Asla “KİMSENİN” hiç şüphesi olmasın..

DİN KÛR'ÂN VE SÜNNET?                                                                                                     

      "KÛR'ÂN, Yüce ALLÂH'IN elbet (Hayata Uygulanmaya hazır, tam ve eksiksiz) olan İlâhi, Medeni Ve Evrensel Mesajının makul ve makbul SÜNNETIDİR,Ki;O da "İNSANLARDAN" ancak uymasını istediği-Mücmel Ve Mükemmel "DİNİNİN" ezeli ve ebedi “İLİM VE HİKMETTEN” beslenen dosdoğru “emir ve yasaklarınıihtiva eder..

O halde!
KÛR'ÂN,İslâm dininin doğru anlaşılıp hayata uygulanmak(AHLAK VE AMELİNİ) tamamlamak amacıyla-Kadim Ve Kerim Yüce ALLAHIN (seçkin insanlar olan) PEYGAMBERLERİ eliyle İNSANLARA tebliğ ve tebellüğ ettirmek üzere-Kendi HÂK İLMİNDEN indirdiği "İlâhi/Evrensel-Medeni" bir mesajıdır,ki bu manada KÛR'ÂN da elbet; Yüce "İslam dininin" dosdoğru HAYATA geçirilmek üzere insanı muhatap alan tam ve eksiksiz bir plân Ve projesi,yüce ALLÂH onun sahibi,hazırlayıcısı,Sunucusu, denetleyicisi ve koruyucusu,PEYGAMBERLER de onu hayata uygulayacak olan en iyi öğretmen ve öğreticisi Ve elbet İNSANLAR da Onun (KÛR'ÂNIN) Akıl,izan Ve Vicdan sahibi öğrencileri olmak gerekir..

Yani!
KÛR'ÂN, İslam dininin hayata uygulanmak üzere ALLAH tarafından eksiksiz ve dosdoğru hazırlanmış bir plân ve projesi, PEYGAMBER ona (KÛR'ANA) uygun SÜNNETİYLE (Ahlak ve Amelleriyle) tüm İNSANLAR tarafından örnek ve model alınması gereken tam,eksiksiz doğru bir (DİN/KÛR'AN) uygulayıcısı,irşat edici (Yol gösterici)eşsiz bir öğretmen Ve elbet “İNSANLAR” da birer öğrenci..

Özet olarak!
1)ALLAH, Din mesajının planlayıcı,hesaplayıcı, hazırlayıcı kollayıcı ,koruyucu Ve Denetleyici; Mimarı,mühendisi Ve Hesap sorucusu.,
2)KÛR'ÂN,insanı muhatap alarak-onun ALLÂH'LA MAHLUKATA karşı olan ilgi ve ilişkilerini düzenleyerek ahlak ve Amelini tamamlamayı,kendisinden beklenen görev ve sorumluluğunun rol ve misyonunu yerine getirmenin sınırlarını çizen ve irşat eden Hak dininin(Emir ve yasaklarını) gösteren "HAYAT VE KURTULUŞ" reçetesidir.
3)PEYGAMBER de,Hak dininin kitabı KÛR'ANDAN okumuş/öğrenmiş ve onu da hayatına geçirmiş olduğu ahlak ve ameliyle(SÜNNETİYLE) insanları ve hayatı imar, inşa ve ihya etmek üzere irşat etmenin(Yol göstermenin)rol ve misyonuyla görevli ve sorumlu(akıl,izan,irfan,ihsan,misyon ve vizyon sahibi) olan örnek ve önder bir rehber öğreticidir..

Hülasa!
DİN,KÛR'ÂNSIZ  VE YA SÜNNETSİZ OLMAZ..

Çünkü!
Din,insanların 'ahlak ve amelini' tamamlamak üzere indirildiğine göre;Ahlak ve amelden ibaret bir mesaj olmak gerekir..
O halde!
KUR"ANSIZ "sünnet" batıl, SÜNNETSİZ "Kûr'ân" da atıl kalmaya mahkum olur..
Ve çünkü!                                                                                                                                             KÛR'ÂN fikri,zikri ve şükrüyle AHLAKI besler,elbet  SÜNNET de düşünce,duruş ve eylem biçimiyle AMELİ besler ki bu manada;KUR’AN Ahlaktır  Ve Salim(iyi ve doğru) bir AHLAKI tamamlamak/İRŞAT etmek için, SÜNNET de Ameldir Ve o da Salih(güzel) bir AMELİ tamamlamak/HAYATA geçirmek için-bizzat Yüce ALLAH Ve de elbette CEBRAİL tarafından PEYGAMBERLERE(İnsanlara)gösterilerek-öğretilmiştir..

SON/SÖZ;

Küçücük bir “MADDE” zerresinin  bile yıkılıp/yakılarak yok edilemediği şu fani DÜNYA’DA..

Acaba!

Madde Ve Mana Aleminin “KAİNATI” kuşatarak-Ayetleriyle de “AKIL VE İLİM YOLUNU” göstererek-İNSANLIĞI irşat ve ihya etmek üzere; Yüce ALLAH’IN İlm-i iradesinden indirilen bir “HAK Ve HAKİKAT” Mesajı olan “KUR’ANIN” yakılarak-YOK Edilmesi asla hiç mümkün olabilir mi?

Selam Ve Sevgilerimle..